17(Mektup)

2.2K 160 13
                                    


Merhaba sonunda yeni bölümle karşınızdayım. Çok beklettim kusura bakmayın. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar..

**

Duyduklarım  beni hissizleştirmişti  adeta.Yüreğim  kabul etmiyordu ama yaşananlar açıklıyordu her şeyi. Zaten ne bekliyordum ki, Ayşin beni istememişti. Ve gururumu her şeyden önde tutan ben, kalbime yenik düşüp hiçe saymıştım onu.Beynimde yankılanan cümle bir ok misali batıyordu yüreğime, ve defalarca kanatıyordu aynı yarayı..

"Çok seviyorum Rana bunu anlatmak bile imkansız" demişti.

Oysa ne hayaller kurmuştum. Nereden bilebilirdim ki, başkasına ait olan bir kalbi istediğimi.Yapmam gerekeni yapıp uzaklaştım ondan.. Bizde olduğu zamanlar geç gittim. Unutamayacaktım ama hiçbir şey hissetmiyormuşum gibi de bakamazdım yüzüne.Bakmaya kıyamayan ben, hiç suçu yokken bir başkasına olan duyguları yüzünden sinirimi ondan çıkaracaktım belkide. En son isteyeceğim şey onu üzmek olurdu bu hayatta.

Ayşin'i düşündüğüm yetmiyormuş gibi birde, Hayrunnisa çıkmıştı geçmişin derinliklerinden..

Aslında baktığımda oda benimle aynı durumdaydı. Ben Ayşin'i severken, Hayrunisa'da beni seviyordu. Ona hiçbir zaman fırsat vermemiştim lise ve üniversite dönemi boyunca arkadaş olduğum tek kızdı. Taki beni sevdiğini söyleyene kadar. Sonra ondanda uzaklaşmıştım.

Şirkette olduğum birgün beni aradı buluşup konuşmak istediğini söyledi. Ben ise daha fazla umutlanmaması için son noktayı koyacaktım o gün.Telefonu kapattığımda arkamı döndüm ve bir çift buğulanmış gözlerle karşılaştım. Yüreğim sızlamıştı o an. Belkide o adam üzmüştür diye  düşünüp sebebini sormadım. Kimdim ki ben. Neyi olmuştum. Sıfatım neydi ki soracaktım ona. Anlatsa bile hesabını mı soracaktım  o adama. Ne diyecektim? Ben Ayşin'in hiçbir şeyi iken ne hakla onun hayatına müdahale edecektim. İşte bütün gerçekler çarpmıştı o gün yüzüme..Ayşin'de  çıkıp gitmişti  zaten,arkasında bıraktığı meraklı ir adamdan habersiz...Unuttuğum  bir şey vardı ki, mantıklı düşünememiş olmamdı. Gerçekleri gördüğümü zannedip olayları farklı algılamıştım.

Hayrunnisa ile konuştuktuktan sonra eve dönmüştüm. Saat bir hayli geçti.Babamı bahçede oturmuş kitabını okur vaziyette bulduğumda yanına yaklaştım sıkıntılı bir şekilde nefesimi dışarıya vermiştim. Babam soğuk bir biçimde ikinci darbeyi vurmuştu bana..

"Ayşin gitti"işte o an donup kaldım. İdrak edemediğim sözlerine açıklık getirdi peşinden. "Uzaklaşmak istedi İstanbul'dan ve gitti"
Gitmişti işte, hissiz bir şekilde babamın yüzüne bakarken onlarca duygu seli vardı içimde ama en ağır basanıda öfkem oldu o gece. Babama hiçbir şey söylemeden arabaya tekrar binip uzaklaştım evden. Kaç saat olduğunu bilmeden sürdüm hızla. Veda edecek kadarda önemsemiyordu demek ki beni, diye düşünmüştüm. Arabanın camları açık bir vaziyette rüzgar yüzüme çarparken rahatlatmasını umdum ama hiçbir tesiri olmamıştı.. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Aklıma uzun yıllardır gitmediğim yazlık evimiz gelmişti ve rotamı Balıkesir'e çevirmiştim.

Yazlık eve geldiğimde babama kısa bir mesaj atıp beni merak etmemesini söylemiştim. İşlerle ilgileneceğini bildiğim için kafama takmamıştım.Mecbur olmadıkca evden dışarıya çıkmıyor, kimse ile konuşmuyordum. Bir haftadan fazladır herkesten uzaklaşmıştım. Telefonumu dahi kapatmıştım.Ayşin'in hayatımdaki yerini daha iyi anlamıştım.ne olursa olsun sorunlarımla yüzleşen ben, hiç olmadığım kadar güçsüz hissediyordum.

**
Araba sesi ile birinin geldiğini farkedip, bahçeye çıktım. Gelen İrem di. Koşarak yanıma geldiğinde sıkıca sarıldı bana.peşindende anne edası ile azarladı beni.
"Bu halin ne abi çok zayıflamışsın, neden dikkat etmiyorsun"halimin farkındaydım ama bunu pekte umursamadım"Ayşin yüzündenmi" dediğinde. Yine birşey demedim sadece baktım biriciğimin yüzüne. Çantasından çıkardığı zarfı bana verdiğinde,Ayşin'den dedi..
"Ne demek Ayşin'den"cevap ararcasına yüzüne baktığımda konuşmaya başladı tekrar İrem.
"Gittiği gün, sana vermemi söyledi"
Hızla içeriye geçip koltuğa oturdum. İrem ise karşımdaki koltukta yerini aldı.Zarfı açıp mektubu okumaya başladım.

Merhaba Mert..

İlk karşılaştığımız günü hatırlıyor musun? Kötü bir karşılaşma olmuştu ama seni gördüğümde anlamadığım bir şeyler hissetmiştim. Kimsede hissetmediğim kadar derin ve özel olduğunu sonradan fark ettim.her karşılaşmamızda panikliyordum. Elim ayağım birbirine karışıyordu.o kötü geceden sonra evlen benimle demiştin ya hani, bana acıdığın için kahrolmuştum.Umreden gelene kadar günleri, hatta saatleri sayar olmuştum.Sevmeyi  Seninle öğrendim Mert. Ailemden başka kimseyi özlemeyen ben,yanımda olan seni özlemeye başlamıştım.Seni seviyorum Mert. Kimseyi sevmediğim kadar çok seviyorum. Değmeyen nefesin, nefesim oldu ama sen bunu bilmiyordun. Fark etmiyordun. Gecem gündüzüm seninle karışmıştı. Şimdi gidiyorum Mert.Unutamayacağımı bile bile gidiyorum. Alışmaya gidiyorum.Sensizliği, benliğime kazımaya gidiyorum.Sadece bil istedim. Bil ve canımı daha fazla yakma istedim. Aramıza görünmez duvar ördün. O duvarı yıkmayacağını  da biliyorum. Doğrusuda o, sevdiğin biri varken bana yakın ol demiyorum ama en azından uzak dur benden. Hiç tanışmamışız gibi.

Hoşçakal...

Elimde tuttuğum mektup ne kadar aptal olduğumu vuruyordu yüzüme sinirle ellerimi saçlarıma geçirdim. Sevdiğim biri olduğunu nasıl düşünürdü.
"İrem yenimi veriyorsun bunu, aklın neredeydi he!! "

Tek kelime etmeyen İrem, donuk bir ifadeyle yüzüme baktığında, hatamı anladım.
Kendime olan öfkemi, İrem'den çıkardığımı fark edip yerimden kalktım  ve biriciğimi, oturduğu koltuktan kaldırıp sarıldım.

"Özür dilerim"

"Önemli değil abi, Ayşin Ankara'da halamın yanında"

İrem'in söyledikleri yüreğime su serpti. En azından güvendeydi ve aşılmayacak bir sorun yoktu aramızda. Şimdi dah  iyi idrak ediyorum olanları. İkimizde birbirimizi severken yanlış anlaşılmalar yüzünden uzak durmuşuz.

Telefonumu ünitenin üzerinden alıp açtım. Bir haftadan fazladır kapalı olduğu için onlarca arama ve mesajlarla karşılaştım. Hiçbirini önemsemeden Ayşin'i aradım.
Çalıyor ama açmıyordu. Telefonu kapatacağım sırada açıldı.
Alo Ayşin.
Günlerdir sesine olan özlemim aradığımda daha da fazla arttı.

Telefonun ötesinde duyduğum ses ise korkuyu tum hücreme yaydı.

Bırak Ayşin'i şerefsiz köpek..!

"Bak, Ayşin bana yalvarıyor Mert.! Kimin için senin gibi bir p...ç  için, biliyormusun Mert, o gece gelmeseydin Ayşin benim olmuş olacaktı. O zaman bunların hiçbiri olmayacaktı.."

"seni öldürürüm köpek gibi yalvartır öldürürüm eğer ona bir şey olsun kılına zarar gelsin seni yaşatmam duydun mu şerefsiz yaşatmam..!"
Hastalıkla kahkahasının ardından konuşmaya başladı. " size bir iyilik yapıcam Mert, bu iyiliğimi unutma Ayşin'in ölümüne şahit olacaksın benim kadar sende sebep olacaksın..!"

Ayşin'in ölümü..! Beynimde defalarca tekrarlanan bu söz nefes almamı zorlaştırdı..

"sakın Emre sakın..! Ona bir şey olursa seni bulur gebertirim duydunmu..!"

" Seni seviyorum Mert"

Özlem duyduğum ses kulaklarıma erişirken yüreğimede ulaşmıştı. Ama duyduğum silah sesi tüm büyüyü bozdu..! Bacaklarım gücünü yitirirken yüreğimde de, dilimdede tek bir kişi vardı..

Ayşin...!

Kayıp Duygular #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin