Bölüm düzenlenmiştir.
"Ela'dan"
Sabah alarmım çalmadan kendim uyanmıştım. Etrafıma baktığımda salıncakta uyuya kaldığımı fark ettim. Üzerimdede pike vardı.
Dün Kerem'le eve geldikten sonra yemeğimi yiyip hemen odama çıkmıştım. Kıyafetlerimi çıkarıp duşa girdim. Ilık bir duş iyi gelmişti.
Duştan çıkıp kıyafetlerimi giydim. Bu gün Alp'in beni kıskanması hoşuma gitmişti.
Aşağı inip kendime çay alıp bahçeye çıkıp salıncağa bindim. Burdada uyuya kalmıştım.
:-):-):-):-):-):-):-):-):-):-):-):-):-):-):-):-)Odama çıkıp okul kıyafetlerimi giydim. Aşağı inip mideme bir kaç şey indirdim. Servisin kornasını duyunca evden dışarı çıktım. Servise binip Erhan amcaya "Günaydın" dedikten sonra yerime geçtim.
Ali bu gün serviste yoktu. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başaladım. Bir süre sonra okula vardık. Erhan amcaya "Görüşürüz" dedim ve sınıfa doğru ilerledim.
Sınıfa girdiğimde Mustafa'nın, Alp'in Eylül'ün ve Caner'in olmadığını fark ettim. Samet Derya'nın yanına oturmuş ona bir şeyler diyordu. Derya da ağlamaklı bir şekilde Samet'i dinliyordu. Hemen yanlarına gidip "Ne oldu" dedim. Derya ayağa kalkıp bana sarılarak ağladı ve "Caner'e araba çarpmış" dedi.
O anda iki adım geriledim. Derya ve Samet bana baktı. "Bir şey olmuşmu?" Diye sorduğumda Samet "Daha haber vermediler" dedi. "Bizde gidelim" dediğimde Derya "Hocalar sadece Mustafa, ve Eylül'e izin verdiler" dedi.
"Pekiya Ali ve Alp" dediğimde Samet "Ali başka bir nedenden dolayı okula gelmedi. Alp zaten kazayı birzat kendisi görmüş" Kafamı tamam dermiş gibi sallayıp yerime oturdum. Gözümden bir damla yaş düştü. Samet kendi yerine geçti. Hoca içeri girdi ve ders anlatmaya başladı. Kafamı bir türlü derse veremiyordum.
Hoca "Elacım tahtadaki soruyu çözebilirmisin" dedi. Tahtaya baktığımda soruyu çözemeyeceğimi anladım. Kafamı çözemeyeceğim dermiş gibi salladım.
Derin her zamanki patavatsızlığıyla "Çözemez hocam çünkü ex aşkına araba çarpmış" dedi. Ben ayağa kalktım ve "Nasıl bu kadar acımasız olabiliyorsun. Caner ölebilir ve sen hâla alaylı bir şekilde konuşuyorsun. Biliyormusun? Ya kalbin yok yada taştan bir kalbin var" dedim. Sırama gömüldüm ve dersin bitmesini bekledim.
Sonunda tenefüs zili çaldı. Samet ben ve Derya dışarı çıktık. Kamelyalara oturduk. Yanımıza Derin,Melis ve Aslı geldi. Derin bana bakarak "Doğru söylüyorsun benim için değeri olmayanlara kalbim yok" dedi. Cevap vermedim.
Derin tam ağzını açıyordu ki Samet "Yeter artık Derin herkezin canı sıkkın zaten uğraşma" dedi. Deringil gitti Samet'e "Teşekkür ederim" dedim. "Bir şey değil"
Zil çaldı bizde sınıfa çıktık. Bir süre sonra hocada içeri girdi. Dersi dinlemeyi denedim ama yine olmadı. Kafamı bir türlü toparlayamıyordum. Aklım Canerdeydi. Ders sırasında Samet'in Derya'ya baktığını gördüm. Bir kaç kere. Galiba Derya'yı gerçekten seviyordu.
Sonunda ders bitti.
Tenefüse çıktık. Samet bir şeyler yememiz konusunda ısrar ettiği için kantine gittik.Tost ve meyve suyu aldıktan sonra masaya oturduk. Tostumdan aldığım bir parçayı dakikalardır yutmuyordum daha doğrusu yutamıyordum. Dikkatimi Samet'in sesi dağıttı.
"Yutmayı düşünmüyor musun?"
"Yutamıyorum ki." "Meyve suyundan içersen yutarsın"dedi.
Samet'e gözümü devirerek baktım. Ama sonra dediğini yapıp meyve suyumdan bir yudum aldım.Derya'ya baktığımda gözünden bir damla yaş düştüğünü gördüm. Benim içimde yanıyordu ama onu anlayamazdım. Çünkü Derya benden önce tanımıştı Caner'i. Derya'nın yanına gittim.
Ayağa kalktı ve birbirimize sarıldık. O anda zil çaldı. Samet "Sınıfa çıkalım mı?" dedi. Derya "Sen çık biz bir tuvalete gidip gelelim" dedi. Samet "Tamam" dedi ve gitti.
Tuvalete gidip elimizi yüzümüzü yıkayıp bizde sınıfa çıktık.
°«°«°«°«°«°«°«°«°«°«°«°«°«°
"Alp'ten"Sabah erken kalktığım için yürüyüş yapmaya karar verdim. Yürüyüşe çıktığımda bir topluluğun hep beraber birşeye baktıklarını gördüm. Oraya gittiğimde bir kaza olduğunu anladım. Kalabalığın içine girip kazaya doğru ilerlediğimde yerde yatan birini gördüm.
Eğilip baktığımda yerde yatan kişinin Caner olduğunu gördüm. Yüzü kanlar içindeydi. Bir kaç kişiyi kenara itip canerin yanına oturdum. Caner hala uyanıktı. Sesizce "Alp" dedi. Sonra devam etti. "Bak kurtuluyorsun benden. Ölüyorum."
"Saçmalama Caner ölmeyeceksin" dedim.Caner yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. Sonra gözleri kapadı ve kafası yana kaydı. "Kardeşiimm!" Diye bağırdım. Ilk defa ona kardeşim demiştim ama o duymamıştı. Pişmanlığımın doruklarındaydım. Ya ona kardeşim demekte geç kaldıysam diye düşündüm. O anda ambulans geldi. Ambulansta herkes çok endişeliydi. Durumu ciddiydi sanırım. Kalbim sıkışıyor gibi olmuştu. Bir süre sonra hastaneye vardık. Caneri hemen ameliyata aldılar. Caner'e birşey olmaması için dua etmekten başka çarem yoktu.
......................Yeni bir bölümle karşınızdayım.
Umarım bu bölümü beğenirsiniz.
Sizce Caner ölecek mi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ?
HumorSevecen bir kız düşünün. Acılara rağmen gülen. En önemli sözü gülmeyi unutma olan. Ukala bir çocuk düşünün. Aşka küsen. Ukala ama bi o kadarda tatlı. Bu iki kişinin yolları kesişirse ne olur. Ortaya nasıl bir hayat çıkar. Merak edenler oku bölümüne...