4. Hafta
Nino
Kulaklıklarımı takmış, en sevdiğim grubu dinlerken okula doğru yürüyordum.Arada kendimi şarkıya çok kaptırıp dans etmeye başlıyordum ve insanların garip bakışlarını üzerimde hissediyordum. Yine o anlardan birini yaşarken, müzik keyfim bir mesaj sesi ile bozuldu. İrite olmuş bir şekilde telefonu elime alıp gelen mesaja baktım. Gördüğüm şey ile gözlerim pörtlemişti.
Geçen haftalarda başvurduğum bir kısa film yarışmasına kabul edildiğimin haberini veren mesajdı bu. Kafamda çoktan çekmeyi planladığım senaryolar dönüp dururken bu heyecanı sınıfla paylaşmaya karar verdim.Büyük bir heyecanla sınıfa adımımı attım.Ama sadece Alya ve Marinette vardı. Haftalardır geç kalmasına rağmen bugün erken gelen Marinette için biraz şaşırmıştım doğrusu.
"Günaydın kızlar" Çantamı sırama atarken onlara dönük şekilde sıraya oturdum. Aynı ağızdan "Günaydın Nino" dediler. Heyecanla ellerimi iki üç kez çırptım. Yerimde hareketsiz durabilmem bile bir mucizeyi şu an.
"Size bomba bir haberim var.Hatırlıyor musunuz ben iki hafta önce bir yarışmaya başvurmuştum." İkiside kafalarını salladılar. Ne diyeceğimi merak etmiş olacaklar ki konuşmayıp hemen sadede gelmemi bekliyorlardı. "BENİ KABUL ETMİŞLER!!"
Büyük bir heyecanla bu sözleri bağırdım. Ve ikisininde ağızları şaşkınlıkla açıldı."Bu süper bir haber!" Alya duraksadı. "Ama nasıl çekeceksin ki filmi?" Çoktan planlanmış olan senaryolarımı ona anlatmak istiyordum ama bu saatler süreceği için sadece küçük bir ipucu verdim.
"Ben aslında filmi sizlerle, bütün sınıfla çekmeyi düşünüyorum."
"Kostümler de benden o zaman." Büyük bir sıkıntıya yıl açacak olan kostümlerin şimdiden hallolması beni daha da mutlu etti ve otuz iki diş gülümsedim. "Çok iyi olur Marinette, çok sağol."
"Ben ne olucam Nino?" Alya'nın sorusuyla afalladım. Gerçekten de kimin kimi oynayacağını daha planlamamıştım ve bunun için yardıma ihtiyacım olacaktı.
"İstersen senaryo yazan olabilirsin. Ladyblog'una çok güzel şeyler yazıyorsun eminim film içinde çok güzel şeyler yazarsın. " Bir anda ağzımdan bunlar dökülmüştü.Her ne kadar senaryo benim işim olsa bile Alya'dan bir yardım fena olmazdı."Tamamdır o zaman.Filmi Ladybug ve Chat Noir ile ilgili çekelim.Çünkü tek doğru düzgün bildiğim konu bu." Aslında gayet iyi bir fikirdi. Paris'in her gün en çok konuşulan ikilisydi bunlar.Bu yüzden onlar hakkında bir film kesinlikle güzel bir ödül kazanırdı.
"Süper olur.Sen ne dersin Marinette?" Marinette gözlerini beden kaçırmaya başladığı an bu işe pek yakın bakmadığını anlamıştım ve olmaz diyeceğine emindim ama kafasını sallayıp projeyi kabul etti. Bugün bana fazlasıyla ikilem yaşatıyordu bu kız.
"O Zaman bu iş tamamdır.Ben bloğumdaki bir kaç hikayeden senaryo alırım.Marinette,sende Ladybug ve Chat Noir kostümü dik.Sen de Nino, yönetmenler ne yapar pek bilmem bu yüzden sende bir şeyler yaparsın." Alya kendini çoktan kaptırmıştı bile.
