Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)

Bölüm 39 = Grup Buluşması

Hoşnutsuz bir şekilde "Bu gurup buluşmasını matematik sınıfında yapmak zorunda mıydık?" diye sordum.

"Bence gayet uygun, hem kimsenin aklına da gelmez" dedi Ecem.

"Gelmeyeceğini nereden biliyorsun?" 

"Hadi ama" dedi Ecem bana uyarıcı bakışlarıyla yan yan bakarak. "Ben bu yaşıma kadar kimsenin bu lanet olası dersten hoşlandığını görmedim, bilhassa bizim bu okuldakilerin. İnan bana kimsenin aklına en nefret ettiği dersin işlendiği sınıfa gitmek gelmez."

Ellerimi havaya kaldırarak "Tamam pes ediyorum" diye mırıldandım.

Sınıfın kapısını açıp içeri girdiğimizde Alara ile Buse'nin çoktan gelmiş, en arka sıralarda oturduklarını gördük. "Gelmişler" dedim. Ecem de bana gözlerini devirerek bakınca omuzlarımı silkerek kızların yanına doğru uyuşuk bir şekilde yürüdüm. Ne yani, bunca yıl birbirimizle düşmandık ve şimdi sırf başka bir düşman geldi diye onlarla dost olacak halimiz yoktu. 

Genelde Ecem ile Sevim her şeye söylenirlerdi ama sanki bugün Ecem ile rolleri değiştirmişiz gibi hissediyordum kendimi. Sürekli bir söylenme ve mız mızlanma halindeydim.

"Erkencisiniz" dedi Ecem kızların yanına gidip karşı masaya oturarak.

Bende duvarın öteki tarafındaki masanın üstünde oturdum ve sandalyeye ayağımı koydum. "Sizin belli bir planınız var mı?" diye sordum kızlara hemen. 

Alara ile Buse birbirleri ile bakıştılar. "Ötekiler gelmeden bu konuyu konuşalım bence"  Ecem'in iç çekme sesini duymamazlıktan gelerek "Yoksa sizi ben yönlendireceğim" dedim.

Alara bacak bacak üstüne atıp "Ben intikam istiyorum, acı çeksinler istiyorum" dediği gibi Ecem arkasından "Psikolojik mi? Fiziksel mi?" diye sordu.

"Her iki türlüde bize uyar" dedi Buse karga gibi sesiyle.

Buseye sırıtarak "Senin bu kartlaşmış sesini onlara biraz dinletelim daha ömür boyu şarkı dinlemezler" dedim. 

"Boş boş konuşma Sera."

"Pardon?" dedim abartılı bir şekilde tepki vererek. "Boş boş konuşma mı? Sera mı?" deyip Ecem'e baktım. "Benimle emrivaki konuşuyor."

Ecem deminden beri çattığı kaşlarını usulca geri düşürerek "Kaşınma Sera" dedi ve bende umursamazca omuz silktim. 

"O zaman siz ortalığı karıştırma işindesiniz" dedim hemen. 

"Ortalığı karıştırma derken?" diye sordu Alara.

"Mesela" dedim sonunu uzatarak. "Ben size mesaj atacağım, Açelya yalnız okul tuvaletine gitti. Biriniz dışarıda gözlem yaparken, ötekiniz de kızı oraya kilitleyecek ve en kötü şartlarla baş başa bırakacak" diyerek derin bir nefes alıp verdim. "Sonra onu oradan yakışıklı birisi kurtarmaya gelecek ve aralarında ola bilecek en kötü sahneyi yakalayıp yılbaşı kutlamasında bunu kullanacağız" dedim ve tam o sırada Sevim, Akın ve gözlüklü bir kız ile birlikte odaya girdi.

"Ah birde Buse" dedim son anda aklıma bir şey gelmiş gibi hatırlayarak. "Sen o sırada şu Açelya denen kızın sevgilisi ile bir kaç ortak derste bulunuyor muşsun doğru mu?" diye sordum.

"Sadece bir ders" deyip durakladı, sanki bir şey hatırlamaya çalışıyormuş gibi yapıp birden "oda şu doğada yaşam dersinde" dedi

"Tamam işte, senin o çocuğu baştan çıkartmanı istiyorum. Dışarıda bir gün uygulamalı dersiniz filan olduğunda sürekli onun yakınlarında dur ve hep saf kız ayağına yat" derken gülmemek için kendimi zor tuttum. Bu günleri yaşayacağım asla ama asla aklıma gelmezdi. "Tabi bize dışarıda dersiniz filan olduğunda hep haber vermen gerek önceden, ki biz bu kamera işlerini halledelim" dedim ve Akın ile yanında ki kıza başımla selam verdim.