SS "33" İLGİNÇ İTİRAFLAR

242 32 6
                                    

Medyada Ela.

Hava kararmıştı. Erkekler odunları ortaya taşıyordu. Alp benim yanımda kalmıştı. Ateş yakıldığında herkes ateşin etrafına toplandı.

Alper hoca "Ela iyisin değil mi?" "İyiyim hocam." "Nasıl kayboldun?" "Ayakkabılarımın bağcığı çözüldü bağlamak için eğildim. Bağladığımda tam sizin oraya geliyordum ki çalılıklarda bir kıpırtı oldu bende bağırarak kaçtım. Durduğumda sizden bayağı uzaklaşmıştım. Biraz yürüdükten sonra yorulup oturdum. En son gözlerim kapanıyordu. Gerisini de hatırlamıyorum zaten."

"Kızım manyakmısın madem bir şey gördün bizim oraya koşsana niye ormanın derinliklerine koşup hem kendini hem bizi korkutuyorsun?" "Benim yerinde sen olsaydın senide görürdük Ali bey." "Ben korkmazdım bi kere." Caner'in arkadan yaprakla dokunmasıyla birlikte Ali "O neydi lan?" Diye bağırıp ayağa kalktı. Caner'in elinde yaprağı görünce "Mal." diyip geri oturdu.

Hepimiz kahkaha atmıştık. "Hani korkmazdın lan?" Caner'in bunu demesi üzerine Ali "O şeyden oldu bi kere. Tiksindim ben ondan oldu." Hala gülüyorduk. "Tamam be susun." diyip kulaklarını kapattı. Ali Gerçekten neşe kaynağıydı.

Alp bir anda ciddileşip "Sen nasıl buldun Ela'yı?" Dedi imalı bir şekilde. Acaba Berk'ten mi şüpheleniyordu. Berk göz devirerek "Herkes gibi bende arıyordum Elayı ağacın altında yatarken gördüm aldım getirdim." Alp sadece bakmakla yetindi. Her ne kadar Berk'i sevmesemde sonuçta beni bulup getirmişti. "Sağol." Dedim. İstemeyerekte olsa. "Birşey değil." Dedi ukalaca.

"Kendini iyi hissetmiyorsan gidebiliriz." "Senin yanında nasıl iyi hissetmeyeyim ki?" Diyip gülümsedim. Alp'te gülümseyip elini omzuma attı. Hocalar bu sevgili işine bişey demiyorlardı. Belkide özel okul diyedir diye geçirdim içimden. En yakın zamanda annemgilede söyleyecektim bu durumu. Alp'le sevgili olduğumuzu bilmeliydiler. O sırada yemekler geldi ve yemek yedik.

Yemek bitince yan sınıftan bir kız "Hocam sıkıldık hadi oyun oynayalım." Seda hoca "Size iyi oyunlar biz çadırlarımıza geçiyoruz" dedi ve Alper hoca ile birlikte kendi çadırlarına geçtiler. "Ne oynayalım?" diyen Ali'ye baktık. Kızın biri "Doğruluk mu cesaretlilik mi" oynayalım dedi. Başta bir kaç kişi mırın kırın etsede bu oyunu oynamaya karar verdik. Sorun şuydu ki şişe toprakta dönmüyordu.

"Herkes sırayla kimsenin bilmediği yada çok az kişinin bildiği bir şeyini itiraf etsin" dedim. Herkes onayladı. İlk itirafı Ali yaptı. "Tam bir ayıcık delisiyim. Odamın heryerinde ayıcık var." Herkes gülmüştü. Ali kaşlarını yalandan çatıp "Çok mu komik?" Deyince Caner Ali'nin saçlarını karıştırmıştı.

Samet "Derya hani okula ilk geldiğin gün çantanı çöpün içinde bulmuştun ya." Derya kafasını evet dermiş gibi salladı. "Onu oraya ben atmıştım." Deyince Derya "Allah'ın hödüğü konuşan odun." diyip benim yanıma oturmuştu. Samet "Güzelim kızma ya hem ilk gündü hemde sen o gün benim ağzıma ökenmiştin ondan yapmıştım uzatmada gel hadi yanıma." Derya omuz silkip "Hayır" dedi. Herkes gülmüştü onların bu tatlı haline.

