5. Bölüm-Beklenmedik

64 10 0
                                    

İyi geceler herkese , umarım bu bölümü beğenirsiniz :*

Medya:Lee Hyun
Şarkı:Mariah Carey - my all

Hocanın birden sesini yükselterek ve garip bir aksağanla bağırmasıyla sıçradım,dalmıştım Lee Hyun la yaklaşık üç dakika bakışmamız aklımdan çıkmıyordu, düşündükçe kalbimin ritmi düzensizleşiyordu.
***

Okul bittipinde Aslı teyze beni almaya gelmiştir, hızlıca eve gidip yatağıma yatmak istiyordum.
Arabaya bindiğimde Aslı teyze anneme benzer bir tavırla soru yağmuruna tutmuştu, sorduğu tüm soruları özenle cevaplamasam bile Aslı teyze devam ediyordu.

"Günün nasıldı canım? "
" Öğretmenlerin iyi dimi? "
" Arkadaş edindin mi? "

Bunun gibi sorular devam ederken eve geldiğimizi fark etmiştim, hızla arabadan inip eve doğru ilerledim.
***

Sıcacık yatağımdan kalktım kendimi çok huzursuz hissediyordum, ev sessizdi aşağı inmeye karar verdim, tüm ışıklar kapalıydı sadece salonun ve ikisinin birleşimi olan mutfağın ışığı açıktı. Yavaşça merdivenlerden inerken aşağıdan gelen sesleri ister istemem duymuştum. Aslı teyze ve Mehmet amca Korece konuşuyorlardı, anlayabiliyordum az çok;

"Cemre'ye nasıl söyleyeceğiz Mehmet, kız perişan olacak"

Dedi tam olarak duymadığım bir ses tonuyla, neyden bahsediyorlardı, neye perişan olacaktım. Merakla adımlarımı biraz daha yavaşlattım. Ardından Mehmet amca sıkıntılı bir ses tonuyla konuşmada devam etti,

"Bilmiyorum Aslı ama en kısa zamanda söylemeliyiz, bilmek onun hakkı "

Tam olarak içeriyi görebiliyordum, yapmamam gerekiyordu ama yine de dinlemeye karar verdim,

" Bence erasmusu bitene kadar bekleyelim söylemeyelim hem sözleşme var nasıl döner Türkiye'ye. "

Merakım iyice artmıştı, bir kaç adım atıp boğazımı temizledim beni fark etmeleri için, ikisi de aniden bana döndü,

"Siz neyden bahsediyorsunuz, neye üzüleceğim, neler oluyor!?"

Sesimi biraz yükseltmiştim, artık merak yerini korkuya bırakıyordu,

"Kızım gel otur önce bir sakinleş, anlatacağız olanları "
Mehmet amcanın sakinleştirici sesi biraz da olsa yatıştırmıştı korkumu. Koltuğa oturup açıklama yapmalarını bekledim,

"Cemre'ciğim tatlım sana söyleyeceğimiz şey seni çok üzecek, çok yıpranacaksın, senden tek isteğim sakin kalıp kendini harap etmemen.

Sinirleniyordum çok uzatmışlardı konuşmayı, neye bu kadar üzülebilirim ki?

"Artık anlatır mısınız? "

Aslı teyze ufak bir mimik hareketi ile Ahmet amcaya paslamıştı konuşmayı.
Ahmet amca soğukkanlı bir ses tonuyla konuşmaya devam etti,

" Kızım, ailen bugün öğlen saatlerinde alışverişe gitmek için yola çıktıklarında büyük bir kaza geçirmişler. "

Mehmet amcanın dediği şeyi ilk başta anlayamadım ama sonra her kelimeyi tek tek hazmedip konuşmaya çalıştım, ama boğazımda koca bir lokma ekmek var gibi çıktı sesim,

" Şimdi durumları nasıl? "

Aslı teyzeye baktığımda kafasını eğdi ve gözünden bir damla yaş aktı, daha sonra Mehmet amcanın söylediği cümle ile kendimi bıraktım,

"Ailen vefat etti..."

