Ukala

21.2K 191 14
                                    


MERHABA ,

"Masumiyet Çağı" yla karşınızdayım.

Hikayeyi Isolde'nin ağzından yazıyorum.Şimdilik kısa konuşayım.Umarım hikayemi seversin ve ilerki bölümlerde buluşma fırsatı yakalarız.

İyi okumalar!

Ve lütfen okuduktan sonra yorum yaparsan çok sevinirim.Senin beğenip beğenmediğini nereden anlayacağım? Bendeki yazma isteğini es geçtim hadi yayınlama isteğini nereden alacağım? Lütfen okuyup yorumlayın ki bende kutsal perileri ortaya çıkartayım...

MASUMİYET ÇAĞI'NIN KAPILARI ARALANIYOR!

Hazır mısın?

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bugün ne güzel bir gün böyle!

Ah evet! Güneş, sanki tam tepeden bana göz kırptı.Üstelik Çiçeklerin o mis kokusu bütün etrafı sarmış.Rengarenk çiçekleri ilkbahar selamlıyor, sanki kışa elveda dercesine... 

Göle gelmekle çok iyi yaptım doğrusu! Sabah yine halama haber vermeden evden kaçtım ama olsun! Bu güzelliği seyretmeme değer...

Gölü seyrederken biran da aklıma annem geldi.Daha hiç yüzünü görmediğim , annem! Annem beni bu lanet dünyaya getirirken öldü!Annem ölünce babam bana 2 yaşına kadar baktı ama sonra...

Sonra halamın kapısına bırakıp terk etti beni. Kızını terk etti! Yapayalnız bıraktı beni.

İşte o gün o gündür babamı da hiç görmedim.Görsem de babamı tanıyamam zaten.Yüzünü hiç bilmiyorum ki ! Ama hep bir gün babamın beni görmeye geleceği zamanı bekledim! Eniştem babamın salgın hastalık yüzünden çoktan ölmüş olabileceğini söyledi.Ama ben buna inanmıyorum! Hissediyorum babamın bir yerlerden beni izlediğini! Ona kızgın olamıyorum maalesef.İşte bundan nefret ediyorum! Ona kızamamak delirtiyor beni!

Ama yüzünü bile hatırlamadığım bir insana karşı nasıl kin ve nefret besleyebilirim ki?

Her neyse , bunları düşünerek her zaman ki gibi gözyaşlarına boğulmak istemem! Maalesef çok çok duygusal bir kızım...Neden maalesef dediğimi iler de anlarsınız.

Gölü seyretmeye devam ettim bir süre.Güneşin parlak ışıkları göle yansımış , ağaçların gölgeleriyle birlikte.Bu resmen cenneti anımsattı bana!

Suyu seyretmeye dayanamadım ve biran da suya girip serinlemeye karar verdim. Elissa ile bu ormana geldiğimizde bu göle hep gireriz.O şuan yanımda değil ama ışıldayan suya girip serinlemeyi yine de çok istedim.Elbisemi çıkarmadan önce etrafı şöyle bir gözetledim.Genelde buraya kimse gelmezdi.Aslında biz de bir sene önce Elissa ile keşfettik bu gölü.

Elbisemi çıkarttıktan sonra uzun , biraz eskimiş botlarımı da çıkarttım.Çıkarttıklarımı gölgeli bir ağacın altına attım. Boynumda olan - babamın beni halama bırakırken boynuma taktığı- kolyeyi de çıkarttım. Onu bir taşın altına soktum ve içliğim ile göle girdim.

Uzun sarı saçlarım ılık suyla buluşurken tekrardan suyu ne kadar çok sevdiğim aklıma geldi.Suya girince öyle bir rahatlıyorum ki bütün gerginliğim gidiyor resmen. Evdeki kuzenlerimden uzakta olmak bana bin katıyor adeta ! Su biraz soğuk olsa da biraz zaman geçince alışmaya başladım.Vücudumu ve saçımı ıslattıktan sonra karşı tarafta ki göle sarkmış olan ağaçtan büyük bir yaprak koparttım.Yavaşça kollarıma ve omzuma dokundurdum kalın yaprağı. Daha sonra Elissa 'yla beraber bestelediğimiz ninniyi söylemeye başladım...

Masumiyet ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin