Medyada ki Samet.
....................
Bölüm düzenlenmiştir.Sabah annemin içeri girmesiyle uyandım. "Okula gidecekmisin bi tanem." dediğinde ayağımın ağrıyıp ağrımadığına baktım biraz ağrıyordu. "Evet gideceğim." dedim. Annem "Tamam ozaman ben kahvaltı hazırlıyorum sende hazırlanınca aşağı inersin." dedi ve odadan çıktı.
Yataktan kalktım banyoya girdim elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Dolabımı açıp okul kıyafetlerimi çıkarttım ve giydim. Saçlarımı tarayıp en baştan en sona kadar balıksırtı ördüm ve saçımı sağ tarafıma aldım. Dudağıma hafif parlatıcı sürüp yanağıma azıcık kırmızı allık sürdükten sonra çantamı alıp aşağıya indim.
Annemle güzel bir kahvaltı yaptık ve servisin korna sesini duydum. Anneme görüşürüz dedikten sonra çantamı alıp evden dışarı çıktım. Ayağım biraz ağrıyordu bunun için biraz topallayarak servise bindim.
Erhan amca ayağımı gördü ve "İyimisin küçük hanım."
"İyiyim teşekkür ederim her zamanki sakarlığım işte."Ben yerime geçinceye kadar servisi hareket ettirmemişti. Zaten Ali de bana yardım etmişti. Ali yerime geçmeme yardım ettikten sonra kendi yerine geçti.
" Teşekkür ederim" dedikten sonra oda " Bir şey değil" dedi. Ali, Samet ve Alp'e nazaran çok kibar çocuktu.
Bir süre sonra okula geldik servisten indim sınıfa doğru topallayarak yürüyordum.
Bir el beni tuttu tam bağıracaktım ki "Korkma yardıma ihtiyacın var gibi duruyordu yanına geleyim dedim" dedi. Sesinden anlamıştım Ali olduğunu arkamı döndüm ve "Kusura bakma ya dünkü yaşadıklarımdan sonra sen öyle arkadan sessizce kolumu tutunca korktum" dedim. " Dün neler yaşadığını biraz biliyorum asıl sen kusura bakma arkadan öyle dokunmamalıydım" dedi. "Yardıma ihtiyacın var mı?"
diye bir soru yöneltince "Sınıfa gitmeme yardımcı olursan çok memnun olurum" dedim.
Dünkü yaşadıklarımdan haberi varsa demekki Alp benden bahsetmişti. İçimde küçük küçük mutluluk kıpırdanmaları olmuştu.Kolumu tuttu ve beni sınıfa çıkardı. Sınıfa girdiğimizde Caner yanımıza geldi ve "Gerisini ben hallederim" dedi. Ali kolumu bıraktı arkasını döndü tam Alpgilin yanına gidiyordu ki "Teşekkür ederim" dedim. Arkasını döndü ve gülerek "Birşey değil" dedi.
Caner beni yerime oturttuktan sonra kendiside
benim yanıma oturdu. Bizimkilerle dünkü olaydan bahsederken aklıma bir soru takıldı ve sordum. "Siz benim o sokakta olduğumu nereden bildiniz " dedim.
Caner "Alpte bende hastanede babanın yanındaydık. O sırada baban sana ulaşamadığını söyledi bizde seni aramaya koyulduk. Hastane görevlisine seni tarif ettik oda gittiğin sokağı bize gösterdi bizde bu vesileyle seni bulduk" dedi. Anladım dermiş gibi kafamı salladım. Bu sırada hoca içeri girdi.Ders gerçekten sıkıcı geçiyordu. Yada eğlenceliydi de ben kafamı tam veremiyordum. Sonunda teneffüs zili çaldı bizde aşağı indik. Okulun basketbol turnuvası varmış Mustafa ve Caner seçmelere katılmak için spor hocasının yanına gittiler.
Bizde aşağıda bulunan kantine indik ve boş bir masaya oturduk. Meyvesuyumu içerken Derya'nın sorusu üzerine dikkatimi ona verdim. "Sana bir sır vereyim mi?" " İstiyorsan ver." Ben Samet'i seviyorum."
Bende saf gibi " Hı iyi Samet kim" dedim. Eylül'de Derya'da bana bakıp güldüler.Bana sonradan jeton düşmüştü. Gözüm faltaşı gibi açıldı ve "Alpin arkadaşı olan Samet mi" dedim. Derya kafasını onaylarmış gibi salladı.
"Peki biliyor mu dediğimde"
"Hayır" dedi. Kafamı anladım dermişim gibi salladım şimdi sır verme sırası bendeydi Alp i sevdiğimi söylemeliydim. Tabi önce kendime itiraf edeyim. Evet ben Alp'i seviyorum."Bende size bir sır vereyim mi" dedim. İkisi de "Evet" dediler. "Bende galiba alpi seviyorum." Eylül'ün yüzünde küçük bir sırıtış belirmişti. Derya ise umutsuzca bana baktı. "Senin için sevindim ama benim bildiğim kadarıyla Alp kızlara karşı tüm kapılarını kapattı.
Yüzüm düştü Derya'ya döndüm ve "Peki sen nereden biliyorsun böyle olduğunu yada neden böyle davranıyor?" "Annesinin babasını aldatması sonucunda Caner'in doğduğunu biliyorsun. İlk neden bu. İkincisi ise Alpin iki yıl önce bir ilişkisi vardı o kızı çok seviyordu. Yanılmıyorsam kızın adı Derindi. Güzel bir ilişkileri vardı taki derinin kendisini aldattığını öğrenene kadar. Alp gerçekten yıkıldı. Tabi kendi içinde ne yaşadığını bilemeyiz ama dışarıdan yıkıldığı belliydi. İste o günden sonra Alpin yanında sevgili olarak bir kız görmedim. Yani Alp'i seven çoktu da kimse Alp'in o güven duvarlarını yıkamadı ama kim bilir belkide sen yıkarsın" dedi. Teşekkür ettim ve arkama yaslandım.
Derya'ya ve Eylül'e " Alpi sevdiğimi Caner ve Mustafa bilmese oluru mu hani durmadan kavga ediyorlar ya benimle de aralarının bozulmasını istemem. Zamanı gelince ben söylerim" dedim. Derya ve eylül "Tabikide olur" dediler. Derya " Benimde Sameti sevdiğimi bilmesinler olurmu?" dedi.
Ben şaşırdım ve "Bilmiyorlarmı" dedim.Derya "Durmadan sametgille kavga ettikleri için söyleyemedim ama bende zamanı gelince söyleyeceğim."
"Tamam olur söylemem" dedim.Bir süre sonra Caner ve Mustafa geldi onlarda masaya sandalye çekip oturdular. Biraz havadan sudan sohbetler ettik ki zil çaldı. Hepimiz ayağa kalktık ve sınıfa doğru ilerledik.
Sınıfa girdik ve yerlerimize geçtik. Alpgilde yerlerinde oturuyordu. O Aslı denen kız benim inadıma yaparmış gibi Alple çok yakınlaşmış bir şekilde durup bir şeyler söyleyip söyleyip gülüyorlardı.
Normalde kıskanç bir kız değildim ama bayağa bayağa kıskanmıştım Alp'i.
Hoca içeri girdi ve Tarih dersi başladı. Her zaman sevmiştim bu dersi. Hoca önce konu anlattı sonrada sorular sordu. Elimden geldiğince sorulara yanıt vermeye çalıştım. Zilin çalmasıyla hoca dışarı çıktı. Bizde hep beraber dışarı çıktık. Caner ve Mustafa ya "Biz lavoboya gideceğiz" dedik. Onlar kamelyaya indiler bizde lavoboya gittik.
Lavaboya girdiğimizde Melis ve Aslıda oradaydı. Hiç aldırmadan aynaların önüne geçtik. Herzaman yanımda bulundurduğum dudak koruyucumu sürdüm. Hepimizin işi bittikten sonra lavabodan çıktık ve mustafagilin bulunduğu yere doğru ilerledik. Derya"Laf sokmadıklarına şaşırdım" dedi. Hepimiz aynı anda güldük ve Canergilin yanına gittik. Yanlarına oturduk. Gittiğimizde bir müzik yarışmasından bahsediyorlardı. Müzik yarışmasına katılımcı arıyorlarmış. "Ben katıla bilirim" dedim. Caner "Sesin güzelimi dediğinde "En çok güvendiğim özelliğim sesim"dedim. Mustafa "Tamam ozaman diğer teneffüsde adını seçmelere yazdırırız " dedi.
Ders zili çaldı bizde sınıfa girdik. Ders sırasında az daha uyuyacaktım. Hoca dersi çok yavaş anlatıyordu.
Zil çaldı ve ben ve Caner ismimi seçmelere yazdırmak için müzik hocasının yanına gittik ismimi yazdırdık. Müzik hocası "Teneffüsün sonunda yanıma gel kiminle şarkı söyleyeceğin açıklanacak" dedi. Tamam dedikten sonra Canerle bizimkilerin yanına gittik. Çok ısrar ettikleri için okulun bir köşesine çekildik ve onlara şarkı söyledim. Tercihimi Murat Dalkılıcın "Kördüğüm" şarkısından yana kullandım. Şarkım bitince küçük bir alkışlama oldu "Sesin gerçekten güzelmiş." diyen Caner'e "Teşekkür ederim" dedim. Ders zili çaldı.Deryayla kimle şarkı söylediğimi öğrenmek için müzik hocasının yanına gittik. Hoca bir liste verdi oradan ismimi ararken gördüğüm şeyle çok şaşırdım. Deryayla aynı anda birbirimize baktık ve yine aynı anda "hı" dedik...
......................................................Elimden geldiği kadar uzun bölüm yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz. Hi bide bölümü okuduğunuzda lütfen oy vermeyi unutmayın. Sizleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ?
HumorSevecen bir kız düşünün. Acılara rağmen gülen. En önemli sözü gülmeyi unutma olan. Ukala bir çocuk düşünün. Aşka küsen. Ukala ama bi o kadarda tatlı. Bu iki kişinin yolları kesişirse ne olur. Ortaya nasıl bir hayat çıkar. Merak edenler oku bölümüne...