Medyada Ela'nın kombini. :)
Sabah günün aydınlamasıyla gözümü açtım. Yatakta doğrularak iyice gerilip esnedim. Telefonuma baktığımda saatin "07:03" olduğunu gördüm.
Ayağa kalktım ve tuvalete gittim. İhtiyacımı giderip elimi yüzümü yıkadıktan sonra yürüyüş yapmaya karar verdim. Bu gün cumartesiydi. Yarın doğum günüm vardı. Onun için yine alışveriş merkezine gidecektik.
Ama önce yürüyüş yapmalıydım. Havanın soğuk olduğu her şekilde belliydi. Hafif kara bulutlar kaplamıştı gökyüzünü.
Siyah uzun kollu salaş bir bluzun altına siyah bir tayt giydim. Saçımı toplayıp aşağı indim. Ayağıma nike siyah beyaz koşu ayakkabımı giydikten sonra evin anahtarımı yanıma alıp evden çıktım. Tempolu bir şekilde koşarak sahile indim. Koşmamı devam ettirdim. Ciğerlerimi temiz havayla doldurdum. Biraz daha koşunca nefes nefese kaldım ve yorulduğumu anladım. Oradaki bankların birine oturdum.
Denizin ve kuşların sesi kulağa çok hoş geliyordu. Deniz hafif dalgalı, hava ise hafif esintiliydi. Bu hafif tatlı esinti sayesinde denizin kokusu burnuma geliyordu. Şu an gerçekten huzurluydum.
O sırada benim oturduğum banka biri oturdu."Ne haber güzellik." Huzurluyum demiştim ya hani. Erken konuşmuştum. Yan tarafıma baktığımda Berk'i gördüm. Yüzüm ister istemez asılmıştı.
"Ne işin var burada"
"Seni gördüm yanına geldim güzelim.""Offf" dedim ve Berk'e döndüm. "Berk bana güzelim demeyi bırak." "Bir ay sonra sevgilim olduğunda sana güzelim demem için can atacaksın." Berk'e gözlerimi devirerek baktım ve "Kim ben mi senin sevgilin olacakmışım?" dedim sesimin ukalaca çıkmasını sağlayarak.
Berk "Tabikide sen. Başka kim olacak" dedi. "Berk benden uzak dur ben artık seni sevmiyorum. Hem benim sevgilim var." Berk hiçte şaşırmışa benzemiyordu. Bana hiçte samimi olmayan bir gülüşle "Benim için sorun yok" dedi ve devam etti.
"Malsın kızım sen bir aydır tanıdığın çocukla mı sevgili oluyorsun?" Dedi. "Malın altında kal" bunu dememin üzerine Berk sesizce güldü. Harbiden bunu demişmiydim ya.
"Ben malın altında kalmam ama istersen sen benim..." lafını böldüm ve "Kes sesini" dedim. Yüzümün kızardığını hissediyordum ama utançtan mı yoksa kızgınlıktan mı olduğunu kestiremiyordum.
"Gerizakalı, salak, öküz pislik." Diye saydırarak ayağa kalktım ve yürümeye başladım.
"Artık sizin okuldayım bir bakmışsın aynı sınıfa düşmüşüz, bir bakmışsın yeniden bana dönmüşsün güzelim."
Ben tam giderken Berk'in bunu demesi üzerine geri döndüm. "Yüzsüzsün."
Sonra yeniden yürümeye başladım. Berk'in peşimden gelmemesi beni sevindirmişti. Berk'in dedikleri midemi bulandırmıştı. Salak gibi niye altında kal diyorsam. Pislik yanlış yerlere çekmişti lafı. O anda aklıma aniden Berk'in ben giderken söyledikleri gelmişti.Bir dakika nasıl yani Berk bizim okulamı gelmişti. Önceki dediği lafın şoku yüzünden bu dediğine dikkat etmemiştim. Kesin bu Alp'i sinirlendirecekti. Biz sevgili değilken bile Derin'in bizim sınıfta olması beni nasıl sinirlendiriyorsa eminim Alp Berk'in bizimle aynı okulda olduğunu öğrenince bayağı sinirlenecekti. İnşallah aynı sınıfa düşmeyiz diye umut ederek yürümeye devam ettim.
Bir süre yürüdükten sonra eve vardım. Hava soğuk olduğu için terlememiştim. Bu yüzden duş almadım. Odama geçip kendimi yatağa attım. O sırada mesaj sesi geldi. Telefonuma baktığımda mesajın Alpten geldiğini gördüm. İçimde bir şeyler kıpır kıpır etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ?
HumorSevecen bir kız düşünün. Acılara rağmen gülen. En önemli sözü gülmeyi unutma olan. Ukala bir çocuk düşünün. Aşka küsen. Ukala ama bi o kadarda tatlı. Bu iki kişinin yolları kesişirse ne olur. Ortaya nasıl bir hayat çıkar. Merak edenler oku bölümüne...