Resimdeki karakterimiz Açelya'dır arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir :)
"Off Tarık ne var?"
"Sera ne olur benimle gel."
İç çektim. Arkamı döndüm ve tam gidiyordum ki beni tekrar elimi tutarak durdurdu. "Allah aşkına, bak Allahın adını andım gel benimle Partiye."
Elimi hızla elinden çektim. "Tarık bana bak, eğer parti filan yapılacak olsaydı senden önce benim haberim olurdu zaten. Ben bilmediğime göre parti filan yok demektir."
"Ya gerçekten varsa da senin haberin yoksa."
Yemin ediyorum görünüş olarak havalı ve tatlı olmasa asla bu çocukla muhattap bile olmazdım ama ne yaparsın, yalancı dünya. Dışı güzel fakat içi boş.
"Sana yok diyorsam yok demektir Tarık, sen neden laftan anlamıyorsun."
Tekrar arkamı döndüm ve beni bekleyen yemeklerimin yanına doğru gidecektim ki. Tarık bu seferde kolumdan tuttu ve gitmemi engelledi. Tanrım. Bu aralar ne kadar da çok kişi kolumdan tutarak durduruyordu beni ya.
"Dur ya hemen nereye öyle azıcık baş başa konuşalım şu konuyu."
İç çektim "Bak Tarık. Sana Parti marti yok diyorum. Varsa da kıçına sokacam o partiyi artık az kaldı."
"Peki varsa benimle geleceğine söz verir misin?"
Ne inatçı bir çocuk bu ya. Gülümsedim "Tamam lan. Söz. Varsa böyle bir parti seninle gelicem." Tekrar kolumu çektim bu sefer inatla yine tuttu. "Ulan tamam dedik ya."
Sırıttı. "O zaman bir öpücükte verir misin?"
"Partide mi?"
"Yok eğer parti olursa."
... Bu çocuk bu kadar Parti olayına güvendiğine göre yakınlarda gerçekten bir parti olması lazım.
Birden hoperlörden bir ses geldi.
"Duyuru yapılacaktır. Öncelikle iki okulun birleşmesinin sizler için ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyoruz. O yüzden bu Cumartesi günü sizler için konser eşliğinde tanışma partisi düzenlenecektir. Akşam üstü okul kampüsünde olacaktır. Hepinize iyi günler dileriz."
Ben şok, ben vefat, allah beni bildiği gibi yapsın artık ne diyim. Resmen parti vardı ve benim bundan haberim yoktu.
Tarık belimi kavradı ve beni kendisine yaklaştırdığı gibi tokatı suratına yapıştırdım. Tarığın suratında ki sırıtış beni deli ediyordu resmen. Tokat attığımı kimse fark etmemişti. Herkes birbirine bakıp çığlık atıyordu, bazıları ise alkışlıyorlardı. Etrafıma bakınırken gözüm Altara takıldı. Ağzının dolu olduğu yanaklarının şişkinliğinden belliydi ve pür dikkat bana bakıyordu. Onu gördüğümü fark edince sırıttı. Acaba az önce ki tokatımıda görmüşmüydü. Altarın yanında porselen beyaz tene sahip bir kız oturuyordu. Saçlarının siyahlığı teninin renginden dolayı daha da bir belirginleşmişti. Zekice aslında. Saç renginin orjinal olmadığını tahmin ede biliyordum. Benimde porselen beyazı tenim olsa bende gider saf siyaha boyatırdım saçlarımı.
"Öpücük?" kelimesiyle Tarık düşüncelerimi böldü.
Tekrar ona bakarak "Ağzımdan tamam kelimesi çıktığını hatırlamıyorum öpücük için'' dedim.
Kaşlarını hafiften çattı. "Peki tamam ama benimle geliyorsun Partiye değil mi?"
"Tamam ama sana önce bir sorum olacak."
Gülerek "Haydi sor sor" dedi.
Kahkahayı patlattım. "Tam bir aptalsın ya. Hadi gel önce bir şeyler yiyelim o sırada sorarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)
Teen Fictionİki Ajan akademisinin bazı nedenlerden dolayı birleşmesi ile öğrencilerin bütün düzeni alt üst olur. Kavgalar çoğalır ve rekabetler artar. Bunun yanında birde, aşk karmaşası ve kıskançlıklar da ortaya çıkınca, bütün sırlar ortaya dökülür...