SS "37" DAVETSİZ MİSAFİRLER

127 17 3
                                    

Eylül ile birlikte iki tane erkek gelmişti yanımıza. Eylül bana bakıp "Ela tanıştırayım kuzenlerim. Mert ve Sarp. Derya sen zaten tanıyorsun."

Mert ve Sarp ellerini uzatarak "Memnun oldum." dediler. Sırasıyla ellerini sıkarak "Bende memnun oldum." dedim.

Derya Mert ve Sarp'ı gördüğüne memnun olmamış gibi yerinde kıpırdadı. Eylülgilin olduğu yere döndüğümde Sarp'ın Derya'ya sırıtarak baktığını gördüm. Derya'nın neden memnun olmadığını sanırım anlamıştım. Sarp bizimle ya yaşıt yada 1 yaş büyük gibi duruyordu. Mert büyük ihtimalle 20 yaşın üzerindeydi. İkiside sarışındı. Ama Sarp Mert'e göre biraz itici duruyordu.

Tanışma faslı bittikten sonra hepimiz oturduk. Sarp'ın Derya'ya olan bakışları beni bile rahatsız etmişti.

"Eylül çok kalmayacağız telefonun kapalıydı ulaşamayınca eve gelmek zorunda kaldık. Yarın sabah hazırlan buluşup kuzenlerle bişeler yapacağız."

Mert'in bunu demesi üzerine Eylül "Tamam kuzen." dedi.
"Ben mutfaktan su alacağım isteyen var mı?"
"Yok sağol."

Derya bunu diyip mutfağa gittiğinde Sarp "Bende bir tuvalete gideyim." Dedi ve Derya'nın arkasından gitti.

Derya'nın yanına gitmiyorsa ben bişey bilmiyorum.

Eylül "Halâ mı Derya'yı seviyor. Hani unutmuştu."
"Ne unutması ya yalan söylüyor. Görmüyor musun şu halini."
"Mert Derya'nın sevgilisi var."
"Benim yapabileceğim birşey yok Eylül elimden geleni yaptım. Ama vazgeçmedi."
Olanları tam olarak anlamıştım.

"Aptal aptal sırıtma ya!!"

Derya'nın bunu demesi üzerine hepimiz kafamızı onların olduğu yere çevirdik. Sarp hala sırıtıyordu. "Eylül ben gitsem iyi olacak." "Ne oldu Derya?" "Burada kalırsam kuzenin sağ kalmayacak çünkü." O sırada kapı çaldı ve Eylül kapıyı açmaya gitti. Yine erkek sesleri geliyordu. Ama bu sesi tanıyordum. Alp'in sesiydi bu. Bizimkilerin hepsi içeri girdiler.

Derya'nın kulağına eğilip "İşler karışacak gibi duruyor." dedim. Derya'da kafasını umutsuzca salladı.

Alp'e sarıldım.
"Ne işiniz var sizin burda?
"Ziyarete geldik kötü mü oldu?"
"Yoo merak ettim sadece."

Samet Derya'ya sarılmıştı. Sarp'a baktığımda yumruğunu sıkıyordu. Samet "Beni gördüğüne sevinmemiş gibisin."
"Yoo aşkım niye sevinmeyeyim şaşırdım sadece."
Samet gülümseyip Derya'nın yanağına öpücük kondurdu.

Sarp Derya'yı kendine çekti. "Bu çocuğu sevdiğin için mi yazın sana ettiğim teklife hayır dedin?"

"Evet çünkü ben Samet'i seviyordum. Halâ da seviyorum."

Derya'nın böyle demesi üzerine Sarp elini yine yumruk yapmıştı.

"Bir dakika.
Birincisi  sen nasıl benim sevgilimin kolundan tutup  nasıl kendine çekersin.
İkincisi ne teklifi?" Samet bunları sinirli ve şaşkın bir şekilde söylemişti.

Derya Sarp'ın yazın ona ilanı aşk ettiğini  ve sevgili olmak istediğini ama kendisinin bunu kabul etmediğini söyledi. Samet'in sinirden yüzünde damarları çıkmıştı. Alp Samet'i sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Hala Derya'yı seviyorum."

Sarp'ın bunu demesi üzerine Samet yumruğu geçirdi Sarp'ın yüzüne. Ard arda yumruk atmaya başlamıştı.

Sarp'ta Samet'e yumruğunu geçirmişti. Derya "Samet dur lütfen" dedi. Alp ve diğerleri onları ayırmaya çalışıyordu. Eylül çok üzgün duruyordu. "Mert kuzen Sarp'ı da al git yarın görüşürüz." dedi aceleyle.

Mert zorda olsa Sarp'ı zaptetti ve kolundan tutup dışarı çıkardı.
Samet arkasından "Seni bir daha sevgilimin yanında görmeyeceğim!" diye bağırdı. Samet aralarında en sinirli olanıydı.

Bir süre sonra Samet'te sakinleşmişti. Hepimiz koltuklara oturmuştuk.

"Acıyor mu?"

Derya Samet'e kaşının üstündeki yarasını soruyordu. Yediği yumruktan dolayı kaşının üstü kanamıştı.

Samet kafasını hayır dermiş gibi sallamakla yetindi. "Lütfen kızma bana Samet. Beni unuttu zannediyordum. Hem buraya geleceğinden haberim yoktu." Bunun üzerine Samet Derya'yı göğsüne yasladı ve saçına öpücük kondurdu. Aralarının bozulmamasına sevinmiştim.

Ali "Ee napcaz diyince." Eylül "Vallahi biz ders çalışıyorduk malum sınav yaklaşıyor." dedi. Bunun üzerine herkes önüne kitap alıp derslere göz gezdirdi. Yada gezdiriyormuş gibi yaptı.

1 saat sonra ...

Ders çalışmayı bitirmiş normal sohbetler ediyorduk. Mustafa'da bir gariplik vardı. Ona baktığımı görünce gözlerini kaçırdı. Mutsuz gibi duruyordu. Caner de öyleydi. Mustafa'ya bakıp bakıp iç çekiyor ve kaş göz yapıyordu. Sonunda dayanamayıp "Sorun mu var?" diye sordum.

Mustafa gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Sonra gözlerini açıp bizim üzerimizde kenetledi. "Kızlar şimdi size birşey açıklayacağım beni iyi dinleyin ama ne olursa olsun üzülmeyin."

Kızlar dediğine göre erkekler biliyordu ne diyeceğini. Derya Eylül ve ben meraklı ve endişeli gözlerle Mustafa'ya baktık. Acaba ne diyecekti.
...........

Yeni bir bölümle karşınızdayım. Sizce Mustafa ne diyecek.

SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin