Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)

Bölüm 4 = Başa gelen Öküz çekilir

Öncelikle arkadaşlar, lütfen hayalet okuyucu olmayın. Okuyan herkesten vote ve bol yorum bekliyorum.

Betanın Ebenin amı diyerek çalan şarkısıyla birlikte hızla gözlerimi açtım.

"Hadi canım" diye söylenerek yanımda ki saate istemsizce bir göz attım. Daha sabahın 8:30da kim bu şarkıyı açarak bizi uyandırmak isterdi ki. Yatakta doğruldum. "Bu şarkıyı açan orusbu kim'' diye söylendim kendi kendime.

Bu seneki yatakhane düzenimiz diğer okulla birleşmemiz ile tamamen alt üst olmuştu. Herkes sabaha kadar tanışma arzusu ile yanarken ben kimseyi umursamayıp erkenden uyudum. Okulun ilk günü aşırı süslenmek gibi bir huyum yoktu ama oda düzenini hala kuramadığımız için hazırlanmamız bugün biraz daha zaman ala bilirdi. Yatağımdan gönülsüzce kalktım. Kapının yanındaki duvara monte edilmiş olan alarma hangi gerizekalı nın taktığı belli olmayan usbyi çıkartıp ebenin amı şarkısını susturdum. Yatakhaneye dönerek "Bu kimin?" diye seslendim uyanık olan kızlara.

"Benim" diye seslendi ufak tefek esmer bir kız. Yatağı yakında olduğu için usbyi ona fırlattım. "Eğer bir daha böyle saçma sapan bir şarkı açarsan sabahları, bu usbyi götüne sokarım" diye uyardım onu.

Kız dehşet içinde bana bakarken Ecemin yataktan bana sırıttığını gördüm. Sevim ise devirmiş kıçını hala yatıyordu. Eceme gülümsedim ve kıza son bir öldürücü bakış daha attıktan sonra dolabıma gittim. Bakım çantamı yanıma aldım ve üşengeç adımlarla yatak odamızdan çıktım.

Lavaboda elimi yüzümü yıkadım. Saçıma da şöyle güzel bir maşa yaptıktan sonra, nakyajımıda özenle yapıp banyodan çıktım ve tekrar yatakhaneye döndüm.

Dizimin bir karış üstünde olan eteğim çok sexy gösteriyordu beni. Gayet alıcı gözüyle bakılacak bir kızdım. Yiğidin malı meydandadır diye boşuna dememişler. Vücudumun bütün hatlarını kabak dolması gibi saran beyaz gömleğime şöyle bir baktım. Okul gömleğimiz inceydi ve iç gösterdiği için, ince bir atlette giymek zorunda kalıyordum her seferinde. Elime kravatımı alarak Sevimin yatağına gittim. Ayakkabısını giyerken bana bir bakış attı, fakat tekrar ayakkabısına dönüp iplerini bağlamaya devam etti.

"Şu lanet kravatı bağlamayı öğrenmeye ne dersin?"

Omuz silktim "Hiç tarzım değil."

"Aslında çok basit biliyorsun değil mi?"

Sevime kravatı tekrar uzattım. "Boynuma yılan gibi dolandığını düşünmek beni deli ediyor."

Kravatı nazikçe elimden aldı. Onun her kravatın iki ucunu bir birine dolaması benim tüylerimi diken diken ediyordu.

"Özlemişim" diye fısıldadığını işitir gibi oldum ve ona bakarak bütün samimiyetimle gülümsedim.

"Seneye tatili bekle sen, elimde kravatlarla evine baskın yapıcam."

"Aman ben almayayım, bazı şeyleri özlemek iyidir."

Sevim kravatımı sıklaştırdığı gibi ben geri bollaştırdım.

"Haydi kızlar kahvaltıya, sona kalan dona kalır." Ecemin deniz dalgası saçlarını kıçı ile aynı tempoda sallayarak odadan çıkmasını izledik.

***

Yemekhaneye girdiğimiz gibi Sevimle neye uğradığımıza şaşırdık.

"Oha lan, şuna bak. Askeriyeden farkımız kalmamış."

Sırtımı dikleştirdim. En milleti umursamaz yürüyüşümle yürümeye başladım. Bizim her zamanki cam kenarında ki masamızda iki kız oturuyordu. Gerçi hemen karşılarına Ecem çoktan dikilmiş kızlarla tartışmaya başlamıştı bile.