"Hadi Hazin adam gelecek ayakkabı bakacağız daha kımılda..."
"Tamam pardon..."
Hazin Elinde elbisesi merdivenlere doğru ilerlerken Leyla Hanım'da ters istikamette yürümeye başladı. İki dükkan ilerideki kuyumcuya girerken gördü onu. Ziynet eşyası aldığını görmesini istememişti belki de içten içe içerledi. demekki hala güven problemi yaşıyordu Hazin'e karşı. Elbisesini binbir tembihle şoföre teslim edip ayakkabı dükkanlarının vitrinlerine bakınmaya başladı.
Beyaz elbise altına beyaz fantezi bir ayakkabı bakması gerektiğini çok iyi biliyordu ama gözü hep mavi ve spor olanlara takılıyordu. Okulda ve dershane de bazı kızların ayağında görüyordu mavi ayakkabılar içi gidiyordu.
Çocukluğundan beri çok severdi Kızlara klasik pembeler, erkeklere maviler gelirdi kıyameti koparırdı yurtta ben de mavi isterim diye. sonra leyla hanım'ın evindeki odasının mavi olması daha da tetiklemişti maviye olan dükünlüğünü.
"Ne o yurttan mı kaçtın sen?"
Duydugu ses ile Arkasını döndü okulda yan sınıftaki huysuz, huzursuz, kendilerini her şeyden ve herkezden üstün gören kimseyi beğenmeyen kızlar topluluğu vardı karşısında. Ne zaman bu üç kızı görse tüyleri diken diken oluyordu. Karşılaşmamak için tenefüslere çıkmadığı bile olurdu. Her seferinde aynı sorular "sen yetim misin?, öksüz mü?, yoksa kimsesiz mi?, belki de gayrı meşrusun. Ne kötü sen de bilmiyosun." Bunları söylerken aldıkları zevk gözlerinden okunurdu. Sonra kahkahalarla ayrılırlardı yanindan. Kantinde, koridorda, törende hep aynı muamele...
İlk zamanlar çok ağlıyordu ama sonra sonra kızmamaya, takmamaya başladı.
Müdür baba;
"onlar sana değil sen onlara acı" demişti. "Yazık ki bu yaşa kadar ne kendileri bişey öğrenebilmişler ne de aileleri onlara öğretebilmiş. Asıl zavallılar onlar, kimi kimseleri olsaydı sana bu soruları sorabilirler miydi?"
Evet bunu düşününce içi rahatlıyordu ama şimdi karsında süslenmiş püslenmiş suratlarında beş okka makyajla onları görmesi bütün keyfini kaçırmıştı. En sivrileri tekrar başladı konuşmaya bir adım daha atıp ona yaklasirken
"Soru sorduk kizim duymadın heralde. Napıyosun sen burada? Haberin var mı bu dükkanda ayakkabılar kaç para? Topuk lastiği bile senden çok para eder."
Çok büyük laf etmiş gibi yanındakilere bakıp birlikte kahkahalara boğuldular.
"Ay napalım kızlar biz alalım mı birer çift yoksa iki mi olsa gel gel sende bizimle içeri yakından bakarsın"
Yine aynı manzara birbirlerine bakıp gülüşmeler. Hazin bakakalmıştı. Kızlar elleriyle çekil işareti yapıp içeri girdiler. Gözleri doldu yine aynı soruyu sordu kendine "ben buları hak edecek ne yaptım?"
Sonrasında Leyla Hanım ın sesini duydu
"Burada mısın?"
Arkasını döndü. Leyla Hazin'e bakakaldi
"Ne oldu sorun mu var?"
"Hayır yok"
"Nasıl yok. Kızım ağlıyorsun. Kimdi konuştukların?"
"Gerçekten yok ama. Okuldan kızlar."
Leyla'nın kaşları çatıldı
"Bir şey mi yaptılar, söylediler. Hadi ama Hazin kızdırıyorsun."
Gerçektende kızgın bakıyordu. Çaresizce açıkladı.
"Benim yurtta büyüdüğümü biliyorlar, ailem olmadığını da. Okulda da bununla ilgili sürekli üzerime geliyorlar şimdi de bu dükkanın önünde görünce beni..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARINMA KAYASI (Tamamlandi)
RomanceKader Serisi 2. Kitap -A- "Bir Hazin Kız Hikayesi" Hayat kimileri için 1-0 yenik başlar... Hazin gözlerini yetimhanede açmış bir kız. Bulunduğu ortamı kabul etmiş, içine sindirdiği hayatı elinden geldiğince iyi yaşamaya çalışmış önüne çıkan engelle...