Diğer çocuklar geldiğinde onlara da projemizi anlattık ve severek kabul ettiler. "Evet arkadaşlar yarın rol dağıtımını yaparız. Kostümler zaten Marinette'de. Hangi güne yetişir?" Marinette aklından küçük bir hesaplama yaptı. "Eğer bugün başlarsam 1 haftaya biter." İşte müthiş zamanla buydu.Filmi 3 hafta sonra teslim etmemiz gerekiyordu. Birinci hafta herkes rolünü ezberlerdi ve kostümler dikilirdi. Diğer kalan iki hafta da ise filmi çekerdik.
Bir Sonraki Gün
Marinette
Dün akşam gecemi gündüzüne katıp kostümleri çizmiştim. Büyük ihtimalle bu bir hafta her günüm böyle geçecekti.
Ladybug 'ın kostümü için ayrı bir özen göstermiştim normal olarak. Eğer kimliğimi gizlemek zorunda olmasaydım o rolü kesinlikle ben oynamak isterdim ama işler böyle olunca hayatımın en büyük riskini almış olurdum.Bu yüzden başkasının oynamasına izin verip geri planda kalmak her şekilde daha tedbirli bir davranıştı.Sınıfa girdiğimde herkes Nino'nun etrafındaydı. Büyük ihtimalle rol dağıtımı yapılıyordu. Çantamı sıraya fırlattıktan sonra onların yanına gittim.
"Evet ilk akumalanacak olan ismimiz Kim. Senin önceden tecrüben olduğu için Kara Aşk Meleği olacaksın." Kim, rolünü onayladığı dair bir işaret çaktı Nino'ya. "Hikayemiz,Kim'in Chloe'ye bir kolye alması ama Chloe'nin kolyeyi kabul etmemesi ile başlıyo-" Chloe hemen araya girdi. Yüzünden, sinirli olduğu apaçıktı.
"Hayır bu rolü asla kabul edemem.Bana daha çok ekran zamanı olan bir rol ver.Mesela Ladybug." Nino, iğrenir bir ifadeyle Chloe'ye baktı.Aslında haklıydı. Chloe'nin bir süper kahraman olma olasılığı biraz garip bir durum olurdu."Hayır Chloe, olmaz.Biz zaten Alya ile Ladybug'ın kim olduğuna karar verdik." Chloe ihanete uğramış bir ifade takındı. "Benden daha iyi kim Ladybug olabilir?"
"Marinette!" Nino Chloe'nin lafından kurtulmak için bir nefesle adımı söyledi ama benim nefesim kesildi.
"Ne? Hayır, bu olamaz. O paçoza neden bu rolü verdiniz bilmiyorum ama ben ondan katlarca iyi oynarım bu rolü!" Chloe'nin her an sinirden kulaklarından buhar çıkabilirdi.
"Kusura bakma Chloe rolü verdik bile ama eğer istemezse sen oynarsın."Bütün gözler bana döndü. Bir şey demem beklemiyordu. Evet ya da hayır. Cevabım tabikide hayır olacaktı ama buna nasıl bir bahane bulacaktım?
"Asla olmaz saçmalamayın"
"Neden Marinette? Aramızda ona en çok benzeyen sensin." İşte beklediğim soru gelmişti. Ne cevap vereceğimi düşünmek için zaman kazanmam gerekiyordu ama herkesin gözü benim üstündeydi ve bu pek de rahat bir atmosfer yaratmıyordu.
Tam cevabımı verecekken ders zili çalmıştı. Büyük bir rahatlamayla sırama geçtim. İşte ihtiyacım olan zaman buydu. Ders boyunca düşündüm. Nasıl bu rolü başkasına kakalayabilirdim? Bunların hepsi aklımdan geçerken kafamın üzerindeki o ampülü hissettim ve aklıma dahiyane bir fikir geldi. Küçük bir kağıt alıp kağıda "Eğer Ladybug olmak istiyorsan benimle teneffüste koridorda buluş.Bir planım var."yazdım.Kağıdı uçak şekline getirdim.Daha doğrusu getiremedim.Uçak yapma konusunda iyi değildim.Bu yüzden kağıdı Chloe'ye atacakken bir anda uçak geri döndü ve Adrien'ın sırasına kondu.Neyseki hoca o sırada tahtaya bir şeyler yazıyordu da görmedi.Adrien kağıdı fark etti ve açtı.Gerçekten daha ne kadar rezil olabilirim diye düşünürken o kağıdı okudu ve üstüne birşeyler yazıp bana uzattı.Üzerinde"Teneffüste konuşalım mı?"yazıyordu.Kesin anlamıştı neler çevirdiğimi. İşte şimdi hapı yutmuştum. Adrien zeki çocuktu ve bir şeyler ters gittiğinde anlayabilecek akla sahipti.
Ders bittiğinde Adrien koridora gitti.Bende kimseye çaktırmadan peşinden gittim.Bir merdiven kenarında hemen karşısında durdum."Anlat bakalım neler planlıyordun?" Direkt konuya girmesi de hiç iyi olmamıştı benim açımdan. Hazır cevap bir insan değildim ben. Söyleyeceklerimi düşünmem gerekiyordu çoğu zaman ve bu, o zamanlardan biriydi.
"Yok ya ben hiç bir şey planlamıyordum.Nereden çıkardın ki?" O yeşil gözleriyle, gözlerimin derinliklerine baktı. Yalan söyleyip söylemediğimi anlamaya çalışıyordu.
"Ben anlarım Marinette." En mantıklı bahaneyi bulmaya çalışırken beynimin resmen yandığını hissettim. "Tamam ya anlatacağım." deyip biraz somurttum belki rahatsız olduğumu anlayıp beni rahat bırakır diye.Ama o,inadına cevabımı bekliyormuş gibiydi."Ladybug ben olursam herkes ben olduğumu anl-" Adrien'ın şaşkınlıkla açılmaya başlayan gözleriyle sözümü yarıda bıraktım. Neredeyse kendimi ifşa ediyordum. "Nasıl yani, neyi anlarlar?"
Stresten ellerim terlemeye başlamıştı bile. "ŞAKA!" Sahte bir kahkaha attım. "Şaka yaptım sana. Ben zaten neden Ladybug olayım ki? Ne işim olur benim Paris'i kurtarmakla? Normal bir insanım ben, okuluna gidip ders çalışan.Başka herhangi bir özlleğim yok yani." Konuştukça batan nadir insanlardandım sanırım.
"Ben senin neden Ladybug olmak istemediğini anladım." dedi Adrien ciddi bir sesle. İşte küçük bir kalp krizi geçirmeme ramak kalmıştı.
"Kostümün sana yakışmayacağını düşünüyorsun."Rahatlamayla bir 'Oh' çektim içimden. Anlamamıştı.
"Hiç öyle düşünme Marinette Eminim sana çok yakışacaktır." Normalde Adrien'ın bana iltifat etmesine heyecanlanmam gerekirken olayın ciddiyeti yüzünden buna bile sevinemiyordum.
"Adrien, senden bir şey rica etsem.Nino'yu ikna eder misin? Gerçekten oynamak istemiyorum." Yüzümü olabildiğince somurtuk gösterip gerçekten rolü istemediğimi göstermeye çalışıyordum.
"Sen öyle diyorsan... Nino ile konuşurum."
"Çok teşekkür ederim!" Adrien biraz gülümsedi.Omzuma dokunup yanımdan ayrıldı. Ona arkadan bakakalmıştım.Bu hırkayı artık çıkarmayacaktım.1136 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miraculous Ladybug Confess (İtiraf)
FanfictionHer şey, çantamdaki o kırmızı siyah benekli küpeleri kulağıma takmam ile başladı.....