Sabah kalktığımda rutin işlerimi halledip mutfağa indim. Kendime küçük bir kahvaltı hazırlayıp yemeye başladım.
Dün deniz kenarından sonra Alp beni eve bırakmıştı. Arabadayken yanağıma öpücük kondurup "Seni seviyorum prenses." demişti. Bende ona "Seni seviyorum." demiştim. Eve geldikten sonra çoğu zamanımı ders çalışmaya ayırmıştım. Malum YKS ye 5 ay kalmıştı. 9. 10. ve 11. Sınıf temellerim çok sağlamdı. Fen lisesini 2 puanla kaçırıp İzmir'de iyi bir eğitim veren Anadolu lisesine gitmiştim. Hedefim Avukat olmaktı. Laf sokma, hızlı konuşma ve kendini savunmaya karşı gerçekten yeteneğim vardı. İnşallah amacıma ulaşırdım.
Alp mimar olmak istiyordu. Ama eşit ağırlık sınıfındaydı. Oraya sayısaldan gidilmiyor muydu ya? Babasının mimari bir alanda şirketi vardı. Alp'te mimar olup babasından sonra şirketin başına geçmek istiyordu.
Acaba şirkette Caner'e de hisse verirler miydi?
______________Kahvaltımı bitirip masayı topladıktan sonra çantamı alıp dışarı çıktım. Erhan amca da 1-2 dakika sonra gelmişti zaten. Servise bindiğimde Ali'nin yanına oturdum. Kulaklığını çıkarıp "Günaydın." dedi sevecenlikle. Mustafa'nın gidecek olması yüzünden mutsuz olsamda yüzümde samimi olduğunu düşündüğüm bir gülüş sergileyerek "Günaydın." dedim.
Yol boyunca aramızda başka bir konuşma geçmemişti.Okula geldiğimizde ikimizde servisten inip sınıfa çıktık. Mustafa herkesle vedalaşmaya başlamıştı. Bu kadar erken mi??
Derya gözünden yaş düşmesini engellemek için yukarı bakıyor gibiydi. Yanlarına gittik. Mustafa Caner'i es geçerek Ali'ye sarıldı. En son ona sarılacağına emindim. Ali "İnşallah hayırlısı olur kardeşim." dedi. Mustafa geri çekildi. "İnşallah."
Bana döndü ve birbirimize sarıldık. Mustafa geri çekildiğinde ona baktım. "Kendine iyi bak. Mustafa kafasını salladı. "Sende kendine iyi bak. Mustafa Caner'in yanına gitti ve birbirlerine sıkıca sarıldılar. Evet bizim için çok zordu ama Mustafa hepimizden daha zor durumdaydı. Onu en iyi ben anlardım.
Mustafa için artık gitme zamanı gelmişti. Aşağı kendisiyle gelmemizi istememişti. Mustafa sınıftan çıktığında Derya artık göz yaşlarına hakim olamadı.
Melis yanımıza geldi. "Yazık best friendinizmi gitti. Çok üzüldüm."
Eylül kaşlarını olabildiğince çattı. "Laflarına dikkat et. Bak sonu kötü olur." Melis tek kaşını kaldırdı. "Ne olurmuş. Hem ben yanlış bişey demedim ki. Sen bu kadar içlendiğine göre yaran olmalı bir yerde. Yoksa sen..." durdu ve düşünüyormuş gibi yaptı. "Yoksa sen Mustafa'ya aşık mısın?"Eylül duyduklarına inanamıyormuş gibi gözlerini açtı. Bizde aynı tepkiyi verdik. "Sen ne saçmalıyorsun?" Melis bilmişçe göz kırptı. "Duydun." dedi ve arkasına döndü. Tam gidiyordu ki Eylül koştu ve saçını tuttu. Melis çığlık attı ve saçını Eylül'ün elinden kurtarmaya çalıştı. Bayağı bayağı kavga etmeye başlamışlardı. Alp'le Caner araya girip onları ayırdılar. Derin ve Aslı'da yanımıza geldi. Melis kaşlarını çattı. "Bu yaptığını ödeyeceksin." Derya Samet'in elini bıraktı ve Melis'e doğru bir adım attı. "Hadi ödetsene." Derya'nın ses tonu cidden ürkütücü çıkmıştı. Samet Derya'nın yanına geldi ve elini tuttu. Melis bunu görünce önce üzülsede bunu belli etmemeye çalışarak "Ödeteceğim." dedi ve gitti. Ardında Aslı ve Derin'de gitti. Bizde sıralara oturduk. Bir süre sonra hocada geldi zaten.
_____________________Eve geldiğimde odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Okulda kavgadan sonra büyük bir olay olmamıştı. Sadece Savaş okuldan gitmişti. Gerçi zaten okula çok gelmiyordu da neyse. Berat'ın İzmir'e geri döndüğüne dair haber almıştım. Berk'i geri dönmeye ikna edememişti. Ne vardı oda gitseydi.
Aşağı indiğimde annemin evde olmadığını fark ettim. Kerem yanıma geldi. Ona baktım. "Annem nerede?" O sırada su dolu bardağı ağzıma götürdüm.
Kerem bana sırıtarak baktı. "Kayınvalidenin yanında." Duyduğum cümleyle ağzımdaki suyu püskürtüp öksürmeye başladım. Kerem kahkaha atarak "Helal helal." dedi. Ona kaşlarımı çatarak baktığımda "Tamam ya çatma kaşlarını. Alp'in annesiyle alışverişe çıktılar. Hani siz sevgiliniz ya ondan öyle dedim." dedi hala gülerken. Aslında hoşuma gitmişti bu laf. Kayınvalidem.
'Ciddi haline geri dön Ela.'
Yeniden kaşlarımı çattım ve "Sırf merakıma yenik düştüğüm için bu konuyu uzatmıyorum." dedim ve gözlerimi büyüttüm. "Açıldın mı Ceren'e?" Kerem'in gözlerinin içi güldü ve anlatmaya başladı.
Kerem lafını bitirdiğinde hem burukca hemde mutlu olarak bakıyordum. Buruk olmamın nedeni Ceren'in sevgilisinin iki yıl önce trafik kazasında öldüğünü öğrenmemdi. Mutlu olmanın sebebi ise Cereninde Kerem'e karşı birşey hissediyor olup Kerem'le sevgili olmasıydı. Kerem'i tebrik edip odama çıktım. Telefonumu elime aldığımda Alp'ten mesaj geldiğini gördüm.
Gönderen yakışıklı odunum.
Annen annemle birlikteymiş😁Gönderen taş kafam.
Hıhı biliyorum. Alışverişe çıkmışlar.Gönderen yakışıklı odunum.
Darısı düğün alışverişine.Yüzümü çok büyük bir sırıtış kaplamıştı.
Gönderen taş kafam.
İnşallah😊Telefonu bıraktıktan sonra ders çalıştım. Saat 7 olmuştu. Annem eve gelmiş ve yemek hazırlamıştı. Hep beraber yemeğimizi yedik. Odama çıkıp film izlemeye karar verdim. "Senden Önce Ben." İsimli filmi izlemeye koyuldum. Bundan önce 2 defa daha izlemiştim filmi. Gerçektende çok güzel bir filmdi. Sonunda hep ağlıyordum.
........Film bittikten sonra telefonu alıp Alp'e 'İyi geceler' yazdım. Oda anında cevap verdi. "İyi geceler prensesim." Telefonumu yastığımın yanına koyup gözlerimi kapattım.
_________
Sabah kalktığımda canım bişey istemediğinden okul kıyafetlerimi giyip bahçeye çıktım. Hava karanlık, soğuk ve bulutluydu. Salıncağa binip biraz sallandıktan sonra servis saatimin gelmesiyle birlikte çantamı alıp dışarı çıktım.
Okula geldiğimizde Ali ile sınıfa çıktık. Alpin yanına oturdum. Sıradan sohbetler ediliyordu. Arada Mustafa'nın konusuda geçiyordu. Ders zili çaldığında hoca içeri girdi. YGS yaklaştığından artık sıkı bir çalışma başlanacaktı okulda. 5 ay sonra hayatımızın en önemli sınavlarından biri olan YGS ye girecektik. Eminim bu 5 ay göz açıp kapayana geçecekti.
_D_e_v_a_m_e_d_i_n
Arkadaşlar gelecek bölümde 5 ay zaman atlaması olacak. YKS gününe geçiş yapacağız. Çünkü eğer o beş ayıanlatırsam kitabın bölüm sayısı çok fazla olacak ve biliyorum ki bu herkesi sıkar.
İnşallah bölümü beğenmişsinizdir. Yazarınız sizi seviyor. Kitabı takipte kalın ve lütfen başkalarınada önerin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ?
HumorSevecen bir kız düşünün. Acılara rağmen gülen. En önemli sözü gülmeyi unutma olan. Ukala bir çocuk düşünün. Aşka küsen. Ukala ama bi o kadarda tatlı. Bu iki kişinin yolları kesişirse ne olur. Ortaya nasıl bir hayat çıkar. Merak edenler oku bölümüne...