ARINMA KAYASI (Tamamlandi)

2 Hafta Sonra

"Bu kadar kısa zamanda iki ayağımızı bir pabuca soktun ya oğlum sana helal olsun"

Kartal kravatını duzelttigi aynada arkasından ona söylenen annesine göz kırptı

"Benim annem becerikli dedim. Halleder dedim"

"İyi halt ettin"

"Anne hiç yakışıyor mu senin gibi bir kadına böyle konuşmak?"

"Hadi ordan bu yaştan sonra sana mi soracağım nasıl konusacagimi?"

"Tamam Sibel Sultan aman Sinirlenme de migrenin azmasin. Ben mustakbel karımı almaya gidiyorum kuaföre sana kolay gelsin. Nikah salonunda görüşürüz"

Kartal annesinin yanağına kocaman bir öpücük kondurup uçar gibi cikti odadan.

Hazin'e evlenmeyi teklif ettiği gece Hazin "peki" dedikten beş dakika sonra yine kendini yollara vurmuş sabah olmadan kendini Hazin'in kapısına atmıştı. Sabahın ilk saatlerinde ailesini arayıp ayaklandırip onları İncim köy'e getirip dede ve anneanneden ertesi aksam istemişti.

Şimdi nikah zamanıydı. Bir kaç saat sonra Hazin resmen karısı olacaktı. Önce nikah aksama istanbuldaki misafirler için yemek ertesi gün de köy meydanında davullu zurnali düğün vardı.

Kartal'ın en büyük korkusu Hazin'in istanbul'a dönmek istememesiydi. Hoş onu da göze almıştı hazin hayır dese her hafta sonu koşa koşa gelirdi onun yanına ama Hazin sadece;

"Yazlarımız burada geçecekse seve seve gelirim istanbul'a" demisti.

Sonrasında şartlarını sıralamisti

"Aynı evde aynı eşyalarla oturmaya devam edeceğiz. Ben yine işime devam edeceğim."

"Hepsi bu mu?" Diye şaşalamısti kartal. Sude ile nişanlandığı zaman bir Liste ile çıkagelmişti karşısına vakti zamaninda.

"Hepsi bu."

Netti kararlıydı üzerine birde Hazin.

Kuaför salonunun önüne geldiğinde kendi heyecanını bastırmak için çabalarken içeri girdiği anda üstü straplez altı kabarık tüller icindeki gelinligi ile Hazin'i görünce ne yapacağını bilemedi. Gelinlik her kadına yakışır derlerdi de bu Hazin'den önceki bir safsatadan ibaretti. Gelinlik hiç kimseye Hazin kadar yakışamazdi.

Nikah salonuna alkışlar eşliğinde çıkarken dönüp tekrar baktı gelinine Kartal

"Sen dünyada gördüğüm en güzel gelinsin sevgilim. Bugün seni gören bütün gözler bir daha hiç bir gelini begenmeyecek"

Gözlerini kirpistirmakla yetindi Hazin sadece. Heyecandan, mutluluktan ağzından tek bir kelime çıkmıyordu.

Nikah masasında yerlerini aldıklarında şahitler davet edildi. Hazin'in şahidi müdür babası, Kartal'ın şahidi de Aybars'tı.

Herkes canı gönülden "evet" derken salondaki tüm misafirler mutluluklarına şahit oldular.

Yemekten erken çıkıp hiç duraklamadan sabaha karşı incimköy'e vardılar. Eve yaklaşırken hazin başını yorgunluktan artık sesi soluğu çıkmayan kocasına döndürdü

"Beni evime bırakacaksin değil mi Kartal?"

Kartal'ın kaslari catildi

"Şaka yapıyorsun değil mi? Ama biz konuştuk ya"

Hazin bitkinligine rağmen kocaman bir kahkaha attı

"Tabiki şaka yapıyorum tepkini merak ettim sevgili kocam"