Medyada ki Melis
................
Bölüm düzenlenmiştir.Caner yanımıza geldi ve "Aferin Ela, gözüme sokarmış gibi Alp'le yan yana olmaya devam et" dedi. Alp sinirli bir ses tonuyla "Caner yeter artık bu konuyu uzatma olay büyümeden sen uza" dedi ukala ile sinirli bir tavrın karışımıyla.
Caner kaşlarını çatarak "Olay büyüdü zaten büyüyeceği kadar." "Kız istemiyor işte uzatma." Caner tam yumruğunu Alp'in yüzüne geçirecektiki ben kendimi daha fazla tutamayıp
"Yeter! Sizin aranızda gelip gitmekten bunaldım artık. Ne zaman yan yana gelseniz kavga ediyorsunuz. Unutmayın siz üveyde olsa kardeşsiniz. Aranızda ne sorun varsa halledin ondan sonra benim yanıma gelin" diye bağırdım.
Sonra bizim sıranın oraya geçtim. Hala benim sıramda oturan savaşa "Artık sırama geçebilirmiyim" dedim. Hiç uzatmadan yerimden kalktı. Bende hemen yerime geçtim.
Bir tane öğrenci geldi ve "Hocanız gelmedi dersiniz boş isteyen dışarı çıkabilir" dedi ve gitti. Kesinlikle dışarı çıkmam gerekiyordu çünkü bunalmıştım. Hemen dışarı çıktım.
Ardından Derya da gelmişti. "Bu senin meselen diye karışmadım. İyimisin?" "Kendimi iki kardeşin arasına giren kızlar gibi hissediyorum" "Saçmalama Ela onlar sen yokkende böyleydi" "Tamam" Sonra aklıma şey geldi bugün benim Alple müzik yarışması için hazırlıklarım vardı. "Offf" diye iç çektim.
Derya "Ne oldu" dedi. "Bu gün Alple müzik yarışması için hazırlıklarımız var" dedim. Derya gülmeye başladı. "Ne gülüyorsun ya" deyince "Yine mi beraber duracaksınız" dedi. Gözlerimi devirdim ve kafamı elimin üstüne koyup Alpi düşündüm. Onu gerçekten seviyordum ama bu gün gerçektende onunla beraber durmak iyi gelmeyecekmiş gibi geliyordu.
Yanımıza Caner geldi. "Ela bir konuşabilir miyiz?" Dedi. Ben ise ayağa kalkarak "Caner artık çok yoruldum birşeyleri sana anlatmaktan."
"Ela lütfen sadece iki dakika" "Tamam." Derya "O zaman ben sizi yanlız bırakayım" dedi ve o herzaman ki çok tatlı gülüşüyle yanımızdan uzaklaştı.Caner söze başladı. "Ela artık sana başka duygularla bakmamaya çalışacağım. Kolay olmayacak biliyorum ama bunu yapacağım çünkü Alp'e nasıl baktığını gördüm" dedi. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Zaten ciddi mi yoksa öylesine mi söylemişti anlamamıştım.
Ciddi misin dermiş gibi tek kaşımı kaldırdım. "Gerçekten doğruyu söylüyorum Ela iki sevenin arasına girmek istemiyorum" dedi. Tek kaşımı kaldırmam anlaşılan işe yaramıştı . "İki sevenin derken"dedim.
Caner "Bence Alp'te sana karşı boş değil" dedi. "Teşekkür ederim." "Teşekkür etmen için söylemedim bunları ama senden bir ricam var" dediğinde canere sıcak bir gülümseme göndererek "Söyle" dedim.
"Sadece bana biraz zaman ver seni unutmam için biraz zaman " dedi. Bu dediği beni üzmüş olsada iç sesim beni bencil olmamam konusunda uyardı."Tamam" dedim. Caner arkasını döndü ve gitti. O anda teneffüs zili çaldı daha ilk ders yeni bitmişti. Derya ve Eylül'ü buldum. Caner'le ne konuştuğumuzu anlattım. Sonra sınıfa çıktık ve ders başladı.
Derse tüm konsantremi verdim. Ders sırasında Alpe bakmamaya çalıştım. Ders sonunda bitmişti. Dışarı çıktık. Eylül sessizce kulağıma doğru eğilerek "Çok sıkıştım tuvalete gidelim" dedi. Gülümsedim ve "Tamam" dedim. Deryaya'da söyledikten sonra tuvalete gittik.
Şansımızdan tuvalette Derin,Aslı ve Melis üçlüsü vardı. Derin bana doğru yaklaşarak "Sen nasıl bir şeysin ya önce Caner ve Alp'i birbirine düşürdün sonra Savaş ve Alp'i.Dıştan melek içten şeytan gibisin." dedi. Yine sustum çünkü susmak bazen en büyük cevaptır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ?
HumorSevecen bir kız düşünün. Acılara rağmen gülen. En önemli sözü gülmeyi unutma olan. Ukala bir çocuk düşünün. Aşka küsen. Ukala ama bi o kadarda tatlı. Bu iki kişinin yolları kesişirse ne olur. Ortaya nasıl bir hayat çıkar. Merak edenler oku bölümüne...