B-42

31.8K 2.6K 334
                                    

Bora'nın fesat okuyucularına sevgilerle asdkljf

Köstek

Dershanede etüt salonunda otururken önümdeki kitaba odaklanmak yerine kendimden uzaklaştırdığım sınav sonuç belgeme bakıyordum. Rehber öğretmenimiz azmimi takdir etmişti. Birden gelen çalışma hırsımdan dolayı mutluydu ancak bunun yeterli olmayacağını kesin olarak söylemişti. Eğer istediğim türden bir başarı elde etmek istiyorsam sınavlar geçene dek sınavlardan başka bir şeyle uğraşmamam gerekiyordu.

Leman Hoca beni ortaokul yıllarımdan beri tanıyordu. Benimle ilgili ailemden bile daha çok bilgisi vardı. Haliyle konuşmamız sırasında özel hayatımın bana yansıttıklarını direk söylemekten çekinmemişti.

Dersleri boşlamaya Efe,Tuncay ve Ogün'den oluşan grubumuz oluştuğunda başlamıştım.
Derslerimin normalden de düşmesi Ceylin'le çıkmaya başladığım dönemdeydi.
Hastalıklı bir şekilde ders çalışmaya başlamama Okyanus sebep olmuştu.

Ancak Leman Hoca bu olayları ayrıntılı bilmediği için bütün suçu Ozan'ın üstüne atmıştı. Söyledikleri netti. Ozan'la bir daha konuşmayacaksın.

O an ona yav he he demiştim fakat şimdi düşünüyordum. Hayatımın geldiği bu nokta ablamın beni Ozan'la tanıştırmasıyla başlamıştı.

Hızlı başlayan ilişkiler, hızlı son bulur.

Telefonumun titreşmesiyle kendime geldim. Sonuç belgemi YGS Kimya kitabının arasına sıkıştırıp telefona baktım.

Geliyon mu lan -Ozan.

Göz ucuyla saate baktım. Etüt 18.15'te başlayacaktı. Henüz saat üçe geliyordu. Biraz Ozan'la takılıp kafamı dağıtmamda sakınca yoktu.

O bana köstek falan da olmuyordu, bugün kendime bunu kanıtlayabilirdim.

Cüzdanımı arka cebime tıktım. Telefonumu elime alıp masadan kalktım. Test kitaplarını toplamaya gerek yoktu. Kimse burada test kitabı çalmazdı.

Ozan'la dershane zamanları buluşma yerimiz, dershaneyle arası yaklaşık yirmi dakika olan bir pastaneydi. Her zamanki gibi beni oranın önünden aldı. Keyfi yerinde görünüyordu.

Güzel, Okyanus'la çıktığımı daha öğrenmemiş.

"Ne olduğuna inanamayacaksın!" Ozan'ın verdiği nefes havada buhar oluşturdu. Buharı eliyle benim tarafıma ittirdi. Sigara kokusu yüzünden öksürdüm. Lanet sigaradan uzak durmaya çalışıyordum. "Iraklarla buluşmamız lazım. Bugün bayağı eğlenceli geçecek. Senin de katılman gerekiyor."

Ozan ilerlemeye başladı. Tereddüt etmeden peşine takıldım. "Tam olarak neye katılmam gerekiyor?"

"Belalı olduğumuzu biliyordun ama bunu hiç şahsen görmemiştin." Ozan kahkaha attı. "Bad boyluğumuzu görmenin vakti geldi de geçiyor."

Neyden bahsettiğine dair en ufak bir fikrim yoktu fakat meraktan peşine takıldım.

Ana caddeye yaklaştığımızda bizim semte ait olmadığını haykıran bir arabayla karşılaştık. Arabanın siyah camı indirilmeseydi de direksiyonda Irak olduğunu bilirdim.

"Vay canına ehliyeti var." dedim gülerek.

Ozan bana tuhaf bir şekilde baktı. "Ne ehliyeti?" Arka koltuğun kapısını açtı "Hadi atla."

Ehliyeti olmayan birinin arabasına bindiğimde en ufak bir pişmanlık duymadım.

"Ooo, Bora hoş geldin." Irak anahtarı yerine koyarak arabayı çalıştırdı. "Sikik Demir gelemiyor. Annesiyle mi ne buluşması lazımmış."

BoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin