--İki ay...
Tüm varlığımı geçmişin yapraklarına sarıp, beynimin tozlu raflarına kaldırdığım gün sayısı.Kaldığım bembeyaz, küçük odanın tavanına diktim mavilerimi. Bugün buradaki son günümdü. Tüm acılarımı yaşadığım, hayatımın en umutsuz dönemini geride bıraktığım günümdü.
Bugün kurtuluş günümdü.
Evet, sessizliğimin çığlıklarına şahit olan kirli duvarlar; bugün sizden de kurtuluyorum.
Evet, bedenimi emanet ettiğim hasta yatağı; senden de kurtuluyorum.
Uzun zamandır varlığından bihaber olduğum bir tebessüm ele geçirdi dudaklarımı. Bacaklarıma sardığım kollarımı ayırdım. Sol bileğimde takılı kaldı donuk bakışlarım. Sessizce o vakti hâyâl ettim.
Buraya geldiğim ilk haftalarda yaşadığım, kötü bir anıydı.
Delirmek üzereyim. Beni bir odaya kapatıp, her şeyden mahrum bırakıyorlar. İstediğim özgürlüğü, hâyâlini kurduğum o şeyi bana vermiyorlar.
Vücudum titremeye başlarken, kollarımı sımsıkı vücuduma sararak çıplak zemine oturdum. Daha fazla bu acıya katlanamazdım. Başta babam olmak üzere beni seven insanlara verdiğim sözde duramayacaktım.
Ben onlar kadar iyi insanları hak etmiyordum. Ölümüm, onlar için kurtuluş olur. Onları kurtaracağım.
Gözlerimi etrafta gezdirdim. İşe yarar hiçbir şey yoktu. Pencereler demir parmaklıklarla çevriliydi. Titrememe engel olamadan, ayağa kalkmaya çalıştım.
Zemin ayaklarımın altında dönerken, duvarlara tutundum. Çıplak ayaklarıma pencereye gitmesi için yön verdim. Cam... İhtiyacım olan madde.
Komodinin üzerinde duran küçük gece lambasını elime alıp, pencereye geçirdim. Camlar paramparça olup, ayaklarımın altına kadar geldi. Bacaklarım ufak tefek kesilmişti fakat umrumda değildi.
Birazdan daha büyük kesikler açılacaktı.
Eğilip büyük bir cam parçasını avcuma aldım. Nefesim sıklaşırken, gözyaşlarım birer birer intihar ettiler, bu ana şahit olmak istemezmiş gibi.
Korkuyordum. Öldükten sonra ne olacağını düşünüyordum. İlk defa ölümle bu kadar burun buruna geliyordum. Son anına kadar hissedip, benliğimle harmanlıyordum ölümü.
Umarım acılarım, burada, benimle birlikte, sona karışır.
Son...
Dakikalar sonra kendi sonuma kavuşacaktım. Kurtuluşuma ya da korkaklığıma.Bir daha alamayacağımı bilerek, son defa derin bir nefes aldım.
Cam parçasını sol bileğime bastırıp bekledim. Kanlar, avuç içime süzülürken, gözyaşlarım da eşlik ediyordu bu ahenge.
Bu hale gelmemi sağlayan kötü kalpli annem, görüyor musun? Hayatını diğerleri gibi magazin sayfalarında yaşayan, derslerine çalışıp, hedeflerini belirleyenlerden olabilirdim. Ama sen, bir genç kızın süslü hâyâllerini elinden alabilecek kadar çirkin bir vicdana sahipsin.
Dizlerimin üzerine çöktüm. Cam parçalarının dizlerimden çok ruhuma battığını hissediyordum. Kafamı küçük kalorifere yaslayıp, sonun gelmesini bekledim. Diğer bileğimi kesmedim. Sonumun uzun olmasını istediğimden...
Gözlerimi kapatıp, gelen uykunun tadını çıkardım.
Evet, yine ve yine ölemedim. Yattığım tımarhanenin bir görevlisi tesadüfen kapımı açıp beni buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Teen FictionMavi umuttu, Siyah umutsuzluk.. Tüm maviliğimle yavaş yavaş siyaha saplanıyordum. Maviyi sevemezdim ama siyaha aşık olabilirdim. Siyaha, Mavinin en koyu tonuna... "Karanlığın beden bulduğu kötülük tüccarı ve onun zayıf meleği." ©Tüm hakları Nil'in a...