•••Düzenlenmiştir•••
(Bol yorum ve vote bekliyorum. 20 vote 50 yorum)
•.•.•.•.Yavuz'dan;
Sabah saat yedi gibi o lanet alarımın sesiyle uyandım. Eğer babamın bu dediği bir günlük işi yapmaz isem bunun gününü arttırabilirdi. O yüzden erken saate bir günlük katlanabilirdik. Ömer'i de arayıp onu da uyandırdım.
Yatağımdan çıkıp duş aldım. Bir kot üzerimede bir tişört giydim bu günlük idare ederdim. Evden çıkarken babam adete savaş kazanmış edasıyla gülüyordu. Kapıdan çıkarken şunları söyledi:
"Çalış bakalım Yavuz Efendi para nasıl kazanılıyormuş?"
"Çalışarak.."
Deyip evden çıktım. Babam benden bu cevabı bekliyordu kesinlikle. Arabama bindim Ömer'i alıp inşaatlardan birine geçtik. Uyanamamış gibiydi. Benimde uykum vardı ama yapacak bir şey yoktu.
"Abi az şurda bir yerde uyuyalım be"
"Ömer sen manyak mısın bir günlük iddayı haftalara sürükleyemem ben bir gün idare et!"
Diye çıkıştım. Yani artık tek tesellimiz bir güncük çalışmamızdı. Zaten babamın beni evlendirme olayı da var daha . Babama kalsa beni şirkete sokacak toplantılarla ben ilgilenicem mutlu bir aile kurucam çoluğum çocuğum olacak falan filan...!
Bizimde var aklımız. Çalışırız elbet evlenirizde ama düzgün evlenilecek kadın mı var bu devirde? Off sabah sabah ne saçmalıyorum ben. Neyse on dakikalık yolun ardından bir inşaata geldik. Uykusuzluk iyi gelmedi bana.
Ha babam da mimar bu arada kendi inşaatımızda işçi olarak çalışacağım aman ne güzel dimi..!
"Hadi Ömer geldik..!"
"Başa gelen çekilir.."
Dedi ve içeri girdik. Oranın ustası olan adam babamı tabiki tanıyor ve bu olaydan haberi vardır. Adam elinde iki tane işçi şapkası ve benzeri şeylerle geldi.
"Yavuz ve Ömer.."
Dedi onaylamak ister gibi. Sadece gülümseyip söze girdim.
"Evet biziz"
Dedim ve kıyafetlerimizi verdi. Ama ben tabiki giymeyecektim. Hoş görünmüyordu çünkü.
"Giysene abi"
"Ne gerek var ya boşver"
Adam geldi ve duymuş olmalı ki hiç bir şey söylemedi. Sonra neler yapacağımızı gösterdi. Bir sürü iş bu ne abi ya? lanet olsun o maça da iddayada ben küfürler saydırırken Ömer başlamıştı bile. Ee mecbur bende başladım işe.
Öncelikle tuğla taşıdık. Tabikide bunlar kaslı kollarımı yormamıştı hala ayaktaydım. Ardından harç falan kardırdılar. Sıkıcıydı bence ya neyse sıra geldi ördüğümüz duvarları boyamaya. Sabahın yedisinde geldik ve öğlen oldu yani öğle paydosu. Ömer yorulmuş olmalı ki yakınmaya başladı.
"Abi öldüm bittim valla eve gidelim artık"
"İş çıkışı saati beş Ömer yapabileceğim bir şey yok"
"Of abi neyse yemek yiyelim madem "
Kafamla onayladım ve yemek yemeye işçilerin yanına oturduk. Öğle paydosuydu. Babam işçilerini düşündüğünden dışarıdan hazır ev yemekleri geliyordu ve güzel görünüyorlardı gerçekten. Annemin yemekleri gibiydi lezzetli. Birde yorgunluk çatı içince kendime geldim. Biraz olsun dinlenmiştim.
Yorulduğumu yemeğe oturunca anladım. Yaşlanıyor falan mıyım acaba? Yok ya daha gencim ben. Evet evet gencim. Sadece iş biraz zor o kadar. Sorun bende değil yani.
****
Elif'ten;
Sabah uyandım tabiki her zaman olduğu gibi rutin işlerimi hallettim ama bu gün sabah namazımı kılamamıştım çünkü uyuyakalmışım. Neyse ailemle kahvaltı yaptım ve babam evden ayrıldı.
Bende giyinip okula gitmek için odama çıktım. Hava sıcaktı ve güzel görünüyordu. Gri bir uzun etek üzerinede toz pembe bir gömlek ve yine gri tonunda bir şal taktım. Sanırım hazırdım. Hafifde sürme ve evet hazırdım.
Çantamı alarak odamdan çıktım daha Nisa süslü hanımı bekleyecektim. Evden çıkıyordum ki annemle vedalaşmadığım geldi aklıma. Bazen unutkanlığım tutuyordu. Evet biraz unutkanımdır.
"Melike Sultan ben kaçar..!"
"Tamam kızım hadi Allah'a emanet ol!"
"Sende sultanım.."
Diyip evden çıktım her sabah ki gibi evimizin önünde beklerken Nisa yı aradım acele etmesi için. Ama hanfendi ayakkabı beğenememiş gelde ne giyeyim diyor ! Ya sabır! Karşı yola evlerinin kapısına geldim ve o da elinde siyah ve pembe babetlerini bana gösteriyordu.
Ben siyah desemde pembede ısrarcıydı. Ya sabır! Ne diye çağırırsın madem bilmem ki? Madem fikrimi soracaksın dinlemeyeceksin sabır! Ha hayret Nermin Teyze yoktu Kemal de yoktu.
"Sizinkiler yok sanırım"
"Annem yok sadece.."
Demesiyle Kemal geldi ve tabiki bana konuştu. Her zaman yaptığı için alışkındım. Ama bazen sinir oluyordum o ayrı konu.
"Meraba Elif !"
"Hı sanada"
"Okula ben bırakayım sizi"
Bak ya sanane yürürüz biz Nisa nın cevap vermesini bekliyordum ama susuyordu. Cevap ver diye kaş göz yapsamda anlamamıştı süslü.
"Biz yürürüz gerek yok.."
"Olur mu ya götüreyim ben sizi dimi Nisa"
"Yok abi hadi biz kaçar.."
Diyip evden hızla çıktık bu iyi bir zamanlamaydı. Gerçekten aferim benim arkadaşıma. Geçte olsa anlamıştı. Tabi birazdan kızacaktım o ayrı mesele. On beş dakika yürüdükten sonra okula geldik. Derse girdik.
Dersler her zamanki gibi sıkıcılıkla ilerliyordu. Sınavlarda ne yapacaktım bilmiyorum. Birde keman kurslarım var daha tabi. Neyse ders aralarında birer çay içip notlarımızı düzenledik ve son saate girdik artık.
*****
Ders bitmişti artık eve gidecektim bende Nisa nın o kadar ısrarına karşı gelip eve gitmeye ikna etmiştim şimdi birde onun o abisiyle uğraşıp ta Nisa nın kararsızlığınla da uğraşamazdım. Neyse bende keman kursuna bir uğrasam iyi olacak.
Yolda annemi aradım ve haber verdim sultanım merak etmesin diye. Yoldan kaldırım kenarından ilerliyordum. Yürümeyi seviyorum. Yolda hep inşaatlar vardı. Daha bu şehir ne kadar büyüyecek hiç bilmiyorum. Annem hep derdi 'inşaat kenarlarında yürüme kafana bişey düşer' diye canım annem.
Şimdi yanımda olsa ne kadar kızardı bana. Ee ne yapabilirim yoldan gitmektense kaldırım iyidir diye 'bismillah' diyip ilerlemeye devam ediyordum. Yolda arabalar hızla ilerlerken kaldırım tercihimdir yani. Taki kafama o sapsarı boya kutusu dökülesiye kadar..!
"Ayy..!"
Diye çığırmamla nolduğumu anlayamadım. Sultanımı dinlemezsem böyle olur. Her zaman anne sözü dinlenmeli işte. Bu bence en güzel örneği olmalı bana. Hatta kulağıma küpe olmalı bence. Az zaman geçmeden karşımda bir adam belirdi. Bak sen şu işçiye ya birde karşıma gelmiş sırıtıyor.
Yok ya bu kadar yüzsüzlük olmaz . İnsan yaptığı hatadan yada sakarlıktan özür dileyebilirdi değil mi? Karşımda gülmemesi gerekirdi. Bence ağzının ağzının payını vermeliyim.
•.•.•.•.•.
Vote ve yorum unutmayın. Veee Gözlerine İnan kitabıma beklerim hepinizi.Yazarınız; edebiyazar_
••Düzenlenmiştir••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kemancı (KHS/1)✔️
Espiritual📖Yayınlama tarihi: 06.07.2016 📕Bitiş tarihi: 26.11.2016 ••••Klişeliklerden uzak samimi bir hikaye•••• KHS/1(Kalp Hırsızı Serisi 1) "Kalbim bir pusula sana döndü her fırsatta.." Yaz yağmuru gibiydi aşk. Kokusu kadar eşşsiz masum bir o kadar güzel...