Bölüm 3 = Plan

6.8K 393 17
                                    

Suratımda bir zafer gülümsemesi ile okul bahçesine bir adım attım ve Okul binasına doğru yürüdüm. Orangutanlarla ilgilenmekten daha önemli işlerim vardı benim. İş demişken şu işi bir an önce bitirmeliydik, yakalanırsak okuldan atılma riskimizde bir o kadar artardı. Ama ajanlığı öğrenmemizin yanı sıra uyguladığımızı öğrense babam duygulanacağı yere bana bir ton fırça çekerdi herhalde.

Boş okul binasına adım attığım gibi kendimi sabah erkenden okula gelen süt çocukları gibi hissettim. Uzun koridoru hızla yürüdükten sonra sağ tarafımda kalan merdivenlerden aşağıya indim. Hiç bir yere elimi sürmemeye gayret ediyordum çünkü takacağım eldiveni kızların bana vermesi gerekti. Bu okulda olmamam gereken yerlerde parmak izimin bulunması, başımın büyük bir dertte olduğunun göstergesiydi.

Bodrum katındaki koridora şöyle bir göz attım. Tüylerim titreşti. Boş bir bodrum koridorunun bu kadar ürkütücü olmaması gerekirdi aslında..

Malzeme odası güvenlik nedenlerinden dolayı en arka taraftaydı. Güya güvenlik protokolü, üç liseli kız bu güvenliği aşa biliyorsa ben bunda pek güvenli bir şey görmezdim doğrusu. En önde olan temizlik odasının içinden ışık gelmemesine rağmen kızların içeride ışığı açtığından adım gibi emindim. Gülümsedim ve kapıyı üç defa tıklattım sessizce.

Kapı yavaşça açıldı. Hızla içeri girdim ve kapıyı ardımdan kapattım. Çok dar bir oda sayılmazdı, kızlar kullanılmayan eski okul sıralarının üstüne oturmuş şaşkın bir eda ile bana bakıyorlardı.

Saçlarımı arkaya attım. "Ne oldu, ne bakıyonuz ebenizmi ölmüş?"

Sevimin şaşkınlığını devam ettirerek "Baban odasına kız mı atmış?" diye sordu.

Güldüm cebimde ki telefonu çıkartarak "Yok ya, babam odasını başka yere taşımış da yeni hızlılık ve çeviklik hocası gelmiş oraya."

"Karı güzelmiydi?" diye sordu Ecem bütün odaların şifrelerinin bulunduğu kağıdın resmini ararken telefonda.

"Fena sayılmaz" dedim ve telefondaki resmi yakınlaştırarak mazeme odasının adını aradım. "Dediklerimi aldınız mı?"

Sevim masadan zıplayarak ayağa kalktı "Evet çantalarımız tamam, kapıya sakız yapıştırıldı, eldivenler tamam, kalın iplik de tamam, mini lambalarda ok ve son olarak da dolap numaralarımız ve kilit şifrelerimiz."

"Tamam" diye fısıldadım. "Ecem sen yaylan, planı biliyorsunuz Sevim sana mesaj attığı gibi dolabını yerleştirme ayakların bitsin." Sevime baktım ve bana uzattığı eldiveni takarak telefonda ki şifreyi aklıma kazımaya çalıştım. 3759175 "Al kız zilli sende bak sonra laf yapma bana unutursam filan."

Kikirdeyerek telefonuma bir göz attı ardından başını onaylarcasına salladı. Ecem ile Sevim hemen işe giriştiler ve bende eldivenlerimi hızla elime geçirerek Sevimin bana uzattığı çantanın içine hızla telefonumu attım ve sırtıma taktım.

"Kızlar" diye fısıldadım son bir defa. "Kazamız mübarek olsun. Biliyorsunuz eğer bu işi hallede bilirsek bu sene yine yönetim bizde demektir, sakın elimize yüzümüze bulaştırmayalım tamam mı?"

Ecem sırıtarak "Bu iş bende bebekler hiç merak etmeyin" dedi.

"Siktir lan, sanki çok işin varmış gibi övünüyor birde ya" diye azarladım onu gülerek.

Sevim Ecemi tam kapıyı açacakken koluna dokunarak durdurdu. "Eğer işler yukarıda istediğimiz gibi gitmezse iptal etmeyi sakın unutma."

"Tamam tamam iş bende, bir dakikaya sana mesaj atmazsam fırlayın" dedi ve kapıdan çıkıp bizi ardında bıraktı.

Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin