Öncelikle açıklamalarla başlamak istedim
1) Wp grubu kurmak isteyen bir okuyucu vardı, siz de katılmak isterseniz profilimde bilgiye ulaşabilirsiniz
2) Arkadaşlar Bora'yı uzun yazmıyorum çünkü daha en başta bunun kısa kısa, çerez niyetine okunacak bir kitap olacağını belirtmiştim. 20 dakikalık sitcomlar gibi düşünün:D
3)Son olarak kitap 2014 yılında geçiyor. Bunun sebebi de şu, kitabı yazmaya 2013 Eylül'ünde başladım ve kitap o süre zarfında geçiyor.İyi okurlar 'bildiğimiz okuyucular'
Hepinizi kocaman öpüyorum ^^Patatesler Ve Daha Da Önemlisi Eve Atılıyorum
Burger King'de menülerimizi aldıktan sonra zar zor masa bulabildik. 6 kişilik bir masadaki boşalan iki sandalyeyi hemen kapıp Okyanus'la karşılıklı oturduk. Yanımızda daha ilkokul yaşına bile gelmemiş iki çocuğu olan bir çift oturuyordu.
Küçük çocuklardan biri sümüklü peçetesini kafama attığında onu dövmeye kalkışacaktım. Diğeri de dil çıkarıp duruyordu. Gücümün onları dövmeye yeteceğinden emin olamayan Okyanus beni durdurmuştu. Zaten babası da iri yarı bir şeydi. Kesin dayak yerdim.
Daha fazla küçük çocukların eziyetlerinden bahsetmek istemiyorum.
"Ceylin seni dağıttı değil mi?" Okyanus ketçabının ambalajını çıkardı. Soruyu yüzüme bakmadan söylemişti. Ceylin hakkında konuşmanın onu üzdüğünü biliyordum. Ceylin hakkında konuşmak beni de üzüyordu. Aralarında ilginç bir ilişki olsa da Ceylin onun en yakın arkadaşıydı. Arkadaşıydı.
Arkadaş kaybetmenin sevgili kaybetmekten daha zor olduğu kesindi.
Patateslerimi tepsime döktüm. Hamburgerimi kutusundan çıkarıp bir ısırık aldıktan sonra "Normal olarak. Eski sevgilimi en yakın arkadaşıyla aldattım Okyanus."
Nefes alıp verişleri hızlandı. "Biliyorum, biliyorum. Kötü bir şey yaptım. "
"Hey öyle söyleme." Hamburgerimden bir ısırık daha aldım. "Ceylin'i aldattığıma hiç pişman olmadım. Seni seviyorum. Başka türlü olmasını istemezdim. E, tabi kıza kötü oldu ammavelakin efenim hayatımın aşkıyla olduğum sürece sorun yok." Söylediğim sözler oldukça tatlı ve romantikti. Tabi bunları söylerken ağzım hamburgerle dolu olmasaydı daha hoş olabilirdi.
Okyanus güldü. "Hayatının aşkı falan değilim, saçmalama. Birlikte düzgün zaman bile geçiremedik."
Eli kendi tepsisindeki patatesler yerine benim tepsimdeki patateslere uzanacak oldu. Ulaşamadan tabağı kendime çektim. "Hop, haklısın o kadar da aşık değilim. Patateslerimden uzak dur."
İkimiz de güldük.
Pekala, Okyanus bir konuda haklıydı. 18 yaşında, ehehehe 18 oldum, tanıştığım bir kızın hayatımın aşkı olma ihtimali o kadar düşüktü ki. Aysel'e yıllardır takıktım fakat şu an adı aklıma bile gelmiyordu. Ceylin'le çıkarken sabahlara kadar mesajlaştığımızda birkaç kez evlilik hayali tarzı şeyler kurmuştu. 3. haftamızdaydık. Ne kadar stres altına girdiğimi anlatamıyorum bile. Her şeyin zamanı vardı. Çoğu kız bunu kaçırıyordu. Aysel ile ilgili hayaller kurarken ben de ayarı kaçırıyordum.
Şimdi bakıyorum da ne kadar da saçmaymış. Yanımdaki kızla arasında tercih yapacak olsam hiç düşünmeden Okyanus'u seçerdim. Üstelik kızla doğru düzgün vakit bile geçirememiştik. Tek bildiğim şey birbirimizi sevdiğimizdi. Belki sonsuza dek sürmeyecekti. Sonuçta birini bir zamanlar seviyoruz diye her zaman sevmek zorunda değiliz. Ancak şu an birlikteydik. Önemli olan buydu.
"Doğum günü hediyemi alabilir miyim bu arada?" Patateslerimi Okyanus'dan korurken sormamam gereken bir soruydu belki de bu.
"Patatesini benimle paylaşmayan sevgiliye niye hediyesini vereyim be?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bora
Teen FictionBora’yla tanışın. O ne sportif ve kaslı ne zengin ne de bir kötü çocuk. O sadece Bora. Bildiğimiz erkek yani. | WATR Watty'14 En İyi Humor Hikayesi |