Marinette
O sesi duyduktan sonra bir ağacın arkasına girdim ve bağırdım."Tikki benekler."Dönüştüğüm anda akumalanan kişiyi aramaya koyuldum.Ben bakınırken omzumda bir el hissettim onun Chat olduğunu görmemiştim bu yüzden ani bir refleksle Chat'i yere yatırdım.
-Leydim karıştırdın.
-Pardon.Chat,akumalanmış kişiyi gördünmü?
-Evet bende sana bunu söyleyecektim.Gel,çocukların piknik yaptığı yerde bizim hocala...yani onların hocaları çok fena birbirlerini dalıyorlar.
-Nasıl yani iki kişi mi akumalanmış?
-Aynen öyle.
-Ama bu ilk defa oluyor.Her neyse neye benziyorlar?
-Tam anlatamam ama dev gibiler.
Oray'a gittiğimde biraz gülesim geldi harbiden bizim hocalar birbirlerini girmişlerdi.Acaba akumalar nerede diye düşünürken su tabancalarını gördüm.Tanancalar resmen dövüş aletine dönmüştü.
-Chat, akumaları ellerindeki su tabancalarında.
-Tamam.Onları Nasıl durduracağız.
-Sen Felaket'i kullan ve şu yeşilli olanın elini kır.
-Ama bu çok tehlikeli.
-Merak etme eğer akumaları ele geçirirsek her şey düzelicek.
-Tamam.Peki sen ne yapacaksın?
-Görürsün.
Chat "Felaket"diye bağırdı.Elini hiçbirşeye deydirmeden devin yanına gitti ve elini onun eline dokundurdu.Bir anda devin eli paramparça oldu ve su tabancası yere düştü.Chat onu aldı.Zar zor taşıyordu.Ben ise,dev tam rakibine vuracakken onun su tabancasını yoyom ile yakaladım.Bu çok kolay olmuştu.İlk defa şanslı tılsımı kullanmamıştım.Kesin bu kadar kolay olmasının bir sebebi vardır.Yani bu büyük bir patlamanın habercisi olabilir.
Su tabancalarını ortadan ikiye kırmaya çalıştık olmadı en sonunda dev bizi yakalamaya geldiğinde eli su tabancalara çarptı ve sonumda kırıldı.Akumalar dışarı çıktı.Hemen herşeyi eski haline döndürdüm.Chat dönüşmek üzereydi.Bu yüzden hemen gitti.Bende piknik alanına gittim.Hiçbirşey den haberim yokmuş gibi davrandım.Hocalar Hiçbirşey hatırlatmıyordu bu yüzden çok normal davranıyorlardı.Hava kararmaya başladı bu yüzden servisle okula geri döndük ve herkes evlerine dağıldı.
Acayip uykum vardı.Tam yatacakken camımda bir karaltı gördüm.Oraya doğru gittim.Ve bir anda Chat ortaya çıktı.Aslında niye geldiğini tahmin edebiliyorum.Gerçekten ondan hoşlanıyormuyum,öğrenmek istedi.Adrien bana söylemeyeceğini söylemişti.Herhalde ağzından felan kaçırmıştır.
-Chat burda ne işin var.
-Seni görmeye geldim.
-Hıhıı tabi.
-Efendim?
-Yok birşey.İçeri gelsene.Evet söyle bakalım derdini.
-Biliyorsundur ya.Ladybug'dan hoşlanıyorum ya ben.
-Hee o konu.Evet biliyorum.
-Ladybug bana her zaman başkasından hoşlandığını söyler.Ama bu doğru mu yoksa beni atlatmak için mi söylüyor bilmiyorum.Acaba senin bu konuda bir fikrin var mı?
Aslında şu an ona benim yani Ladybug'ın Adrien'dan hoşlandığını söyleyebilirim bu sayede hep birbirimizi görme şansımız olur.Ama bunu yapmayacağım.Çünkü Adrien'ın beni yani Marinette halimi sevmesini istiyorum.Bu yüzden Chat'e başka birisini söyledim.
-Nathaniel.(İşleri iyice berbat etmiştim.)
-Ne?Nathaniel,şu şeytaniçizer.
-Iıhhı...aslında hayır...yani evet.
-Peki senin sevdiğin biri varmı prenses?
-(konunun buraya geliceğini tahmin etmiştim.)Benim var...galiba...bilmiyorum.
O sırada Chat'in yüzüğünden bip sesi geldi.
-Chat,gücünü mü kullandın?
-Evet, yolda bazı zorluklarla karşılaştım da.
-Hımm.
-Sen nerden biliyorsun benim gücümü?
-Şey...Ladybug'dan duydum.Çok bahsediyor senden.(Harbiden bütün işleri karıştırmıştım.)
-Ladybug benden mi bahsediyormuş vay bee.Neyse ben dönüşmeden gideyim Prenses görüşürüz.
-Görüşürüz Chat.
Adrien
Marinette kafamı çok karıştırmıştı.Ladybug bana mı aşıktı yoksa Nathaniel'a mı?Herneyse sonuçta yarın Ladybug'ı derin bir sorguya çekmeyi düşünüyordum.Rüyamda Ladybug'ı görme dileğiyle güzel bir uykuya daldım.467 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miraculous Ladybug Confess (İtiraf)
FanfictionHer şey, çantamdaki o kırmızı siyah benekli küpeleri kulağıma takmam ile başladı.....