Gözlerini açtı, kapattı.
Tekrar tekrar.
Görüntü aynıydı.
Elips şeklinde büyük bir avize.Kafasını toparlamaya çalıştı en son apartmandan içeri girdiğini hatırlıyordu. Şimdi bilmediği bir yerde yatar halde bulmuştu kendini.
"Uyandınız mı?"
Sesin geldiği tarafa kafasını çevirdi. Adam oturduğu koltuktan kalkmış Hazin'e bakıyordu. Yaklaşmakla yerinde kalmak arasında tereddüt duyan hali vardı esmer, uzun boylu, adamın. Sesi kadife gibi ama heybetine uygundu. Kısacık asker gibi kesilmiş saçları biçimli yüzünü ortaya çıkarmıştı. Bir erkeğin bu kadar uzun kirpiği olur muydu?
Hazin bir çırpıda doğrulmak için hareket etti ama başaramadı. Kafasında bir ton ağırlık vardı sanki. Eliyle başını tuttu. Alnında bir ıslaklık hisseti. Parmak uçlarıyla dokundu. Canı acımıştı. Yüzü burustu.
"Düşmenizin etkisiyle başınızda küçük bir yarık olmuş. Merak etmeyin pansuman yapıldı."
Hazin gözleriyle etrafı gezdi yine
"Ben nerdeyim?"
"Evimde."
Mavi gözleri açıldı kocaman
"evinizde mi?"
Adam sakin sakin konuşmaya başladı
"Baştan anlatayım isterseniz. Apartman kapısının önünde buldum sizi. Yerdeydiniz. Komşu olduğumuzu düşünüyorum geçen gece de karşılaşmıştık hatırlarsanız. Fakat hangi katta olduğunuzu bilmediğim için sizi mecburen evime getirdim. apartman görevlisi de bu gün izinliymiş onu da bulamadım. Emekli Doktor komşularımız var bir üst katta telefon ettim gelip baktılar. Pansumanınızı yaptılar. Uyandıktan sonra bir süre yatmanız sonrasında da hastaneye gitmeniz gerektiğini söylediler tomografi için."
Adam hala aynı yerde dikiliyordu ve bir çırpıda her şeyi anlatmıştı. Hazin ne yapacağını bilemedi kalksa kalkamıyor yatsa yatamıyordu. Yarım yamalak bir şeyler gevelemeye çalıştı adama.
"Teşekkür ederim bir sürü zahmet vermişi size. Kusura bakmayın."
"Estağfurullah. Nasıl hissediyorsunuz şu an?"
Adam sonunda bir cesaret Hazin'in yanına kadar gelmişti.
"Başım." Diyebildi Hazin sadece.
"Bir süre kaldırmayın isterseniz. Ağrı kesici de verebilirim. Hatta getireyim."
Bir yandan ilacı getirmek için yürüyor bir yandan da konuşmaya devam ediyordu.
"Vakit kaybetmeden için bence hastahaneye gitmelisiniz. Ağrının olabileceğini söylediler uyanınca. Bu sırada ben Kartal."
İfadesizce bakıyordu etrafına Hazin. Kartal elinde bir bardak su ve ağrı kesiciyle karşısında belirdi yine. Hafifçe eğildi bu sırada Hazin büyük bir gayretle doğruldu. Burnuna keskin bir parfüm kokusu doldu. Kartal'ın elinden ilacı aldı ve bir yudum su ile içti. Bardağı almak için adam hala başında bekliyordu. Teşekkür ederek uzattı bardağı. Odada yalnız kaldığında kalkmayı denedi ama dengesi buna izin vermedi. Salona gelen Kartal yumuşak bir hamleyle kolunu tuttu.
"Lütfen kalkmayın. Bir süre daha uzanmanız gerekiyor."
Hazin itiraz etmeye çalıştı
"Ben eve gidersem uzanırım. Sizin daha fazla vaktinizi almak istemiyorum."
İki elini sakince açtı.
"Tamam ama kısa bir süre daha burada kalmanız gerekiyor. Malum başınızı çarptınız size refakat etmeliyim. Şimdi uzatın ayaklarınızı. Dışarıdaki manzaranın tadına varın. Bakın güneş ne güzel batıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARINMA KAYASI (Tamamlandi)
RomanceKader Serisi 2. Kitap -A- "Bir Hazin Kız Hikayesi" Hayat kimileri için 1-0 yenik başlar... Hazin gözlerini yetimhanede açmış bir kız. Bulunduğu ortamı kabul etmiş, içine sindirdiği hayatı elinden geldiğince iyi yaşamaya çalışmış önüne çıkan engelle...