Öpücük

99 9 0
                                    

Gözlerimi zorluklarla açtığımda hastanede olduğumuzu fark ettim. Yanımdaki hemşire serumumu ayarlarken gözüm James'ı aradı. Ama yoktu. Vücudumu hissetmiyordum. Kollarımda serumlar. Şişmiş dudaklarımdan sadece o sözler döküldü:

'B-başardık mı?'

"Neyi başardık mı?"Dedi ve dosyama birşeyler yazmaya başladı.O kadar acı çektikten sonra zaferin tadı bir ayrı oluyordu. Yüz kaslarımı oynatamasamda tebessüm ettim. Doktor geldi:

"Durumunuz iyi. Yarın hastaneden çıkabilirsiniz Bayan Clara." Dedi gülerek.

"J-James ne-" diyemeden atladı

"James hala yoğun bakımda." Dedi.

"Ne? Hemen onu görmeliyim." Diyerek yattığım yerden kalkarken beni geri yatırdı:

"Daha iyileşmediniz. James'ı yarın ziyaret ediniz." Dediler ve odadan çıktılar.
Ağlamaya başladım. Ona birşey olursa benim yaşamamın anlamı yok! Ağlamayı bırakıp hıçkırıklara boğuldum. Onu görmeliydim. Ayağa kalkmaya çalıştım. Ama beni buraya bağlamışlardı. Evet ben deliyim ve beni buraya bağlamışlardı. Geri yattım. Burası normal bir hastanedeydi. Yani insanların gittiği! Ama daha anlamamışlar vampir olduğumu. Hemen okula gitmeliyim. Büyü kitabından iyileştirme büyüsüne bakmalıydım. Kollarımdaki serumları çıkkarttım ve ayağımdaki düğümü çözdüm. Ayağa kalktığımda ilk başta yere düştüm. Can acım tarifsizdi. Ayağa kalktım. James için yapmalıydım yoksa bu insanlar arasında ölecek!
Odadan sessizce çıktım. Koşmaya başladım. Kızlar tuvaletine girdiğimde şık bir bayan kendine makyaj yapıyordu. Mini bir etek giymişti. Canım acayip kan çekti. Kendimi zor tutuyordum. Bayana sordum:

"Pardon makyaj çantanızı kullanabilir miyim?" Dedim.

"Hayır!" Dedi. Egoist kız ne olacak.

Dişlerimi görmüş olmalı ki:

"V-vampir mi aaaaa!" Diye bağırmaya başladı:

"Sus!" Dedim ve elimi ağzıyla kapattım. Boynunu ısırdım kanlarını tüketmeye başladım. Kendimden geçtim ve daha çok içime çektim. Bayan acı içinde kıvranması beni etkilemiyordu. İyice içime çektim. Sonra bayan öldü. Issırdığım yeri fondötenle kapattım. Onu klozete oturtturdum. yerlerdeki kanı sildim. Aynada kendime baktım. Yaralarım düzelmeye başlıyordu. Tuvaletten çıktım. Koşmaya başladım. Kendime gelmiştim. Yaralarım morluklarım ve şişmiş yerlerim geçmişti. Akademiye doğru son sürat koştum...

Geldiğimde akademi boştu. İçeri girdim ve koridorlarda ilerlemeye başladım. Birisi ağzımı kapattı ve kendine çekti:

"Kokun hayal ettiğim gibi." Dedi. Ben ondan kaçmaya çalışıyordum.

"Bırak beni!" Dedim.

Beni iyice kendine çekti. Yüzüne tükürdüm.

"İmdaaaaat! Yardım edin!" Diye bağırıyordum.

Birden birisi Adamı yere serdi:

"Pislik! Defol git buradan!!! Yoksa seni-" demeden Adam kaçtı. Beni kurtaran adam bana sarıldı ve:

"Clara iyi misin?" Dedi.

"James!" Dedim ve bende ona sımsıkı sarıldım. İyi görünüyor gibi. Karanlıktan anlaşılmıyordu. Onun yanağına bir öpücük kondurdum:

"Bunu hak ettin kahramanım!" Dedim gülerek.

"Ama... Kahramana daha yakışı-" demeden dudaklarına yapıştım...
James şaşırdı ama o da beni öpüyordu.

"Seni seviyorum" dedi ve öpmeye devam etti.

Öpmesi bitikten sonra soluk soluğa kalmıştım. Kafamı onun dizine koydum:

"Bende seni seviyorum." Dedim.

•••

Clara dizimde uyuya kalmıştı. Canım ya! Onu kucağıma aldım ve odama götürdüm. Odamda kankam yoktu. Clara'yı yatağıma yatırdım ve onu izlemeye başladım. Çok tatlı uyuyordu. Uykusuz kalmış demek! Onu incelemeye başladım. Kahverengi saçları vardı uzun kirpikleri... Clara'yı kenara ittim ve bende yanına uzandım. Canım benim. Onu asla yalnız bırakmayacağım. Ömrümün sonuna kadar yanındayım. Yani sonsuza dek!
Göz kapaklarım ağırlaştı. Ona son kez baktım ve uykuya daldım...

•••

Gözlerimi araladığımda James yanımda hayvan gibi horluyordu:

"Ya James sus!" Dedim

"Hı!" Dedi ve horlamaya devam etti. Demek öyle beyfendi! Yataktan indim. Şişme havuzu hızlıca şişirdim içine sopsoğuk suyu doldurdum. Hemen yatağın yanına koydum. Şimdi ikinci aşama. James'ın yüzüne göz kalemimle şekiller çizdim. Biraz ileriye gittim ama bu çok eğlenceliydi. Ruj da sürdük tamam! Son aşama da James'ı havuza itelemek kaldı.
3...2...1... Dedim ve James ı iteledim. James irkildi ve bana baktı:

"Claraaa! Gel kız buraya!!!" Diye öfkeyle bağrıyordu. Koşmaya başladım hem de gülme krizine girerek. Havuz salonuna girdim ve soyunma kabinine kendimi kilitledim. Neşem gelmişti ya! Şu kurtlar gitti ya! Oh dünyalar benim oldu!

Vampirin Aşkı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin