Kesit

777 72 32
                                    


"Lan!Senin ne işin var burada?"

"Ehehe şey naber M-marinette?Ama hiç öyle lanlı lunlu oluyormu çok ayıp."

"Neden buradasın ve neden çocuğu bayılttın?"

"Bunu sonra konuşuruz."

İkimizin gözleride yerde yatan David'e kaydı.

"Adrien?Sence öldü mü?"

"Benim önceki yumruklarıma katlanabildiyse muhtemelen ölmemiştir."

"Eğer ölürse seni tanımıyorum."

"Nasıl çaktım tavayı ama?"

"Ciddimisin?Çocuk belki şu an can çekişiyor."

"O Zaman neden yardım etmiyorsun?"

"Ay doğru ya."

David'in yanına eğildim ve onun nabzına baktık.Evet!Yaşıyor.O Zaman no problem.

Adrien'ın zamanlaması çok kötüydü.David tam bana açıklayacakken bayıldı.Yani sen şimdi neden buraya geldin ki?Benim burada olduğumu Nasıl öğrendin?Tabi ya.Alya söyledi kesin.Bu kızı bir gün öldürmezsem neyim.

"Hadi Marinette.David uyanmadan gidelim buradan."

"Hayır ya.Sen git.Bana bir şey söyleyecekti.Hem sen neden buraya geldin?Alya'mı söyledi yoksa kendin mi takip ettin."

"İkisi de ama bunu sonra konuşuruz.Hadi gel."

"Görüşürüz Adrien.Ben burada David'in kalkmasını bekleyeceğim."

"Neden bu kadar inatçı olmak zorundasın ki?Tamam ya sen inatsan ben daha inatım Mairnette."

Bana doğru yürüdü.Tek eliyle belimi kavrayıp beni omzuna attı.Şu an Adrien'ın sırtı ile bakışıyordum.Ona vurmaya başladım ama ne fayda?Birazcık bile acımamıştır.Oysa ki ben Ladybug'ım çok pis acıması gerek.Ama herhalde bu gücüm kaslı erkeklere işlemiyor Ehehhe.

"Yaa bırak beni.Şuradan bir ineyim varya senin o Güneş'ten parlak olan sarı saçlarını yolup kendi ellerimle sana yedireceğim."

"Evet öyleler iltifatın için sağol."

"He?"

"Saçlarıma Güneş'ten parlak dedin ya?Sağol diyorum."

"Şimdi o kadar söylediklerimin içinden sen onamı takıldın?"

"Kendim ile ilgili olunca..."

"Adrien diyoruz çok iyi biridir diyoruz bağrımıza basıyoruz ama sende gizlenen bir ego varmış.Böyle arada sorada kendini belli ediyor."

"Sende çok iyi birisin Marinette.Yine sağol."

"Bütün söylediklerimin arasından sadece sana göre iltifat olanını duymaktan vazgeçermisin?"

"Bana iltifatmı ettin?Gerçekten çok teşekkürler."

"Uuuğğğğ gıcıksın."

"Evet çekici olduğumu genelde söylerler."

"Senle laf dalaşına girmeyeceğim sadece beni bırak."

"Yakında."

Adrien beni motoruna bindirdi.Durun bir dakika ne motormu?Bu çocuk daha on sekiz yaşında bile değil.Olmaz yani kural ihlali.Ben binmem buna.Bir de ehliyeti felan da yoktur yani.

"Yav sen daha kaç yaşındasın da motor kullanıyon?Ehliyetin felan da yoktur senin."

"Evet yok."

"Oha Lan ben şakasına söylemiştim.Cidden yok mu?O Zaman iniyorum ben.Hayatımı tehlikeye felan atamam."

"Hayır seni eve ben bırakıyorum."

"Hayır. Bırakmıyorsun."

"Evet. Bırakıyorum."

"Hayır. Bırakmıyorsun."

"Evet. Bırakıyorum."

"Hayır. Bırakmıyorsun."

"Evet. Bırakıyorum."

"Öff Adrien ya.Sen ne zaman böyle gıcık bir çocuk oldun?İneceğim ben."

"İtiraz yok.Al şu kaskı da kafana tak.Zaten bu çocukla ne konuşmaya geldin ki?Hem de tek başına bu ıssız sokakta."

"Seni hiç mi hiç ilgilendirmez."

Cevap vermedi.Beni bırakmayacağını anladım ve çaresizlikle kaskımı taktım.O da kaskını takıp önüme bindi....Saçmalamayın Tabiki de onun beline tutunmayacağım.

Adrien motoru çalıştırdı ben de onun omuzlarından tuttum.Evet ciddiyim omuzlarından tuttum.

"Marinette,şu an anaokulunda birbirlerinin omuzlarını tutan ve tren yapan çocuklara benzediğimizin farkındamısın?Çekermisin o ellerini omzumdan?"

"Adı üstünde Adrien ıssız sokak.Kimse görmez veya kimseye rezil olmam.Hem zaten ben asla belden tutmam ki."

"Peki sen bilirsin."

Motoru sürmeye başladı.Şu an omuzlarından tutmakla çok yanlış yapıyordum sonuçta muhtemelen kendisi acemi ve her an kaza yapabilir.Herhalde yola konsantre olmuştur yani elimi beline koysam birşey fark etmez.

Elimi omuzlarından çektim.Kollarımı beline doladım ve kafamı sırtına yasladım.Çok mu ileri gittim acaba?Evet evet şimdi yanlış anlar felan.

Kolumu tam çekecekken,Adrien bir eliyle kolumu tuttu.

"Öyle kal."

Şu an tek eliyle kullandığı için her an kaza yapabilirdik bu yüzden uzatmadım.Başka bir nedeni yok yani.Yine aynı pozisyonu alıp gözlerimi kapattım.Çok güzel ve değişik bir kokusu vardı.Muzlu çikolatalı süt gibi.Ayh ben neden bunu düşündüm ki şimdi canım çekti.

"İstersen alalım."

"Hı?"

"Muzlu çikolatalı süt gibi kokuyormuşum ya?Ve canın çekmiş.İstersen alalım."

Olamaz ben bunu sesli bir şekilde mi söylemiştim.Rezillik yahu.Çocuğa trip atarken muzlu çikolatalı süt gibi kokuyorsun dedim.Gerçekten rezillik.

"Yani marketler açıksa olabilir."

"Tamam."

Çok pis uykum geldi.Yani bir günde bu kadar olay çok ağır geldi bana.Şuracıkta uyuyabilirim ama olmaz az sonra markete gideceğiz...aman yemişim sütünüzü yahu.Ben yatıcağım.Hadi iyi geceler.

"Sana da iyi geceler Marinette."

Al işte bunu da sesli söyledim.Aman neyse umursamıyorum ve sakinim.Zaten beni eve varınca uyandırır.Yani bilemiyorum,umarım.

---
Merhaba arkadaşlar,

Bu bir bölüm değildi.Diğer bölümden bir kesitti.

Aslında tam bölümü yazmayı düşünüyordum ama salı günü sınavımızın olduğunu öğrendim.Evet bir sınav hemde okulun ikinci günü.Hayattaki en saçma şey.

Her neyse işte bunun yüzünden ders çalışmam gerekti.Bende diğer bölümden bir kesit yayınlamaya karar verdim.

693 kelime

Miraculous Ladybug Confess (İtiraf)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin