18.(Özlem Yağmuru)

1.8K 154 9
                                    

Çok beklettim ne olur affedin :( umarım beğenirsiniz iyi okumalar :)
**

Gözlerimi açtığımda bir hastahane odasında olmayı beklemiyordum.Bileklerimden destek alıp ani hareket ile yerimden doğruldum ancak kolumda hissettiğim sızı buna engel oldu. Zoraki yutkunmam ile bakışlarımı koluma çevirdim. Serum takılı idi ve ben hiç bir şey anlayamıyordum.

En son silah sesi duymuştum ve sonrası koca bir karanlıktı. Yoksa aylarca uyumuşmuydum. Yataktan kalkarken üzerimdeki kıyafetlere baktım. Kıyafetlerim aynı idi demek ki ilk düşüncem yanlıştı.

Kapının açılma sesi ile gözlerim kapıya doğru kayarken gördüğüm kişi ile  şaşkınlığımın ve heyecanımın doruklarına çıktım. Bir kaç saniyenin ardından yanaklarıma doğru uzun bir yol çizmeye başlamıştı bile özlem yağmurlarım..

Özlediğim simada dolaşırken harelerim, bu kadar uzun ayrı kalmış olmamın bir mucize olduğunu düşündüm.

Ben bu adamı ayrı ikende bir başka seviyordum.

Gözlerindeki kızarıklık benim içinmiydi bilmesemde ona yakışmamıştı. Ben onu sol gamzesiyle daha çok seviyordum.

Bana doğru ilerleyen adımlarını takip ettim bir süre, yatağımın karşısındaki koltuğa otururken, başını ellerinin arasına alıp sesli bir şekilde soluğunu dışarıya verdi..

"Eğer sana bir şey olsaydı ben toparlanamazdım."

Söylediği sözler kalbimdede mantığımdada  şok etkisi yaratırken, dinlemeye devam ettim.

"Her şey bir yanlış anlaşılma yüzündenmiş. Ben..."

Gözlerime çevirdiği o sonsuz maviliklerini izlerken duraksadı..

Neydi bu adamda ki? Her bir zerresi benim için ayrı bir anlam ifade edecek kadar neydi beni böyle bağlayan?

"Seni seviyorum.."

Zaten akan özlem yağmurlarım yerini mutluluğa bırakmıştı. Ben hep ağlayacaktım mutluykende..!

Ama aklımda sorular vardı. Beni seviyordu madem neden Hayrunnisa ile görüşüyordu. Neden bana o kadar mesafeli davranıyordu ve neden mektubumu okuduğu halde bu zamana kadar beni aramadı yanımda olmadı en çokta neden beni onsuzluğa mahkum etti..!

Nedenlerim hafızamda canlanırken açılan kapı sesi ile ikimizde bakışlarımızı o yöne çevirdik.

Gelen Efe idi..

Elimin tersi ile yaşlarımı silerken son anlar canlandı tekrar hafızamda..

Ve aklımda onunla ilgilide nedenlerim oluşmaya baladı. O silah Neden Efe'deydi..

"Geçmiş olsun Ayşin"

Sesinde merhametin bir tınısını yakalarken ilk günden bu yana hissettiğim duyguda gün yüzüne çıkmıştı.

Güven..!

Efe'yi tanımamama rağmen saçma bir şekilde güveniyordum oysa o bir yabancıydı..

"Teşekkür ederim ama ne oldu o silah sonra Emre..!"

"Merak etme artık seni asla rahatsız edemeyecek..!"

"Bir şekilde ulaşır bana onu tanımıyorsunuz"

Ruh hastasının teki olduğu gibi fazla zengindi bu zamanda herkesin zaafı vardı ve Emre zenginliği ile bu iştende kurtulurdu..

"Tanımayada fırsat olmadı zaten o öldü Ayşin"

Duyduklarım karşısında ufak çaplı bir şok geçirirken soluğumu bıraktım. Kurtulduğum için sevinirken bir yandanda utanç ve merhamet duygum gün yüzüne ulaştı. Bir insanın ölümüne sevinecek kadar gaddar olamazdım..!

"Nasıl oldu peki?"
"Eli tetiğe giderken son yapmam gereken şeyi yaptım istemeyerekte olsa vurmak zorunda kaldım."

"Peki neden hastahanedeyim?"

"Bünyen zayıf düşmüş, büük ihtimallede silah sesi ilede şoka girdin, bayılıncada buraya getirdik."
**

Olup biten herşeyi anlatmıştı Mert.sinirlerim bozulmuş olacak ki, önce gülmeye başlamış ardından yine ağlamıştım. Boşu boşunamıydı yani o kadar hüzün, o uykusuz gecelerim..

Mert hastahane odasında evlenme teklifi etti üstelik. Bu teklif öylesiye özeldiki ne mekan fark ederdi ne de çok büyük bir tek taş..  sadece istediğim çok sevmesiydi hep sevmesiydi.. Onuda bakışlarıyla hissettiriyordu.

Göremediğimi görüyordum artık. Mert beni en az onu sevdiğim kadar çok seviyordu.. Ruhumu ısıtacak kadar çok, ömrümü sıcaklığı ile mühürleyecek kadar çok.. Belkide henüz benim bile anlamadığım kadar çok..!

Şimdi ise Eslem ve İrem ile bavulumu toparlıyordum. Saat bir hayli geç olmuştu. Sabah erkenden yola çıkacaktık ama ne vardı biliyor musunuz? Ankara evim ve ben evimden ayrılıyormuşum gibi koca bir his kaplıyordu içimi. Sanki ilk gelişim değilmiş gibi ben hep buradaymışım gibi..

Kayıp Duygular #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin