Bölüm 12 = Partiye Hazırlık

3.8K 253 7
                                    

Resimdeki kişi Erdem'dir umarım beğenmişsinizdir arkadaşlar :)

Akşam yemeğinin ardından kızlarla beraber yatakhaneye doğru yürürken Tarık'ın elini kolunu sallayarak karşıdan bize doğru yürüdüğünü görüp iç çektim.

Sevim kolumu dürterek "Senin yapışık yine geliyor" dedi.

Gözlerimi devirdim. "Siz gidin kızlar bu asalağın kahrını birde siz çekmeyin."

Ecem sırıtarak "Seni hiç ikiletme ye niyetim yok benim" diyerek Sevimin koluna girdi ve beraber gülerek yatakhaneye girdiler.

Tarık yanıma geldiğinde beni öpmek için öne eğildiği an hızla ondan bir kaç adım uzaklaştım. "Sen ne yaptığını sanıyorsun okulun ortasında?"  

"Seni öpmeye çalışıyorum bebeğim, sevgilim değil misin?  Seni öpmeyeceğim de kimi öpeceğim ben?"

Kaşlarımı çatarak "Pardon? Ne sevgilisi? Benden habersiz sen benimle sevgilimi oldun?" diye sordum. Gerçekten şu yakışıklılığı kadar azıcık zekası olsa bir yerlerime faca filan atacaktım.

 "Hadi ama Sera, sende amma nazlandın he."

"Tarın bana baksana sen" diyerek sesimi yükselttim. Bahçede etrafımızda dolaşan bir kaç kişi bize baksalar da umursamadan konuşmaya devam ettim. "Ben senin sevgilin filan değilim tamam mı? Eğer bir kez daha senden bu tarz bir cümle duyarsam yemin ediyorum bırak bir daha benimle konuşmayı, ne yüzümü göre bilirsin nede sana yüzümü gösteririm."

Tarın ellerini cebine koyarak o çok tarz saçlarını geriye attı. "Bugün yine ters günündesin bakıyorum ama bu gün Partiyi iptal etmediğin sürece seni rahat bırakacağım söz."

Derin bir nefes alıp verdim. "Yok merak etme iptal etmeyeceğim."

"İyi o zaman akşam alırım sizi buradan" diyerek yanağımdan bir makas aldı ve hiç arkasına bile bakmadan gitti. Herife bak ya, görende adamı johnny depp zanneder. Hayatımda kendi kendine bu kadar havaya giren birini görmemiştim.

Bende dışarıda fazla oyalanmadan yatakhaneye girdim ki Çağla hoca koridorda dikilmiş beni dikizliyordu.

"İyi günler hocam" deyip tam yanından geçecektim ki "Seni rahatsız mı ediyordu o çocuk?" diye sordu.

Olduğum yerde durdum ve ona dönüp "Bunu da nereden çıkarttınız?" diye sordum.

"Onu gördüğün gibi arkadaşlarını yolladın ve kızlar buradan geçerken hakkınızda ki konuşmalarına kulak misafiri oldum" dedi.

Sağ elimi kalçama koyup hocaya yan yan bakamaya başladım. "Kızlar ne söyledi ki hakkımızda?"

"Oğlanı salyangoza benzettiler" dedi beni baştan ayağa inceleyerek.

Elimde olmadan dudak altı sırıttım  ve"Haklılar da fakat bu sizi neden ilgilendiriyor ben onu anlamadım?" diye sordum.

"Bilmiyorum bu seneki yatakhane kural listesini okudun mu diye ama ben bu katın görevli öğretmeniyim."

"Eee? Benim kiminle konuşup konuşmamam peki sizi neden ilgilendiriyor. Benim bildiğim siz sadece bu katın düzeni ile ilgilisiniz laf dinlemekte değil" diyerek önüme düşen saçımı da geriye atarak "Lütfen kimsenin işine burnunuzu sokmayın hocam" dedi ve odama doğru yürüdüm. Ay bide başımıza bu sene bu kadın çıkmıştı. 

Odadan içeri girdiğim gibi eşyalarını dolaptan çıkartan bizim kızlara baktım ve yanlarına giderek "Bir dahakine hocaların yanında ne konuştuğunuza dikkat edin" dedim.

Sevgi elinde ki kıyafet ile beni durdurdu. "Hayrola ne oldu?" diye sordu benim az önceki fısıltılı ses tonum ile.

"Çağla hocanın yanından geçerken Tarığa Salyangoz dediğinizi duymuş gelmiş bana sıkıntı filan mı var diye soruyor. Bu kadın geçen senekilere benzemiyor, bayağı bir sinsi o yüzden konuştuğunuz her şeye dikkat edin ve ses tonunuzu biraz düşürün" diyerek kendi dolabıma doğru yöneldim ve Partiye hazırlanma sürecimizde böylesiyle başlamış oldu.

*** 

Maşa ile dalgalı yaptığım saçlarıma hafif kabarmasını önlemek amaçlı sprey sıktım ve boy aynasının karşısından ayrıldım. Elbisem ile birlikte Ecem ile Sevimin karşısında dikildim.

"Nasıl olmuşum?"

Sevim, mavi olan elbisesine uygun toka arıyordu. Göğüsünden üstü şeffaftı ve zaten kısa olan bol eteğinin ucuda şeffaftı ve bu onda harika duruyordu. Başını makyaj çantasından çıkartarak bana baktı.

"Şahane."

"Ecem sen?" diye sordum.

Ecem ise kıpkırmızı bir elbise giymişti. Göğüsünden itibaren bollaşmaya başlayan elbise resmen ..... elbisesiydi. Hafiften eğilse bayağı frikik vere bilecek kadar kısaydı. Ben diyim siz anlayın. Gerçi elbise göğüs hizası ve kolları ile birlikte dümdüz bir çizgi gibi gidiyordu. Kaliteli bir markanın ürünü olduğu belliydi ama hangi marka olduğunu sormadım.

Ecem kıpkırmızı rujunu tamamladıktan sonra beni süzdü. Yatağına serdiği takıları karıştırmaya başladı birden ve sade uzun bir kolyeyi alıp boynuma taktı. Kolye göğüz hizamın altına kadar sarkıyordu fakat elbiseme uyduğu için Eceme teşekkür ettim.

"Sağol canım."

"Bir şey değil tatlım, elbise sana yakışmış. Benimki nasıl?" diyerek etrafında tam tur döndü. Dönmez olasıca. "Allah belanı versin Ecem emi. Kırmızının altına bir tek kırmızı short don giyen sensin herhalde."

Odada beni duyanların çoğu kahkahayı patlattı. Sevim yandan bağladığı dağınık topuzunu tutarak Eceme döndü. "Göster kız donunu bana da, ben görmedim."

Ecem sırıtarak bu sefer daha gösterişli bir şekilde tam tur döndü.

Sevim ıslık çaldı ve gülerek "Kaltak" dedi.

Odada ki kızlardan biri "İçeride de Parti salonu hazırlamışlar doğrumu?" diye sordu.

Sevimde "Spor salonunda" dedi. Ecem ve ben hızla Sevime baktık.

"Ne?" diye sordu Sevim bize şaşkın bir şekilde bakarak.

Ecem, Sevimin yanına gitti ve "Şu kızlara cevap verdiğine inanamıyorum" diye fısıldadı.

Kız bu sefer Sevimden yüz bulmuş gibi "Aaa, neden spor salonuna da kurdular ki? Bahçe zaten kocaman" dedi.

"Sen hiç havaya bakmadın herhalde" dedim kızın suratına bakmadan.

Ecem kızı inceliyordu ama, birden bana bakıp gülümsedi. Kız bozulmuştu herhalde ama en azından daha bizim hazırlanmamız bitene kadar kimse soru filan sormadı.

Biz kızlarla hazırlandıktan sonra odada bir sürü resim çekilip facebook ve instagram adreslerimize yayınlayıp birbirimizi etiketledik. Bayağı bir oyalandıktan sonra Partiye en geç gidenlerden birisi olacağımızı garantiledikten sonra Yatakhaneden sonunda çıkmayı başardık.

Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin