hazin bir süre oturdukları yerden kalkmadi. Gecenin muhakemesini yapıyordu.l. Her iki yüzde de bütün gecenin yorgunluğu yerine tatlı bir tebessüm vardı. Kartal duşa girerken hazin telefonunu kapatıp üst kata çıktı. Yatağa yatıp kartal'ı düşünürken uyuya kaldı.
Kartal kendini en son ne zaman bu kadar iyi hissederek işe gitmişti hatırlamıyordu bile. Bir gün önce yurt dışından gelen bütün gece uyumayan o değildi sanki. Ofisinde gözü sürekli saatine gidip geliyordu.
Hazin'i aramak üzere telefonunu eline aldığında ona verdiği söz geldi aklına. Canı çalışmak istemiyordu. Önünde o yurt disindayken hazırlanmış kontrol gereken bir sürü iş vardı ama eli hiç birine değmiyordu.
Bilgisayarını açıp internetten telefon incelemeye başladı. Aslında o kendi telefonunun aynısını almaya daha hazin ile konuşurken karar vermişti. Biraz sonra masadaki onca işi bırakıp dışarı çıktı hem üstlendiği işi halletmek hem de hazin'i aramak için sebebi almak için.
işini halledip yemek için uygun bir restoran bulup oturdu. Siparişini beklerken hazin'i aradı ikinci çalmaya kalmadan telefon açıldı.
"Efendim kartal."
"Uyuyor muydun yoksa?"
"Yok canım çok oldu kalkalı. Öğle yemeği yiyorum."
"Bende şimdi söyledim bekliyorum. Neden erken kalktın ki? Ben öğleden sonra anca uyanır diyordum. Hatta uyandıracağım diye korkarak aradım seni."
"Nerde... söylemiştim ya yan komşunun torunları var diye. sabah kahvaltıya gel diye kapıya dikildiler. Bende kalktım mecburen."
"Anladım. Seninde yan komşulardan yana bahtın çok açık. Ne için aradım biliyor musun? Senin telefon işini hallettim şimdi yanımda sahibine gitmeyi bekliyor."
"Sağ ol kartal ya valla sana da onca işinin arasında iş çıkarttım bende."
"Sorma çok yük oldun bana. Ama haklısın işim çok nedense canım hiç yapmak istemiyor. Aylak aylak gezmek istiyorum. Ofisin kapısından bile girmek istemiyor canım."
"Tabi ya gezmeye alıştın ya ondandır. Bir başlayabilsen gelir gerisi."
"Boşver işi gücü hava nasıl orada?"
Hazin söyle bir etrafına bakti
"Sıcak. Deniz çok güzel bugün. Ne sahilde ne denizde iğne atsan yere düşmez."
"Ne güzel."
"Tabi tatilde olana güzel. Ben dükkanın içinde pervane ne tarafa dönerse o tarafa dönüyorum. Aslında bir şey söyleyeyim mi benimde dükkana gelmek istemedi canım. Veranda da gölgede oturayım ya da denize gireyim istedim ama geldim oturuyorum işte. bir sürü gelen giden oluyor nasıl açmayayım dükkanı?"
"Hafta sonu tatil yapalım iki gün o zaman. ilgilenecek kimseyi bulamaz mıyız dükkanla?"
"Bilmem buluruz herhalde. Ama hem burada olup da hem nasıl başkasına bırakırım ki dükkanı?"
"Orada olacağımızı kim söyledi? Ben eşyaları attırırım eve sen dükkan işini halledersin iki gun başka tarafa gideriz. Olmaz mı?"
Hazin durakladı. Kartal"la baş başa bir yerlere gitmek. Aslında şu an en çok ihtiyacı olan şey azıcık buradan uzaklaşmaktı. Bir de yanında kartal'ın olma düşüncesi büyük heyecan yarattı. Yine de hemen atlamak istemedi.
"Olabilir aslında. Sen sağ salim gel de sonra yaparız program."
Kartal hiç planlamadan sorduğu sorunun olumlu sonuçlanmasından şaşkın ve sevinçli önüne bırakılan yemeği bile fark edememişti. İçi kıpır kıpır bir an önce hafta sonu olsun diye geçiriyordu kafasından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARINMA KAYASI (Tamamlandi)
RomanceKader Serisi 2. Kitap -A- "Bir Hazin Kız Hikayesi" Hayat kimileri için 1-0 yenik başlar... Hazin gözlerini yetimhanede açmış bir kız. Bulunduğu ortamı kabul etmiş, içine sindirdiği hayatı elinden geldiğince iyi yaşamaya çalışmış önüne çıkan engelle...