Pitos var yen mi?
Kantindeki insan kalabalığını yara yara Akif Abi'ye ulaşmaya çalıştım. Ne zaman ona yaklaşsam biri beni geriye itiyordu. Fil büyüklüğünde bir çocuğun altında ezilme tehlikesi de geçirdikten sonra vazgeçtim ve yüzümü buruşturup Ozan'ın yanına geçtim. Gelen geçen ona bakıyordu ama Ozan'ın bunu pek umursadığı söylenemezdi. Nasıl olduysa boş bir sandalye bulmuş kenarda oturuyordu.
"Kantin sırası değil bildiğin savaş alanı. Neredeyse ölüyordum!" Üzgün bir surat ifadesi takındım. Ozan oralı bile olmadı. Derin bir nefes alarak Ozan'ın sandalyesine dayandım. Ben dayanmadan önce Ozan sandalyeden kalkmıştı ve ben dayanınca da sandalye beni de beraberinde götürerek yere düştü.
Yan masadan kahkaha sesleri yükseldi. Korka korka başımı yukarıya kaldırdım. Aysel'in arkadaşları. Küfrettim.
"Sen iyi misin Bora?" Ozan kalkmama yardım etmek için elini uzattı. Eline vurup sinirle ayağa kalktım. İyi miydim? Az önce rezil olmuştum. Bugün bu üçüncüydü. (Fizik derside olanlardan bahsetmek istemiyorum)
Ayağa kalkmamla gülüşme sesleri arttı. Kaşlarımı çatarak kızlara baktım. Elleriyle ağızlarını kapatıp kıkırdamaya devam ettiler.
Hayır Bora, katil olamazsın Bora, yapamazsın Bora....
Cebimden paramı çıkarık bir cesaretle tekrar kantin sırasına yürüdüm. Bu sefer başaracaktım. Pitosları alıp, o kızlara karizmatik bakışlar atacaktım. Sonra Aysel kucağıma atlayacaktı. Onu eve atıcaktım. Sevişecektik. Sonra o hamile kalacaktı ve benimle evlenmek zorunda kalacaktı.
Tabi bunun için önce pitoslara ulaşmam lazımdı.
Az önce beni ezmesine ramak kalan file kalçamla vurarak öne geçiyorum. Karşıma kafam kadar göğüsleri olan ve o göğüslerle herkesi itekleyerek öne ulaşmaya çalışan bir kız çıkıyor. Tek omzundan yakalayıp onu geriye itiyorum. Son kalan üç kişiyi de başarıyla geçip Akif Abi'ye ulaşıyorum. Akiiğğğğf Abiğğğ bana iki pitosssss bir yandan bozuk parayla tezgaha vurarken bir yandan da bağırıyorum. Ve elime sıcacık iki pitos geliyor.
Zafer kazanmış yüz ifademle Ozan'ın yanına gidecekken Aysel'le burun buruna geldim. Cidden burun buruna geldim. Burnu benimkini değmişti ve bu bende kısa süreli kalp krizi etkisi yaratmıştı. Suratımın kızardığına emindim. Ela gözlerini büyütüp ne var amk bakışından attı.
Ağzımı açtım, özür dilemek istiyordum ama ağzımdan tamamıyla farklı bir şey çıktı "Pitos var yen mi?" Aysel poflayarak topukları üzerinde dönüp arkadaşlarının yanına oturdu. Sarışın bir kız onu dürterek beni işaret etti. Aysel bildiğiniz anırarak gülmeye başladı. Şaşkınlıkla kızın işaret ettiği yere baktım.
Pantolonum yırtılmıştı.
Bütün boxerım ortadaydı.
İki pitosu ve para üstünü Ozan'ın eline sıkıştırıp koşarak okulun içine girdim. İnsanlar beni işaret ederek gülmeye devam ediyorlardı. Ben de git gide daha çok kızarıyordum. Erkekler tuvaletinde yırtılan pantolonumu çıkarıp basketbol şortumu giydim. Sınıfa gidip oturana dek insanların 'şort üstüne gömlek mi? Mal mı bu?' bakışlarına maruz kaldım.
Zil çalınca Aysel ve arkadaşları sınıfa girdiler. Aysel önüme çöktü. "Boxerın güzelmiş." Sesi öyle bir tondaydı ki o an eriyip gittim. Birazdan salyalarım akmaya başlarsa şaşırmazdım.
"Aaaaa" dedim. Sesim inler gibi çıkmıştı. Aysel kirpiklerini kırpıştırdı. O kalkıp kendi sırasına geçtiğinde bile hala mal mal ona bakıyordum.
Bu kadar salak olmak zorunda mıydım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bora
Teen FictionBora’yla tanışın. O ne sportif ve kaslı ne zengin ne de bir kötü çocuk. O sadece Bora. Bildiğimiz erkek yani. | WATR Watty'14 En İyi Humor Hikayesi |