---Öyle zamanlar olur, yanlış olanlar, bize en doğrusu gibi gelir. Yanlış demek de yanlış aslında.
Yanlış. Kime göre yanlış? Neye göre yanlış?
Kalbimiz, doğruluğu, tüm damarlarımıza iletiyorsa, seçtiğimiz karanlığı kabullenmek zorundayızdır.
Seçimler...
Bazen mecburi seçimler olur hayatımızda. İstemesek de, dilimiz bağlanır, yüreğimiz mühürlenir. Ruhumuz, dipsiz bir kuyuya benliğimizi emanet eder. Güvenin kırıntılarının üzerine basıp, ayaklarımızın altındaki kesikleri hissetsek de, vazgeçmeyiz o yoldan.Buna aşk diyorlar.
Kendimi bildim bileli inanmadığım bu yalanlı hikayenin bu kadar tanıdık gelmesi de ironi.
Sanki karmaşık bir labirentteydim ve çıkmak istemiyordum. Çıkarsam, labirentin bütün duvarları üstüme yıkılacak gibiydi.
Enkazın altında kalmaktansa, enkaz olmayı tercih ediyordum.
"Günaydın."
Diye mırıldandı. Gözlerinde şaşırmışlığın izleri geziniyordu. Cevap vermeden dik dik bakmaya devam ettim.
"Nil. İyi misin?"
Sorusunu es geçerek dudaklarımı kıpırdattım.
"Neden beni aldattın?"
Keskin bir nefes verdi. Gerilmişti.
"Leyla."
Yeni çıkmaya başlayan sakallarını kaşıdı.
"Adını merak etmiyorum."
Keskin bir nefes vererek, bıkkınlıkla gözlerime baktı.
"Leyla, ölen kız. Gerçi yaşıyormuş."
Anlamayarak kaşlarımı kaldırdım.
"Neden bahsediyorsun? Anlamıyorum."
'Geri zekalısın' bakışlarından birini atsa da devam etti.
"Savaş'ın sevgilisiydi. Şu babamla iş birliği yapmasına neden olan kız."
Yapbozun parçaları teker teker yerlerine oturuyordu. Leyla demişti o depoda. Hatırlıyordum.
"Bu neden öpüştüğünüzü açıklamıyor."
O an aklına gelince tiksinircesine yüzünü buruşturdu.
"Şirkete gidecektim. Sonra telefon geldi ve o karaokeye gelmezsem başına bir şeyler geleceğini söylediler."
Kaşlarımı çatarak devam etmesini bekledim.
"O kafese girdiğimde biri çığlık atıyordu. Ben sadece..."
Bakışlarını önüne eğdi.
"Yardım etmek istedim. Leyla olduğunu bilmiyordum."
Hala anlayamıyordum.
"O olduğunu görünce öylece bekledim. Kendisi beni öptü. Şoktaydım. Tam iteceğim sırada seni gördüm."
Dudaklarını çamaşır suyuna basma isteğiyle dolup taşsam da kendimi dizginlemeyi başardım.
"O kız neden seni öptü?"
İsmini ne Laçin'in ağzından ne de kendi ağzımdan duymak istiyordum.
"Zor şeyler yaşadı Leyla. Bunları atlatmak için de zor bir yol seçti. Bir gece..."
Derin bir nefes verdi. Ardından devam etti.
"Çok sarhoştum. Belki de ilk kez gerçekten sarhoştum. Buse'yle sevgiliydik. Ben piçlik yapıp Leyla'nın evine gitmişim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Teen FictionMavi umuttu, Siyah umutsuzluk.. Tüm maviliğimle yavaş yavaş siyaha saplanıyordum. Maviyi sevemezdim ama siyaha aşık olabilirdim. Siyaha, Mavinin en koyu tonuna... "Karanlığın beden bulduğu kötülük tüccarı ve onun zayıf meleği." ©Tüm hakları Nil'in a...