"Ay. Onumu giysem? Bunu mu giysem? Yoksa şu yatağa serdiğimi mi?"
Eceme en sonunda sinirlenerek "Sen bence kefenle gel partiye, yoksa partiden önce o kefeni ben sana giydirecem" dedim sert bir şekilde.
"Valla sizi bilmem ama ben şu mavi elbisemi giymeyi planlıyorum. Saçımı da yanlardan sıkıp, üstü bol kala bilecek bir şekilde dağınık topuz mu yapsam."
Sevime gülümsedim. Maalesef aramızda bazen tek atik ola bilen oydu.
Ben yatağımda ki iki seçeneğe baktım. Acaba hangisini giysem diye düşünmektense hangisini elesem diye düşünüyordum. Elbiselerin ikisi de kusursuzdu. Tabi bana göre.
"Sizce?" Diye sordum yatağıma serdiğim iki elbiseyi son defa süzerek. Yatağın Sağında bordolu üsten korse tarzı, yarım kol olmasına rağmen altında tüllü balon eteğime şöyle bir alıcı gözüyle baktım. Solda ise açık kahve rengi bel altı kemerli kat katlı bir elbise vardı. Eteği çok kısaydı ama tam götüme yapışıyordu.
Ecem, Sevim ve odamızda bizimle birlikte kalan fakat ezikliği yüzünden suratına bile bakmadığım kız aynı anda "Sol" dediler.
Ecem, Sevim ve ben anında kıza bakmıştık. Eziğin teki ola bilirdi fakat fiziğinin bizden geri kalır yanı yoktu. Göğüsleri dışında. Onunkiler çok küçüktü, benimkiler ise. Eh işte. Fena sayılmazlardı.
Hiç birimiz kıza cevap vermedik.
"Bence de" dedim ve bordo elbisemi dolaba geri kaldırdım. Yatağımın altından valizimi çekiştirerek çıkartım. Tatilde aldığım bir kaç topukluya bakma vaktim gelmişti.
Valizi açtığım gibi bütün içtenlikle sırıttım. Elbisemin kemerinin aynı parlak siyahlığında bir çift kalın topuklum vardı. Adeta ben sevinç çığlıkları atarken valizimin gizli gözündeki kırmızı hem günlük olarak hemde özel günleri unutmamak adına tuttuğum not defterini gördüm. Özel gün. Özel gün. Özel gün.
"Ah Hayır," diye mırıldandım.
Ecem "Ne oldu?" diye sordu.
Sevim ise merakına yenik düşmüş bir şekilde valizime boş boş bakıyordu.
Ucu gözüken kırmızı not defterimi aldım ve özel günlere baktım.
Sefil bir gecenin karanlığında,
beklerim seni ayrı bir umutla.
Bir melek olduğunu bilmiyor gibi,
ağladım seneler ve yıllarca.Senin özlemin benim için,
sanki nefessiz bir biçim.
Tanımıyorum diye seni,
ne olur kızma bana.Ben daha tanıyamadan seni,
göçtün gittin sen başka diyarlara.
31 Ağustosu,
unutturamazsın bana asla."Has."
Ecem "Senin bugün Annenin...." kelimesini bitirmeden ona öyle bir bakış attım ki anında sustu.
Defteri hızla tekrar aldığım yere koydum ve partide giyeceğim eşyalarımı dolaba yerleştirmeye başladım.
Demek babam bu yüzden bugün elimi tutmuştu."Kızlar ben babamın yanına gidicem birazdan. Büyük ihtimalde geceyi onunla geçiririm" dedim. Çantama hızla temiz okul formamı ve makyaj çantamı içine tıkıştırdım.
"Özür dilerim" diyerek birden sarıldı Ecem bana.
Ben daha ona sarılamadan "Grup kucaklaşmasııı" diyerek Sevimde katıldı bize ve biz üç kafadar sımsıkı sarıldık birbirimize.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)
Teen Fictionİki Ajan akademisinin bazı nedenlerden dolayı birleşmesi ile öğrencilerin bütün düzeni alt üst olur. Kavgalar çoğalır ve rekabetler artar. Bunun yanında birde, aşk karmaşası ve kıskançlıklar da ortaya çıkınca, bütün sırlar ortaya dökülür...