***
Gözlerimi açtığımda her tarafı beyaz ve mavi kaplı bir odada kolumda serumla birlikte yatıyordum, önce bulanık görsem de görüntü netleştiğinde başımda Aslı teyze olduğunu gördüm.
Panikle konuştu,

"Cemre'm iyi misin, üzüntüden bayıldın hayatım Mehmet amcan prosedürleri halledip gelecek sonra çıkacağız merak etme. "

Hızlıca bana sarıldı, nefesim daraldı ama bunu umursamıyordum sonuçta benin ailem öldü, yaşamışım yaşamamışım ne fark eder?
Mehmet amca odaya gelip bize baktı,

" Uyandığına göre çıkabiliriz canım "

Dışarıdan gelen sesler çok boğuktu, ağlamak istiyordum, bir köşede sesli bir biçimde ömür boyu ağlamak istiyordum, ama olmuyordu tek söylediğim cümle,

" Türkiye'ye dönmek istiyorum, hemen"

Aslı teyze ve Mehmet amca bunu bekliyormuş gibi sakince bana baktılar ve Mehmet amca;
"Hayır Cemre gitmiyorsun, orada üzüntüyle ne yapmayı planlıyorsun? "

" Ne mi planlıyorum söyleyeyim, annemin babamın yastığını koklayıp onların yatağında uyumak istiyorum, onların kıyafetlerinin kokusunu sonsuza kadar zihnime kazımak istiyorum, onlardan kalan herşeyi görmek istiyorum, şimdi bana hemen bilet alın. "

Çok sert konuştum ama benim ailem öldü ve onlar bana söylememeyi bile düşünmüşlerdi, bir an önce ülkeme, evime dönmek istiyordum.

Mehmet amca kafasını eğdi,

" En kısa zamanda bileti alacağım Cemre kızım merak etme. "

***
Hastaneden çıkıp eve geldik, Mehmet amca bizi bırakıp bilet ayarlamak için gitmişti, bende direk odama çıkıp bavulumu toplamaya başladım.

Kapımı çalan Aslı teyzeye içeri girmesi için seslendim. Elinde büyük bir tepsi ile gelmişti, içinde bir sürü yemek vardı,

"En azından biraz güç topla, tekrar bayılmanı istemiyorum, lütfen. "

Şu an hiçbir yemeği midem almıyordu, midem bulunuyordu ve iştahım kapalıydı, ama Aslı teyzeye bunu anlatamazdım,

" Sağol Aslı teyze yemeğe çalışacağım."

"Canım bu arada Mehmet amcan aradı akşam saat 9 da Türkiye ye uçuşun var. "

Sesi biraz mutsuz çıkıyordu, sanırım gideceğim için üzülmüştü,

" Çok teşekkür ederim size çok zahmet verdim. "

Mahcup bir ses tonuyla konuşurken birden gözlerim doldu, Aslı teyze de ağlamasını durduramayarak,
" Olur mu öyle şey cadı seni kısa sürede çok sevdim, eğer Türkiye'de bir ihtiyacın olursa ilk bizi ara olur mu "
Çok samimiydi, kafamı olumlu anlamda salladım ve saate baktım daha 6 saat vardı ve uyumaya karar verdim, Aslı teyze de sanki anlamış gibi" sen biraz dinlen daha çok var tatlım " dedi ve kapıya yöneldi. Bende kendimi yastığıma attım.

***
Uyandığımda uçağa 1 saat olduğunu gördüm bavulumu alıp aşağı indirdim Mehmet amca ve Aslı teyze bana üzgün gözlerle bakıyordu, "Ben bir duş alayım sonra çıkalım" dedim Mehmet amcaya, kafasını onaylarcasına sallayınca yukarı çıkıp önceden ayırdığım eşyalarımla birlikte banyoma ilerledim.

Kendimi sıcak suda gevşetirken ağlamamı durduramadım, öyle bir ağlıyordum ki, sanki ağlayamadığım günlerin acısını çıkarıyordum, daha fazla oyalanmadan duştan çıkıp giyindim.

Hemen aşağı inip Mehmet amca ile birlikte kapının önüne gittik, Aslı teyze gelmeyecekti çünkü sürekli ağlıyordu, ona sıkı sıkı sarılıp veda ettikten sonra arabaya ilerledim.

Yol boyunca Kore yi izledim sonuçta son kez bakıyordum belki de, ama ailem aklımdan çıkmıyordu, gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu, havalimanına geldiğimizi tahmin ediyordum, araba durdu ve Mehmet amca bagajdan bavulumu alıp sürmeye başladı, biletimi alıp Mehmet amcaya veda ettim. Ona da sıkıca sarıldım ve içeriye girdim.

Türkiye uçağının anonsuna daha 5 dakika vardı x ray cihazından geçip uçağa kendi koltuğuma yerleştim, Kore maceram burda bitmişti, artık evime dönüyordum, ama aynı kişi olarak değil, farklı bir Cemre olarak, ailesini kaybetmiş bir Cemre olarak...

Erasmus #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin