Vazgeç

412 32 26
                                    


Adrien
Tenime çarpan soğukla irkildim.Gözlerim açıldı.Etraf bembeyazdı.Bir çıt ses bile yoktu.Peki neden?Neden şu an hiç birşey hissetmiyorum?Ruh gibiyim?Ne oldu?Öldümmü?Yoksa yine bir hayalmi görüyordum?Babam nerede?Ben neredeyim?
Aklımdan geçen binlerce düşünceyi bir kenara bıraktım ve bu ana odaklandım.Bu beyaz oda neyin nesiydi?Peki gerçekmiydi?Ayağa kalktım.Sendeleyerek duvara yaklaştım ve parmaklarımı o pürüzsüz duvarda gezdirdim.Elimde hissettiğim soğuk ile şu an olduğum yerin gerçek olduğunu kavradım.

Bir çıkış yolu aradım.Bir kapı,bir pencere,bir gizli oda.Hiç bir şey yoktu.Sanki bir kutunun içine hapsedilmiş gibiydim.Hala bulunduğum durumun şokunu atlatamadığım için bir duygu yoktu içimde.Ne korku,ne endişe ne de özlem.Duygusuzdum.Ve kurtarılmayı bekleyecektim.

Marinette

Alya,David ve Nino ile birlikte benim odamda duruyorduk."Neden bütün bu boktan işler Adrien'ın başına geliyor ki?"diye sordu Alya.Haklıydı acı çeken,kaçırılan,işkence edilen kişi hep o oluyordu. "Onu bunu bırakın da cidden bu sefer Adrien'ı kurtarmak için bizim yapabileceğimiz birşey yok.Kendisi çabalayıp olduğu yerden gelmeli ya da ne bileyim bir işaret felan göndermeli."Dedi Nino.Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Nereden biliyorsun ki?Hem biz onu hep kurtarmadık mı bu sefer de kurtarabiliriz.Sadece Skaiklon'ların nerede olduğunu bulmamız gerek."dedim sinirle. Nino bana cevap olarak, "Marinette, onlar ruh.Yani öyle dünyada felan yaşamıyorlar.Başka bir evrende ya da ne bileyim başka bir boyutta felan yaşıyorlardır."Dedi.

Çok haklıydı ama on inanmak istemiyordum.Bir şansımızın olduğunu bilmek istiyordum sadece."Moralimi bozmakta ne kadar da iyisin öyle Nino."dedim sahte bir sinirle.Bir kaç dakikalığına bir sessizlik oldu.Kimse nereden başlayacağımızı ya da ne yapmamız gerektiğini bilmiyordu.Boş boş bekliyorduk sadece.

                                                                                               ******

   "Tikki yardım et.B-ben ne yapacağımı bilmiyorum.Her yerde onun yüzünü görmekten bıktım.Her gün rüyama giriyor ve bu benim sinirlerimi alt üst ediyor.Bu kadar çok bağlanmamalıydım ona."dedim hıçkıra hıçkıra ağlarken.Tikki bana çaresizce bakıyordu. "Marinette,bunu sana söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama söylüyorum.Vazgeç."
   Vazgeç mi?Adrien Agreste'den vazgeçmek.Ne kadar zor olabilirdi ki?En fazla bir kaç ay depresyonda kalıp yas tutardım değilmi?Yoksa onu unutamaz mıydım?

   "Sence ondan vezgeçebilirmiyim Tikki?Bu kadar çok sevdiğim çocuktan vazgeçebilir miyim?" Boğazımdaki yumru bir türlü gitmek bilmiyordu. "Seni anlıyorum Marinette ama hayatın boyunca Adrien'ın acısını çekemezsin."Tikki her zaman doğruları söylerdi ve bana öğüt verirdi.Eğer şimdi böyle diyorsa böyle olması gerekirdi." Belkide haklısın Tikki.Onu unutmalıyım.Adrien'ı bulamayacağımıza göre onu unutmalıyım." Ellerimle göz yaşlarımı sildim.Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım.Gözlerim kızarmıştı, bunlar da geçecekti.Ama bir sorun vardı,bunu Nasıl başaracaktım?Her yerde onun kayıp ilanları,haberlerde onun haberleri varken ben nasıl onu unutabilirdim?

Adrien
   Yerde oturmuş bir şey olmasını bekliyordum.Bir ses veya bir hareketlenme.Bu oda beni deli yapacaktı resmen.Küçük bir delik bile yokken nasıl olurda nefes alabiliyordum?Artık kendime bu soruları sormaya bile başladıysam delirmeme az kalmış demekti.
   Peki ama neden ben?Neden hep bunlara maruz kalan ben oluyorum?Belki Chat Noir olduğum içindir.Kötü şans getirmişimdir kendime.Çok saçma değilmi?Bu odada aç susuz yirmi dört saat kalınca sizde böyle saçmalardınız.Gerçi tam yirmi dört saat olmuş mudur onu bile bilmiyorum.

   Bu derin düşüncelerimin saçmalığını sorgularken önümde bir silüet belirdi.Ama belirdiği gibi kayboldu.Sonra bir daha aynı şey oldu ve bir daha ve bir daha.Çıldırmam gerekiyordu.Korkudan kendimi zarar vermem gerekiyordu.Ama olmadı.Korkmuyordum.Yaşanan onca şeyden sonra korkmam çok gereksiz olurdu.
   O silüet belirip kaybolurken gittikçe bana yaklaşıyordu.Bende hala bir korkma belirtisi ya da bir kıpırdanma yoktu sadece olacakları bekliyordum.Silüet tam önüme geldiğinde durdu.Bakıştık.Ve bir anda olduğumuz yer değişti.Sanırım az önce silüetler birlikte ışınlanmıştım.Teleportasyon belki?

   Olduğumuz yer yine beyazdı ama daha büyük ve aynı silüetten yüzlerce hatta binlerce vardı.Başka bir boyutta mıydım?Yoksa bunların hepsi benim kafamın içinde, beynimin bana oynadığı bir oyunmuydu?İkinci seçeneğe inanmak istesem bile birinci seçenek bana daha mantıklı geliyordu.Geçmişi hatırlamaya çalıştım.Neden buraya geldiğimi.Buraya gelmeme sebep olan şeyi...
         En son bir kavgadaydık.Yanımda arkadaşlarım vardı.Kimler vardı?Ahh hatırlasana gerizekalı Adrien.En yakın arkadaşım N-nino.Onun sevgilisi vardı bir de kimdi o? İsmi A ile başlıyordu.A-alya?Doğrumu söyledim?Birde sevmediğim biri.Sevmediğim kim olabilirdiki yanımda?David?Evet sanırım oydu.Ve bir kişi daha vardı.Okyanus mavisi gözleri,ipeksi yumuşaklıkta ki saçları...Sanırım onu seviyordum.Evet ona aşıktım.Peki kimdi bu kız?Hatırla Adrien hatırla.Beynini zorla ve hatırla.İşte beynimle olan savaşım başlamak üzereydi...

   Hatırlasana!Onu Seviyorsun ama  hatırlamıyorsun ne kadar da aptalsın?O da seni unutmuş mudur?Belki de onun umrunda bile değilsindir.Onu bırakıp gittin seni asla affetmeyecek!Kendini cezalandırmalısın!O kız şu an neler çekiyor haberin varmı?Acı çekmelisin Adrien acı çekmelisin!Kimse seni umursamıyor!Seni hatırlamayacaklar.Unutulup gideceksin Adrien Agreste!!!!

   "SUS SENİ LANET OLASI ŞEY SUUUS!!!"Diye bağırdığım anda boğazımın acıdığını fark ettim.Kalbimin acıdığını fark ettim.Ağlamaya başladım.Korkmaya başladım.Endişelenmeye başladım.Özlemeye başladım.Hiç birşey hissetmiyorken bir anda bütün içimi dökmüştüm ve her şeyi hissetmeye başlamıştım.
   Yüksek sesli ağlarken etrafımdaki silüetler sadece yanımdan geçip gidiyordu.Dizlerimin üzerine düştüm ayakta duramayarak.Ellerimi yere koydum destek alırcasına.Üzerime binen bu yükü kaldıramıyorum.Ağlamaya devam ettim.Utanmıyordum.Şu an ağlamak beni çok rahatlatıyordu.Sadece o kızın ismini hatırlamak istiyordum...

-------------
Bu üzücü bölümde üzücü müzik koydum ki iyice psikolojiniz bozulsun fkdkcmsmx.
You Tube'a Sad Songs yazın çıkıyor.
784 kelime

Miraculous Ladybug Confess (İtiraf)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin