Yazarın Notu: Bölümler git gide kısalıyor ve gecikiyor. Farkındayım. Ama biraz da beni anlamaya çalışın. Hocalar resmen üzerime ödev dolu bir kamyon boşalttılar. Sınavlar da yaklaşıyor. Bildiğiniz göte geldim. Lütfen desteklerinizi esirgemeyin :/ Sizi seviyorum gençler :D
Seni Küçük Çam Şeytanı
Eve vardığımda günün boktanlığının beterleşeceğini düşünmüyordum. Tek istediğim ödevlerimi bitirdikten sonra biraz test çözüp dinlenmekti.
Fakat bu istediğim olmadı.
Odama gidemeden salonda babamla karşılaştım. Ağırmış saçlarını karıştırıyordu. Yüzünde sert bir ifade vardı. Göz ucuyla saate baktım. Bu saatlerde babam asla evde olmazdı. Bir şeyler dönüyor olmalıydı.
Annemin sesini duydum. Daha doğrusu, hıçkırık sesleri yüzünden kesik kesik geliyordu.
Hıçkırık mı?
Ne oluyor yahu?
Annem telefonu kapatıp kenara koydu. Ellerini başının arasına alarak bir şeyler mırıldanmaya başladı. Geldiğimi hala fark etmemişlerdi. Yaklaşık 5 dakika oracıkta dikildim. Beni ancak o zaman fark edebilmişlerdi.
"Bora..." Annem bana sarıldı. Hıçkırıkları yüzünden sarsıldım. Beni bırakarak bir adım geri çekildi, gözündeki yaşı elinin tersiyle sildi. "Berna kayıp."
Hassiktir.
"Sabah okula gidiyorum diye çıktı. Okul çıkışında eve gelmeyince annen onu aramış. Ulaşamayınca da arkadaşlarını sormuş. Berna bugün hiç okula gitmemiş. Kızlar da yerini bilmiyor. Sonra beni aradı. Her tarafı dolandık. Berna sanki ortadan kayboldu."
"Polis?" dedim yutkunarak. Berna'nın bu tür sikimsonik işlere kalkışmasına şaşırmamıştım. Ama asıl takıldığı tipler tehlikeliydi, hem de çok tehlikeli. Başına her şey gelmiş olabilirdi.
"Kaybolalı 24 saat olmadan soruşturma başlatmıyorlar." Çantamı yere bıraktım. Ellerim bir şey tutamayacak hale gelmişti. Dizlerimin bağı çözüldü. Kendimi koltuğun üstünde buldum.
***
8 saat boyunca durmadan Berna'yı aradık. Durmadan. Kıpırdayacak halim kalmayana dek etrafta koşuşturdum. Soğuktan burnum buz kesmişti. Ayak tabanları yürümekten aşınmıştı. Ama duramazdım. Berna'ya zarar gelecek olursa...
Gidebileceği tüm yerleri gezdim. Kaç tane ara sokak, kaç tane bara gittim sayamamıştım bile. Arkadaşlarının evlerine gidip dolaplarına kadar Berna'yı aramıştım. Meraktan çıldırmış vaziyetteydim.
Berna ve arkadaşlarının içki içmek için gittikleri parkta kısa bir mola verdim. Titremeye başlamıştım. Kalbim sıkışıyordu. Bunca zaman Berna'nın iş çevirmesine yardım etmiştim. Belki etmeseydim o bizimle olurdu....
Telefonumun melodisini duyduğumda sıkıntılı düşünceler dünyamdan koptum. Annemlerden haber olmasını umut ederek telefon ekranına baktım. Arayan Ozan'dı. Önce kapatmayı düşündüm. Ama kapatamadım. Ozan arkadaşımdı. Söylediklerinden pişman olmuşsa onu dinlemek zorundaydım. Arkadaşlar böyle yapardı.
"Alo?"
"1.60 boylarında, sarışın mavi gözlü, oldukça hırçın ve sürekli küfür eden birini arıyor olabilir misin?"
"BERNA?"
"Tam üstüne bastın. Okulun arka sokağına gel. "
Telefonu kapattı.
***
Gecenin bir yarısı minibüs ya da otobüs olmadığı için koşarak okulun arka caddesine gittim. Berna'yı bulma isteğim yorgunluğuma üstün gelmişti. Sokağa girdiğimde iki silueti seçebildim. Ozan ve Berna.
Kız kardeşime sarıldım. Hem de kocaman. Kız neye uğradığını şaşırdı. Ben Berna'ya sarılırken Ozan onu nerede bulduğunu kısaca anlattı.
Mekandayken-mekanın neresi olduğunu söylemedi, çok gizliymiş-Düzyatan kızıyla ilgili iğrenç espriler duymuş ve kızın kız kardeşim olabileceğini düşünmüş. Haklı da çıkmış. Berna'yı olası bir tacizden zar zor kurtarmış. Onu kaçmaya ikna eden yalancı orospu çocuğuna da gününü göstermiş.
Oracıkta Ozan'a da sarılacaktım. Ama bu tür sevgi gösterilerinden hoşlanmadığını bildiğimden kendimi dizginledim. Berna burnunu çekti. Gözleri ağlamaktan şişmişti.
"Ben... Özür dilerim."
"Sus." diye kestim sözünü. "Seni son bir kez kurtaracak son model bir yalan üretmem lazım. Fakat bundan sonra bir daha yalan olmayacak. Kaçmak da olmayacak. Yoksa bacaklarını kırarım."
Bana tekrar sarıldı. Başımı saçlarına gömdüm.
Seni küçük çam şeytanı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bora
Teen FictionBora’yla tanışın. O ne sportif ve kaslı ne zengin ne de bir kötü çocuk. O sadece Bora. Bildiğimiz erkek yani. | WATR Watty'14 En İyi Humor Hikayesi |