27- Kilit Nokta

54 8 3
                                    


İki ruh, birbirlerinin kucağında karanlığı avuçluyorlarsa, bedenlerin hissettiği tutku zihinlerindeki karmaşıklığı arındıracak türdendir.
Zehirli bir yolda, anlamsız bir tutkuyu avuçluyordum. İliklerime kadar kavrulurken, korkunun tohumlarını bile avuçladığım karanlığa gömmüştüm.
Sanki ateşten bir çemberin ortasına oturmuştuk ve yanmayı heyecanla bekliyorduk.

"Bana güveniyor musun?"

Tehlikenin kıvılcımlarının baş gösterdiği cümleyle ruhum terlemeye başlamıştı.

"Öyle hissediyorum."

Bir elini bacaklarımın altına yerleştirip, diğerini sırtıma çıkardı. Sıcak nefesini şakaklarımda hissederken, derin bir nefes aldım. Bunu neden yapıyordum?

Aralık bir kapıdan içeri adımladığında titrek ellerimi boynuna doladım. Nem ve ferah papatya kokusu burnuma dolarken rahatlamış hissediyordum. Papatya kokusunu severdim.

Birkaç adım daha attığında kapalı gözlerimi hala açmamıştım. Sırtım ıslak bir zeminle buluşurken, gözlerimi açmayı yeni akıl etmiştim. Gözlerim loş ışığa yavaş yavaş alışırken yutkundum.

Birkaç küçük cılız mumun aydınlattığı banyonun küvetindeydim. Ellerimi açarak yüzeyindeki papatyaları avcuma yerleştirdim. Çok güzeldi.

Yüzen papatyalar benim etrafımda dizilirlerken, Laçin de küvete girdi. Geniş küvete oturunca, sıçrayan hafif sular, küvetten taşmıştı. Derin bir nefes alıp ellerimle küvetin iki yanına tutundum.

Suyun içindeki eli hareketlenip, saçlarımı topladığım tokayı yakaladı. Bir çekişte uzun saçlarım etrafıma yayılırken, bir kısmı suyun üzerinde yüzüyordu.

"Bir şey hissediyor musun?"

Kısık sesiyle gözlerimi yumdum. Hissetmiyordum.

"Hissetmek istiyorum."

Fısıldadığımda mesajı almış gibiydi. Elleri tekrar suyun altına inerken, benimkiler sımsıkı küveti tutuyordu.

Tişörtümün eteklerini yakalayıp yavaşça yukarı kaldırdı. Ona yardımcı olarak kollarımı kaldırıp, tişörtü çıkarmasını sağladım. Çıkardığı ıslak tişörtü banyonun bir tarafına bırakırken karşısında yarı çıplak olmam rahatsız etmiyordu.

Derin bir nefes daha alarak ellerimi tişörtünün eteklerine götürdüm. Kollarını kaldırıp bana yardımcı olurken, üzerindeki tişörtü telaşla çekip, bir kenara attım.

"Hissediyor musun küçüğüm?"

Kalbimin atışı hızlanırken bir elimi boynuna götürdüm.

"Daha fazlasını istiyorum."

Elleri suyun altından hareketlendi. Bakışlarımı gözlerine çıkarmak istemiyordum. Şimdilik.

Pantolonumun düğmesinde hissettiğim ellerle nefesimi tuttum. Hazır mıydım?

"Bu daha önce de oldu mu?"

Omuzları gerildi.

"Olmadı."

Bedenimi yavaşça geriye atarken, başımı küvet başlığına yaslamıştım. Düğmemdeki eli hareketlendi ve kemer yerine parmaklarını geçirdi. Hafifçe titrediğimde başını göbeğimin alt kısmına yaklaştırdı.

Kırdığım bacaklarımı iki yanından uzatırken, bacaklarımın arasına biraz daha yerleşti. Dudaklarını göbeğimin biraz altına bastırdı.

Sonun Başlangıcı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin