Kitapla İlgili Not: Pekala, karakterlere fotoğraf bulalım diyorsunuz. Eğer isterseniz bulabiliriz ama bence hayal gücünüzde kalması daha iyi :D Yine de fikri olanlar bana mesaj atabilirler :D
Kitapla İlgili Not2: Bora'nın birdenbire Aysel'den vazgeçmesini bekleyemeyiz değil mi? Çocuğun ilk aşkı sonuçta Aysel. Kim ilk aşkını unutabilir ki?
Yazarın Notu: Yorumlara cevap veremediğim için özür dilerim hanımlar, bugün biraz yoğunum :/ Ama bundan sonrakilere cevap vereceğim:D
Her neyse, yeni bölüme başlayayım artık :3
-Bölüm oldukça kısa, kimse bana kızmasın zira bu bölüm geçiş bölümü niteliğinde ^^ -Tartışmamsı Bir Şeyler
Çocuklar dağılınca Ceylin'le baş başa kaldık. Kötü olan şey, Ceylin'in benimle baş başa kalmak istememsiydi. Gözlerini benimkilerle birleştirmemek için elinden geleni yapıyordu. Kafasının içinde beni milyonlarca kez öldürüyor olabilirdi.
En sonunda önümdeki tatlıyı ileri iterek ona doğru döndüm. Arkasında cam vardı. Köşelerden çıkamazdı. Tamamıyla benim alanımda kalmıştı.
"Ceylin özür dilerim ben..."
"Özür dileme." Suratım kırmızı renkten mor renge dönüştü. Söyleyeceklerimi biriktirmiştim. Aysel'i unutmamın zor olduğundan ama onunla olmak istediğimden bahsedecektim fakat o beni susturmuştu. İlk defa susmak istemiyordum. Konuşmak, kendimi ifade etmek istiyordum. Gerekirse ona saatlerce konuşurdum. Söylediklerim ona anlamlı gelene dek konuşurdum.
Ama Ceylin konuşmak istemiyordu.
"Konuşmak istiyorum." Sandalyede dikleştim. Yavaşça Ceylin'in üzerine eğildim. Ceylin kendini cama yapıştırıp benden kaçtı.
"Konuşmanı istemiyorum Bora, her şey ortada zaten."
"Neymiş ortada olan?" Kelimeler ağzımdan çabucak döküldü. Düşünmeden konuşmuştum.
"Aysel fiziksel olarak yanında olmasa da sen onu istiyorsun."
"Ceylin..."
"Bitirmeme izin ver." Ceylin işaret parmağını dudağıma bastırdı. "Ben bitirene dek konuşma. Sonra istediğini dersin." Başımı salladım.
Ceylin ayağıyla sandalyemi itekleyerek kendine alan yarattı. Ufacık bedenine rağmen benim gibi bir öküzü itecek güçte olması şaşırtıcıydı. Hoşuma gitmişti. Kafamın içinde sürekli Aysel ve Ceylin'i karşılaştıran ses de Ceylin'e buradan artı puan koymuştu. Uzun zamandır daha ağır gelen Aysel tarafı yavaş yavaş Ceylin tarafıyla eşitleniyordu. Tek umudum bir gün Aysel tarafını yok edecek güce gelebilmesiydi.
"Bora ben çok erkekle çıktım. Hem de çok erkekle. Birbirlerinden bağımsız erkeklerle. Bu benim için bir tür deney. Özür dilerim ama seninle de çıkma sebebim oydu."
Pekala, ilk sevgilim benimle denek olarak kullanıyordu. Sakin kalmam gerekiyor. (Bu sırada Aysel'in tarafı Ceylin'in tarafına göre daha güçlü hale geliyor.)
"Fakat ilişkimizi seviyorum. Senin şapşallıklarını, sırıtmanı, suratının aldığı o şekli." Tek kaşım havaya kalktı. Yahu suratım cidden tuhaf şekiller mi alıyordu? "Bora ben seni seviyorum."
Elleriyle yanaklarımı okşadı. Ardından saçlarımı karıştırdı. "Yavru köpeklere benziyorsun." Yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu. "Gereksiz kıskançlığım için özür dilerim."
"Benim de böyle seksi bir sevgilim olsa kıskanırdım tabi olur öyle şeyler." Ceylin kıkırdadı. İlk kavgamızın böyle tatlı bitmesi hoşuma gitmişti. Kolumu rahatlamış bir şekilde masaya attım. Masaya atmamla bir kırılma sesi duyuldu.
Çatırt.
Tatlının durduğu kaseyi devirmiştim. Güzelim çikolata cam kırıklarının arasında yere dağılmıştı. Şekerini düşürmüş bir çocuk edasıyla Ceylin'e döndüm. O da kırılan kaseye bakmak için kendini ileri atmıştı.
Suratlarımız çok yakın geldi. İkimiz de duraksadık. Çünkü diğeri bir adım atacak olursa öpüşecektik.
Evet, doğru duydunuz. Öpüşmemiz için yalnızca bir diğerinin adım atması gerekiyordu. Ceylin'in adımı benden beklediğinden emindim.
Öp şu kızı geri zekalı.
"Ben kaseyi hemen temizlerim." Arkamı o kadar hızlı döndüm ki Ceylin'le burunlarımız çarpıştı. Ceylin küçük bir feryat kopararak sandalyesinden düştü. Bense garsona tip tip bakıyordum. Garson gülmemek için yanaklarını ısırdı.
Ah, şansımı sikeyim.
"Tabi siz temizleyin. Ben de hesabı ödeyeyim." Yere yapışmış Ceylin'e yardım etmedim. Yardım edemeyecek kadar utanmış haldeydim. Yerimden fırladığım gibi kasaya yürüdüm. En azından kızın yemeğine ödeyeyim bare.
Sonuçta bugüne bugün biz de çok beyefendi bir erkeğiz.
Yalanını yesinler amk malı kızı yere düşürdün, ben parayı verirken iç sesim konuşmaya başlamıştı.
Oğlum sen niye hep benim rezil anlarımda geliyorsun, diye kızdım iç sese.
Rezillikten başka anların mı var söyle de o zaman gelelim.İç sese cevap vermedim, haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bora
Teen FictionBora’yla tanışın. O ne sportif ve kaslı ne zengin ne de bir kötü çocuk. O sadece Bora. Bildiğimiz erkek yani. | WATR Watty'14 En İyi Humor Hikayesi |