Yazarın notu: Evet gençler, bölümlerin daha uzun olmasını istiyorsunuz. Fakat bu maalesef olamayacak. Birincisi; okul zamanı uzun yazmam. İkincisi; Bora kısa kısa çerez niyetine okuyacağınız bir kitap. İlginiz için çok teşekkür ederim.
*Yorumlara cevap veremediğim için özür dilerim. Hemen bölümü yükleyip ders çalışmaya geri döneceğim.
Şimdi bölüme geri dönmeliyiz öyle değil mi?
Kaçış
Bir cumartesi günümü daha dershanede harcadıktan sonra mahvolmuş haldeydim. Kendimi bir kamyonun önüne atmaya hazırdım. Üstelik YGS'ye sayılı günler kalmıştı. Mart ayına yaklaştığımız her an stresten ölecek hale geliyordum. Ortaokul zamanında fazla çalışmayıp düz liseyi boylamıştım. Fakat öküz gibi çalıştığım 4 sene sonunda gayet Anadolu Liselerindeki öğrencilerle yarışabilir haldeydim. Sonuçta MF öğrencisiyim bugüne bugün. Üniversitede istediğim yere girmek istiyorsam daha çok çalışmam gerekiyordu.
Odama kapanıp ödev testleri bitirdikten sonra sabaha kadar bilgisayar oynayıp cips yiyecektim. En azından eve girerken planım buydu.
Aile yemeği işini tamamıyla unutmuştum.
Çantamı sıkıca tutarak korka korka salona yürüdüm. Herkes aynı anda başını bana çevirdi. Babam tekli koltukta oturuyordu. Berna babamın ayak dibine çökmüştü. Dün gece evde olmadığını-dershane mesajı karşılığında onu idare etmiştim-gözlerinde kalmış kalemden anlayabilirdiniz. Ama annemler anlamamışlardı. Sabah makyajını bilerek temizlememişti. Öylesine evde süslendiğini sanmaları için. Çam şeytanı işte amına koyim. Reel şeytan da olabilir.
Ablam, Betül, nişanlısının koynuna yatmıştı. Beden hocam pis pis sırıtarak bana baktı. Gelecek beden dersinde bana yapacaklarını planladığına yemin edebilirdim. Annem elindeki kahveyi sehpaya bırakarak ayaklandı: "Amanda oğlum mu gelirmiş."
Yanıma gelerek yanaklarımı bayağı sıktı. Normalde böyle hareketler yapmazdı. Ne zaman beden hocam burada olsa yapıyordu. Kadın beni rezil etmek üzere proglamlanmış yahu.
"Neyse." dedim annemden kurtulup. Babama gözlerimle selam verdim. O da hayatın için kaç, bakışını fırlattı. O da benim kadar aile yemeklerinden ve beden hocamdan nefret ederdi. "Ben gidip üzerimi değiştireyim."
Tabanları yağlayıp odama koştum. Eşofmanlarımı giydikten sonra kendimi biraz daha rahat hissediyordum. Ancak eşofman giymiş olmak bana beden derslerini hatırlatırdı. Kerem Hoca her an bana şınav çektirebilirdi.
Allah'ım öldür beni.
***
"...Bora'nın 50. şınavdan sonraki halini görmeliydiniz." Kerem Hoca kahkaha attı. Ablam utandığımı fark etmiş olacak ki onu yavaşça dürttü. Kerem Hoca onu kayla almadan birkaç utandırıcı anıyı daha anlattı.
Bütün bunlar olurken kız kardeşim telefonuyla oynuyordu. Babam annemin zorla kıstırdığı televizyondaki, mutfakta televizyonumuz var evet, adamın söylediklerini ağız hareketlerinden anlamaya çalışıyordu. Annem sürekli yemeklerimizi tazelemekle meşguldü. Ben mi? Ben ölmek için dua ediyordum. Çünkü bu günün daha kötü olmasının tek yolu Aysel'in de bize katılmasıydı. Burada olmadığı için şükrettim.
Zil çaldı.
Kapıdan Aysel'in annesinin sesi duyuldu. Yerimden fırlayıp odama koşturdum. Arkamdan bağıran annem umurumda değildi. Hatta Kerem Hoca'nın 'beden derslerinde böyle hızlı koşsaydın ya ahahaha' gülüşü de umurumda değildi.
Odamın kapısından salona girenleri dikizledim. Önce Aysel'in annesi sonra Aysel içeriye girdi. Aysel'in babası da arkalarından geliyordu. Boğazımdan yukarıya doğru bir şeyler yükseldi. Tavana doğru baktım.
Evren bana feyk atıyor. Ciddi ciddi feyk atıyor.
Evden çıkmanın yollarını düşündüm. Bu saatte yalnızca Ozanlara gidebilirdim. Tuhaf bir şey olsa da kendimi o çocukla bir gün içinde yakın arkadaş olarak bulmuştum. Son ses dinlediği Metal müzikleri kabullenmiştim. Odasının siyahlığını da. Tek kabullenemediğim şey beni sürekli PS3'de yeniyor olmasıydı. Orospu çocuğu çok güzel oynuyordu.
Telefonumu kapıp ona mesaj çektim. Planımın ikinci kısmı olan evden kaçma için de Berna'ya mesaj attım.
Pişt çam şeytanı
Cevabı hızlı geldi. Ne istiyorsun be
Abinle düzgün konuşsana sıpa
Bunu kaçmama yardım eden bir abi mi söylüyor?
Gözlerimi devirdim. Bana şantaj yaptın.
Aha hatırladım ;)
Bana göz kırpma çam şeytanı
Ne istediğini söylesene be oğlum
Evden çıkmam lazım
Kazancım? Tipik Berna. Asla çıkarı olmadan iş yapmazdı.
Seni öldürmem? Bence bu onun için yeterli bir kazançtı.
Aysel'i odana yollayabilirim?
Fena olmaz ;)
Berna yaklaşık 3 dakika cevap yazmadı. Gerçekten Aysel'i odama yollamaya çalışıp çalışmadığımı düşünüyordum. Aysel'le uzun zamandır tanışmamıza rağmen bir kere bile odama girmemişti. Beni küçük bir böcek olarak gördüğündendi bu sanırım. Eğer şimdi odama gelirse büyük ihtimalle heyecandan düşüp bayılırdım.
Annem mutfakta babamla maç konusunda tartışıyor. Ablam ve Sevil Teyze kahve yapıyorlar. Aysel benim odamda. Beden hocansa tuvalette. Kimseye yakalanmamak için 5 dakikan var. İyi şanslar.
Not: Aysel'i gerçekten odana gönderecektim. Ama senin tam bir şaklaban olduğunu söyleyip güldü. Hiç şansın yok pijamalı.Aysel'in söyledikleri karşısında 'YIQILDIM' psikolojisine girmeye vaktim yoktu. Cebime biraz para sıkıştırıp telefonu kaptığım gibi kapıyı koşturdum. Kerem Hoca tuvaletten çıktığı sırada ben montumu çoktan giymiş dış kapıyı kapatıyordum. Bana baktı ve konuşacak oldu. Ama ben daha hızlıydım. Yüzümde hınzır bir gülümsemeyle kapıyı kapatıp merdivenlerden aşağı koşturdum.
Bora Düzyatan sonunda bir işi eline yüzüne bulaştırmadan yapmayı başarmıştır efendim. Alkışları bekliyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bora
Novela JuvenilBora’yla tanışın. O ne sportif ve kaslı ne zengin ne de bir kötü çocuk. O sadece Bora. Bildiğimiz erkek yani. | WATR Watty'14 En İyi Humor Hikayesi |