Başka sınıftan kişilerde itiraf ediyordu. Bir kız "Geçen yıl Caner benimle sevgili olmayı reddetmişti. Beni ilk kez reddeten erkek o olmuştu." Dedi Caner'e bakarak. Ali "Caner'e bak seen." Diyip Caner'in saçını karıştırdı.

Berk "Ben Ela'yı Alp'ten daha çok seviyorum." "Lan bak sabahtan beri böyle şeyler söyleyip söyleyip duruyorsun az kaldı konuşacak bir ağzın olmayacak." Diyen Alp'e baktım ve elini sıkıca tuttum. Kavga çıkmasını istemiyordum.
Mustafa "Ela bu birazda seni ilgilendiriyor. Arkadaşın Elif çok güzel kız." Diyip kulaklarını kapattı. Ben sırıtarak Mustafa'ya bakarken Derya "Keşke bunu ilk bize söyleseydin Mustafa." Dedi yalandan trip atarak. Eylül "Şu ana kadar hiç sevgilim olmadı." Bunun üzerine birkaç erkek Eylül' bakarak "ooo" dedi. Tabi benim sevgilim dururmu. Sonuçta Eylül'ün kuzeni. "Dönün lan önünüze." Dedi.

Sıra bana gelmişti. "Alp'i ilk gördüğüm anda içimde bişeyler olmuştu." "Onu biliyoruz güzelim başka şeyler itiraf et" diyen Alpin koluna vurdum. "Felç ettin ama yaa." "Hakettin" diyip gülerek önüme döndüm.

Herkes itirafları etmişti. Alp "Önceden Caner'den gıcık kapmıyordum kapıyormuş gibi yapıyordum." Demişti. Caner "Bende aynı şekilde." Sonuçta kardeşlerdi. Birbirlerinden en fazla ne kadar nefret edebilirlerdi ki?

Ali "Ee şimdi napcaz?" Dedi. "Bence Alp ile Ela şarkı söylesin sonrada yatalım zaten." Diyen Derya'ya baktım ve hepimiz onayladık. Alp'e baktım ve "Sen söyle bağırdığımm için sesim hafif kısılmış." "Tamam." Alp tam söylemeye başlayacakken çocuğun biri gitar getirdi ve Alp'e verdi. Alp "Sağol kardeşim" deyip gitarı aldı.Şarkıyı söylemeye başladı. Şarkıyı daha önce duymamıştım.

Sevilmek ne çok yakışır sana.
Adımın yanında ne güzel durur adın.
Al cennetine kabul et sen beni.
Seni çok seviyorum güzel kadın.
...............
Şarkı "Raviş GÜZEL KADIN" dinlemenizi tavsiye ederim. Ben çok beğendim.
............

Alp bu kısmı bana bakarak söylemişti. Şarkı bittiğinde herkes alkışladı. Alp bir kaç şarkı daha söyledi ve sonra herkes çadırlarına geçti.

"Tripmi atacaksın?" Dedim Derya'ya gülerek. Eylül "Dayanamaz ki unutur yarın trip attığını" deyince üçümüzde gülmüştük. Biraz daha sohbet edip yattık.

Sabah 10 da kalktık. İlk işimiz kahvaltı yapmak olmuştu. Sonra çadırları toplayıp yola koyulduk.

Eve geldiğimde kendimi çok yorgun hissediyordum. Bu gün perşembeydi. Kamptan dolayı bu gün okula gitmeyecektik. Çantamı odama koyup hemen duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra üzerime rahat birşeyler giyip biraz ders çalıştım.

Ders çalıştıktan sonra aşağıya indim. Annem oturuyordu abim okuldaydı. Annemden birşey saklamak istemiyordum. Alp'i söyleme kararı aldım. Annemin yanına oturdum. Annem bana baktı. "Anne seninle birşey konuşacağım." Dedim. Annem "Dinliyorum bir tanem" dedi ve bana bakıp gülümsedi.

Kitabı takipte kalın. Başkalarınada önerin 😉😉

SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin