Yaz kendini güze bırakmak üzereydi artık. Hazin kendi rutininde devam ediyordu. İş ev, ev is. Kartal her hafta sonu bıkmadan usanmadan geliyor hayatına renk oluyordu. Bir insanı bu kadar çok sevmenin nasıl bir şey olduğunu kendi bile anlayamamisti henüz. Sabah akşam onu düşünmek, her sesini duyduğunda ayni heyecana kapılmak bambaskaydi.
"Bir gün sonra yanındayım" demisti son konusmalarinda.
Hazin üst kattaki yatak odasına çıkarken ertesi günün hayalini kuruyordu.
Sac tokalarini birakirken komidinin üzerindeki o geceye ait resmi aldı eline. Kartal'ın ailesiyle tanıştığı, Aybars'ın ailesiyle tekrar karşılaştığı gecenin resmi.
Melek'in eli hazin'in elinin hemen üzerindeydi. Bütün gece dilinin yetmediği zamanlarda gozleri ile özür dilemişti Hazin'den. Son gün giderlerken salya sümük ağlamışti yine koskoca kadın. Hazin gerçekten affetmisti ama Melek Buna bir türlü inanamıyordu.
Sibel.. ne tatlı bir kadındı öyle. Bir tarafı otoriter, bir tarafı çılgın, bir tarafı ağır başlı... Melek her ağlamaya başladığında gozlerini devirmisti. Bir ara Hazin'in kulağına "bana fenalık geldi seni düşünemiyorum bile hazincigim" demişti. Hazin gülse mi ağlasa mi bilmeden bakakalmisti Sibel'e. Herkezi evde uyurken bırakıp sabah kahvesine kaçmıştı Hazin'e ertesi sabah. Normalde onu kontrole geldiğini filan düşünüp rahatsız olacağı yere mutlu olmuş Kartal'ın aldığı makinanin ilk kahvesini birlikte içmişlerdi.
"Ben oglumu daha önce hiç böyle görmemiştim" demisti gururla.
"Beni yanlış anlama ne olur Hazinciğim. Ben orta halli bir ailenin kiziyken eşim ile evlendim. Onlar bizden daha varlıklı bir aileydi. Ailem çok mutlu oldular. Rahat bir hayatım olacağı için. Oysaki ben paranın bizi değil bizim parayi yonetecegimiz bir hayatı isterdim. Ne bileyim çocuklarımı bakıcı değil ben buyutmeliydim. Sırf insanların beklentisi olduğundan değil kendi istediğim için bir yerlere gitmeliydim. Kurallar benim olmalıydı ama olmadı gençlik yıllarımda. Anca şimdi iş işten geçtikten sonra oldu ama neye yarar? Çocuklarım varlık içinde büyüdü yokluğu hiç tatmadilar. Allah'ta tattirmasin ama hayatın diğer yuzunu de bilsinler istedim hep. Kartal senden bahsettiğinde yaşadıklarına çok üzüldüm, ama hayat savaşından galip çıkmana senin adına seni tanimadan gurur duydum. Aferim kızım sana. Yarın bir gün Kartal ile hayatınıza dair ortak bir karar verirseniz bil ki ben her zaman senin yanında olacağım"
Hazin duyduklariyla göz yaşlarına hakim olamadı. Parmak uçlarıyla gözyaşlarını durdurmaya çalışsa da başaramadı.
"Kusura bakmayın"
"Ne kusuru. Dün geceden beri melek sarılıp sarılıp ağlıyor sana. Alıştırdi bizi ayol"
Hazin birden gülmeye başladı.
"Yine özür dilerim. Sanırım sinirlerim bozuldu."
"Sen bir de bana sor. Melek ile Çocuklar yüzünden ayrı bir hukukumuz var ama o bizim derneğin en havalı, en cool kadındır. Burnundan kıl aldırmaz. Dün geceki hallerini dernektekiler görse hayatta inanmaz inanki. Neyse... ben oğlum ne kadar mutluysa o kadar çok mutlu olurum. Bundan önce ki.."
Durakladı Sibel
"Biliyorum rahat olun Sude Hanım'i"
"Biliyor musun?"
"Evet Kartal anlatti"
"Siz gençlerde hersey şeffaf ne güzel. Sude ile onca zaman birlikteydiler ama inan ki şu an seninle geçirdiğimiz 15 dakika kadar bile samimi olamadık onunla. Evlenmelerine ramak kala ani bir kararla ayrıldılar bize de birsey söylemediler doğru dürüst ama ne yalan söyliyeyim bende hıc üstelemedim. Tabi hiç sıkıntı olmadı değil. Millete laf anlatmak bayagi zamanımı aldı. Neyse iyi oldu işte onu söylüyorum. Benim oğlum sude ile mutlu olmazdı. Bilmez mi anne oğlunu? Kartal sakin çocuk, huzurlu çocuk. Öyle her gece hoplayalim ziplayalim, dergilere kapak olalim tarzı değil. Ama ben çok konuştum değil mi Hazinciğim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARINMA KAYASI (Tamamlandi)
RomanceKader Serisi 2. Kitap -A- "Bir Hazin Kız Hikayesi" Hayat kimileri için 1-0 yenik başlar... Hazin gözlerini yetimhanede açmış bir kız. Bulunduğu ortamı kabul etmiş, içine sindirdiği hayatı elinden geldiğince iyi yaşamaya çalışmış önüne çıkan engelle...