Bölüm 50 = Sinsi planlar.

1.5K 88 21
                                    

Altarı apar topar yatakhaneden gönderdikten sonra kendimi Çağla hocanın odasının önünde buldum. Geçmiş iki yılımı bu odanın kapısının ardında hep babamın olduğu düşüncesi ile geçirmiştim, fakat şimdi o oda da yeni sevgilisi vardı. Bu durumdan ne kadar hoşlanmasam da aslında kullanışa oldukça açık bir durumdu.

Eğer Çağlayı ikna edebilirsem bu akşam gerçekten oldukça eğlenceli geçe bilirdi. Hem Meltemi hemde diğer bütün kızları oyuna getirebileceğimiz efsane bir gece olacaktı.

''Benden önce gelmiş olmana sevindim'' diyerek Çağla hoca hemen yanımdan geçip odasının kapısını açtı ve önce kendisi girip etrafı biraz toparlamaya başladı. ''Kusuruma bakma etraf biraz dağınık.''

''Benim için sorun değil ama babam dağınıklıktan hiç haz etmez'' dedim. Eski tanıdık gelen odayı süzerek içeri girdim ve ardımdan kapıyı kapattım.

''Biliyorum, biliyorum ama elimde değil. Pis bir insan değilim ama düzen konusunda tam olarak her şeyi rayına oturttuğum söylenemez'' dediğinde koltuğunun üstündeki ıslak baş havlusunu kaldırıyordu.

''Yaşınızdan dolayıdır'' dedim ve o an inatla Çağla hocaya imalı bir bakış attım ve onunla göz göze geldim.

Usulca ''Doğrudur'' diyerek beni şaşırttı. Bunu kabul edeceğini hiç düşünmemiştim.

''Peki anlat bakalım, aklından geçenler nedir?'' Diye sorduğunda çay suyu koydu ve bana oturmam için koltuğu işaret etti.

''Açıkçası" diyerek söze başladım ve bana işaret ettiği yere oturdum. "Bugün bu olay patlak verdiğinde artık yeter dedim kendi kendime. Biliyorsunuz ki bu Meltem'in beni ilk nakavt edişi değil, artık gerçekten yeter. Ondan onun gibi ailesini karıştırarak intikam almak istemiyorum ama ufak bir uyarı babında korkutmanın da fena olmayacağını düşünüyorum" dediğim gibi Çağla hoca da masaya iki çay koydu ve karşıma oturup bana pür dikkat bakmaya başladı.

Çayından bir yudum aldı. "Peki bu konuda benden istediğin nedir?"

"Eğer soran olursa bütün gece ben sizinle beraberdim" dedim soğuk kanlılığı mı korumaya çalışarak.

 "Planınız nedir?"

"Açıkçası hala kızlarla konuşmadım, öncelikle sizinle olan işimi halletmek istedim." Bu aramızdaki mesafe oldukça iyiydi bence.

"Peki tamam ama lütfen başınızı derde sokacak herhangi bir şey yapmayın ve beni de planınızdan haberdar edin."

"Tamam" dedim ve ellerimle otururken buruşan eteğimi ayağa kalktığım gibi düzelttim. "Planı yapalım ilk işimiz size bildirmek olacaktır" derken Çağla hocaya elimi uzattım, "Sizinle iş birliği yapmak güzelmiş Çağla hanım" dediğimde bana bakıp gülümsedi.

"Hadi ama benimle bu şekilde konuşmak zorunda değilsin bunu biliyorsun değil mi?"

Havada kalan elimi geri çekerek "Aslında tam da konuşmam gerektiği gibi konuşuyorum" deyip arkamı döndüm ve bir daha Çağla hocaya bakmadan odadan hızla çıktım.

Üst kattaki koridora hızla çıkarken aklımdan film şeridi gibi haince planlar geçiyordu. 

"Sera?" diye birilerinin bana seslendiğini duydum ve sesin gelfiği yöne bakınca Büşra'nın tek kolundan yere doğru sarkan çantası ile koridorun ortasında dikilmiş bana bakarken buldum.

"Efendim?"

"Bunun altında kalmayacağını düşünüyorum üstelik telefonun cebinde ve her konuştuğun haltı duya biliyorum" dediğinde onun yüzüne baktım.

Şaşkınlığımı hiç gizleme gereği bile duymadan "Derste değil miydin sen? Bunu nasıl yapıyorsun?" diye sordum.

Hafiften sırıttı, o kadar bebek yüzlüydü ki bu bile onda çok çocukça bir hareketmiş gibi durmuştu.

Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin