"Küçük Prens'in de dediği gibi, insan acı çektiğinde güneşin batışını başka türlü sever."Berat'ın sözlerinden sonra genç kız da yorgun bakışlarını güneşe çevirdi, usul usul terk ediyordu dünyayı. Yalnız olan insanları daha da yalnız bırakıyordu.
"Haklısın, acı her şeyi daha anlamlı kılıyor."
Güzel geçen gündüzün ardından akşamı da sahile yürüyerek geçirmişlerdi ve güneşin batışını şans eseri yakalamışlardı. Gözlerinin hedefi hâline gelmiş olan yıldız, başka insanları, kalpleri aydınlatmak için gidiyor ve geceyi çağırıyordu.
Çocuk konuşurken öteki, soğumaya başlayan havayı içine çekti.
"Acının değil de, mutluluğun her şeyi daha anlamlı yaptığını sanıyordum ama."
"Çok fena yanılıyorsun o zaman... Bak hüzünlü güneşe, solgun geceye. Hatta öyle ki, bazen insanlar bile kararır."
Nehir'e cevap olarak mırıldandı ama çekik gözlü mesafe yüzünden duyamadı adını sudan alan kız, istemsizce bankta ona doğru yaklaştıktan sonra sordu.
"Efendim?"
Adını sudan almayan çocuk kafasını salladı, saçları yüzünün etrafında sallanıyordu.
"Sadece bir şarkı, bilip bilmediğini bilmiyorum."
"Biraz söyle, müzik konusunda cahilim ama şansımızı deneyelim."
Cebine uzanıp siyah bir kablo çıkardı, bir yandan da telefonunu arıyordu.
"Eğer ben söylersem daha ilk kelimeden sonra hem şarkıdan hem de benden soğursun. O yüzden bırakalım da kendileri söylesinler."
Genç kız meraklanmıştı, yeni şarkılar zaten heyecanlandırırdı en bitik olan insanı bile.
Kulaklığı paylaştılar ve bu da onları daha da yaklaştırmıştı, yanakları temas etmek üzereyken kendini geri çekti.
"Kendileri?"
Omuz silkti.
"Yüzyüzeyken Konuşuruz."
"Tamam o halde."
Ve sonra biz sustular, güneş ikisini terk edip yerini aya bırakırken kulaklarında şarkının sözleriyle birlikte paylaştılar o anı.
Bir gün yolda duran adama sormuşlar
Niçin geçmez buradan otobüsler dolmuşlar
Ve cevap vermemiş adam, deli sanmışlar
delirir insan, diğer insanlar da bunu alkışlarArayanlar onu hep aynı yerde bulmuşlar
Adını ondan değil, başkasından duymuşlar
Ve yemek yemezmiş adam, zorla doyurmuşlar
Doyarken insan, diğer insanlar da bunu alkışlarHep böyle değilmiş adam, konuşmuş çocukken falan
Küçücük ağzından çıkan, her lafa kızmışlarGünler günler geçmiş adama alışmışlar
Gittikleri bazı yerlere onu da çağırmışlar
Ama çok karanlık adam, onlar da kararmışlar
Kararır insan, diğer insanlar da bunu alkışlarHep böyle değilmiş adam, konuşmuş çocukken falan
Küçücük ağzından çıkan her lafa kızmışlar
Onu çok yanlış anlamışlar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Milyonlarca Nefret Cümlesi
General FictionGenç kız, kendini öldürmek istediğini söylemişti, belki milyonlarca nefret cümlesi kurmuştu ancak kimse ona inanmadı. O güne kadar. Sonrasında ise tek yapabildikleri ölen bedenini süslemek için yanına, tıpkı ruhu gibi solmuş çiçekler çizmek oldu. ~ ...