Bora

B-23

Yazarın Notu: Gençler siz tamamıyla HA Rİ KA SI NIZ! Çok ciddiyim bakın. 100.000'e ulaştığımızı -hatta geçtiğimizi- görünce evde halay çekmeye başladım. Can sıkıntısı yüzünden kısa kısa -benim tabirimle çerez niyetine ehehe- yazdığım kitap manyak ilerledi. Ben böyle bir şey beklemiyordum. İlginiz için minnettarım :D Ne kadar mutlu olduğumu kelimelerle ifade edemiyorum bakın. 

Şimdi sizi bölümle baş başa bırakıyorum ^^ Seviliyorsunuz hanımlar ve beyler :3

Tanışma 

Bugünün er ya da geç geleceğini biliyordum. Kaçış yoktu. Erteleme çabalarım boşunaydı. Pes etmemem gibi bir ihtimal yoktu zaten. 

Evet, çocukları Ceylin'le tanıştırma zamanım gelmişti. Damağımda asidik bir tat vardı. Bazik de olabilir. Hangisi daha zehirliydi? Yahu YGS-LYS için çalışıyoruz ama bir bok bildiğimiz yok. Bu gidişle Van Tıp beni bekler. 

Konuyu yine derslere döndürdüm. Siktiğimin sınav sistemi işte beynimi yıkadı. Şimdi çocuklarla Ceylin'in tanışma hikayesine dönebiliriz.

Ozan Muhittin'le konuşurken sevgilim olduğunu ağzından kaçırmıştı. Muhittin öğrenince grubun geri kalanının öğrenmesinde sakınca olmadığına karar vermiş, onlardan ilk buluşma tüyoları almak için tüm ayrıntılarıyla anlatmıştım. Tabi ki ilk başlarda buna inanamamış ve milyon tane soru sormuşlardı. İlişkimiz devam ettikçe daha değişik sorular da sormaya başlamışlardı. Sanki Bora Düzyatan'ın sevgilisi olamazdı. 

Sordukları saçma sorular sırasıyla:

1. Kızın gerçek olduğundan emin miydim? 
Tabi ki kızın gerçek olduğundan emindim. Hayali sevgili yaratacak kadar manyamamıştım sonuçta. Ozan da kızın gerçek olduğunu onayladı. Ogün'ün sinir bozucu hareketlerine katlanamayıp gittiğinde geri kalan saçma sapan sorularla baş başa kalmıştım. Ama kızın gerçek olduğuna inanmaları bile benim için bir şeydi. 

2. Bulduğum kişi kör müydü?
Yok artık daha neler. Kız gayet güzel görebiliyordu. Ben bugüne bugün yahuşuklu, karizmatik, harika ötesi Bora'ydım. Beni beğenmeyecekti de sivilceli Ogün'ü ya da kaşlarını almayı unuttuğu için tek kaş haline dönüşmüş Efe'yi mi beğenecekti? Dış görünüşünü yok sayarsak Muhittin ve o boru sesini beğenmeyeceği de kesindi. 

3. Bulduğum kişinin beyni var mıydı? 
Kız sanatçı bir kere. Elbette ki beyni vardı. Bu çocukların toplamından daha çok beyni vardı. 

4. Kız güzel miydi?
Ceylin'in güzel olduğunu söylesem de inanmadılar. Ben de zorlamadım. İnansalarda sevgilime sarkarlardı ve kıskançlık damarım tutarsa hepsini kafenin kapısına asardım. Bağırsaklarından asardım. Adam olsunlar. 

5. Hiç öpüşmüş müydük?
Ceylin'le 1. ayımızı geride bırakırken 1 kere dahi öpüşmemiştik. Birçok defa onu yanağından öpmüştüm. Hatta bir keresinde sarılırken boynundan da öpmüştüm ama hiç öpüşmemiştik. Öpüşmeye götüm yemiyordu.

6. Kızı hala öpmediğime göre salak mıydım?
Salak olduğum konusunda hem fikirdik. Bu yüzden bu sorunun cevaba kavuşması uzun sürmedi.

7. Kız bana nasıl katlanıyordu? 
Size ne evladım, katlanıyor işte. 

8. soruyu sormalarına zaman kalmadan zil çalmıştı. İlk defa fizik dersine girdiğimize bu denli sevinmiştim. (Tek sevindiğim an da o zamandı. Fizik dersleri iğrençtir. Öğretmenin iğrenç olmasını bir yana bırakın dersin kendisi de iğrenç. Eh, iki iğrençllikle ders falan dinlenmiyor. LYS Fizik zaten bana fena girecek. Nyse syglr .s)