SS "34" CANIM ANNEM

142 20 6
                                    

Annem meraklı gözlerle bana bakıyordu. Konuya girdim. "Şimdi anne. Şey, Immm şeyy..." "Ela kızım konuşacakmısın artık?" Gözlerimi yumdum ve "Anne benim sevgilim var." Diyip tek gözümü araladım. Annem "Alp değilmi?" Deyince şaşırarak "Nerden bildin?" Dedim. "Hastanede birbirinizi teselli etme şeklinizden belliydi." "Peki ya ne diyorsun?" dedim endişeyle.  Kızıp buna onay vermemesinden korktum.
Annem sıcaķ bir gülümsemeyle bana baktı. "Bak kızım su zamana kadar hep anlayışlı bir anne olmaya çalıştım. Şu anda da bunu yapacağım. Sen güzel bir kızsın. Herşeyden öncede gençsin. Ben sana kızarak senin bu güzel duygularını köreltmek istemiyorum. Sana kızmamamın sebebi sana güvenmem. Alp'i de tanıyorum. Seni isteyerek üzmez diye düşünüyorum. Onun için benden onay var size."

Annemin dedikleri nedense beni duygulandırmıştı. "Eğer üzülürsen geleceğin ilk kapı benim tamam mı bir tanem." Kafamı tamam dermiş gibi sallayıp anneme sarıldım ve "Canım annem" dedim.

Sonra geri çekildim ve "Babama söyleyeyim mi?" "Şu aralar babanın işi yoğun. Biraz rahatladığı zaman konuşursun." "Tamam ben odama çıkıyorum o zaman." Diyip odama çıktım.  Birazda olsa rahatlamıştım. Alp'e söylemek için mesaj attım.

Gönderen Ela.
Yakışıklı odun ne yapıyorsun?

Gönderen Alp.
Seni düşünüyordum.
Yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.

Gönderen Ela.
Anneme sevgili olduğumuzu söyledim.
Hemen cevap verdi.

Gönderen Alp.
Ne dedi?

Gönderen Ela.
Onayladı.

Gönderen Alp.
Çok sevindim. Gerçi onaylamasaydı da seni bırakmazdım.

Gönderen Ela.
Bende seni bırakmazdım. Neyse ben biraz müzik dinleyeceğim. Görüşürüz yakışıklı odunum kendine iyi bak.

Gönderen Alp.
Sende kendine iyi bak prenses görüşürüz. Müzik dinlerken beni düşün.

Yüzümdeki sırıtışla kulaklığı mı alıp müzik dinlemeye başladım. Yarım saat kadar müzik dinledikten sonra kapımı biri çaldı. Kerem içeri girdi. "Özlettin kendini prenses" "Sende özlendin." Diyip Kerem'in yanına gittim. "Ela biraz dertleşelim mi?" "Bişey mi oldu?" "Yok önemli bişey değil biraz konuşalım abi kardeş." "Olur gel konuşalım." diyip yatağıma oturdum.  "Ela sen şimdi kızsın ya anlarsın. Bir kızın doğum günü var ona ne alabilirim?" "Hmm bu kız Ceren mi?" Kerem sırıtmıştı. "Onun sevdiği şeyleri bir kutuda toplayabilirsin. Hem emek verdiğini görür hoşuna gider."
"Bir tanesin sen ya." "Öyleyim." Dedim ukalaca.  Kerem gülmüştü.

"Seviyormusun onu?" "Bilmiyorum." "Bence seviyorsun" diyip sırıttım. Kerem dudaklarını bilmiyorum dermişcesine büzdü. Sonrada "Sağol." Diyip odadan çıktı.

Kerem çıktıktan sonra ders çalışmaya karar verdim. iki saat kadar ders çalıştım ve aşağı indim. Televizyonu açıp kendimi koltuğa attım.

_-_-_-_-_-_-_-_-_

Sabah kalktığımda okul  kıyafetlerimi giyip aşağı indim. Mısır gevreği yiyip dışarı çıktım. Servise bindim ve Ali'nin yanına oturdum. Ali tam "Günaydın yen..." Diyordu ki öksürüyormuş gibi yaptım. Ali sırıtıp "Günaydın Ela'cım." Dedi. "Günaydın Ali." Yenge kelimesi kulağıma hoş gelmiyordu. Bunun için denmesini istemiyordum.

Okula geldiğimizde servisten inip sınıfa çıktık. Bizimkiler toplanmıştıı. Alp'in yanına oturdum ve "Herkese günaydın." Dedim. Onlarda "Günaydın." Dediler. Derya ve Samet yan yana oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı. Derya arada sırada sinirlenip Samet'in koluna vuruyordu. Gülümsedim onların bu tatlı hallerine.

Hoca içeri girdiğinde herkes yerine oturdu ben Alp'in yanında kaldım. Hoca ders anlatmaya başladı. "Bu hoca da manyak mıdır nedir. İnsan önce bir selam verir. Bi nasılsınız der hemen derse başladı." Diye söylendim. Alp biraz seslice gülmüştü.  Hoca arkasını döndü ve "Çok mu komik Alp?" Dedi.
"Kendi kendime güldüm hocam."
"Deli misin evladım sen?" Hocanın bunu demesi üzerine sınıftaki herkes gülmüştü. Alp bana dönüp sessizce "Delirdim aşkından" diyip göz kırptı. Bende Alp'in gözlerinin içine bakıp gülümsedim. Hoca bu hallerimizi gördü ve "Tövbe estağfurullah" diyip önüne döndü.
..............

"Elaa uyaaan!" "Ya daha çok erken."
"Elaaa! Manyak mısın 4. Dersin tenefüsündeyiz 3 derstir uyuyorsun hem sana çok önemli bişey söylemem lazım." Derya'nın bunu demesi üzerine kafamı sıradan kaldırdım ve uykulu gözlerle Derya'ya baktım. "Ne oldu?" "Berk ile Alp kavga ediyor." "Hıı tamam." Tabi jeton sonradan düştü. "Kavga mı ediyorlar koş Derya koş." Dedim ve koridora doğru koşmaya başladım.

Alp ile Berk yumruk yumruğa kavga ediyorlardı. Aralarına geçtim ve "Bir durun ya." Dedim. "Ela çekil." "Çekilmeyeceğim Alp ne oldu? Ne dedi Berk sanada yine böyle sinirlendin?" "Kampta kıpırtıyı çıkarıp kaybolmana neden olan Berkmiş. Kahraman ayağına yattı birde. Kucağına alınca öpmüş birde seni şerefsiz." "Neremden?"

"Korkma güzelim yanağından öptüm. Kokun hiç değişmemiş. Aynı güzellikte kokuyorsun." dedi Berk ukalaca.

Alp Berk'in üzerine yürüdü. Caner Alp'i tuttu ve "Alp sakin ol." Dedi. Alp'e döndüm. Yanına gidip elini tuttum ve  "Boş ver Alp bak burdayım ben yanındayım o ne yapsada bizi ayıramayacak." Dedim. O sırada müdür geldi ve "Bu kalabalık ne ya dağılın dağılın." Dedi. Berk'le Alp'in kavga ettiğini anlayınca "Siz ikiniz odama diğerleride sınıflarına."

Bizim grupla birlikte müdürün arkasından yürüyorduk. Odanın önüne gelince "Alp ve Berk'ten başka olayla ilgisi olan var mı?"
"Benimle de ilgili hocam."
Alp kaşlarını çattı ve "Hayır hocam Elay'la ilgisi yok" dedi. "Üçünüzde odama."

"Olayı sormayacağım tahmin edebiliyorum size muhteşem bir cezam var. Müzik odamız bayağa kirlenmiş. Görevliler de çok yorulmuş. Okul çıkışında yardım edinde hayır işlemiş olun. Şimdi dışarı. Kaçan olursa yakarım. Alp sende dahil." Dışarı çıktığımızda Alp bana bakıp "Neden böyle bişey yaptın? Gelmiyorsun temizliğe. Bir daha onunla aynı ortamda durmana izin vermem." "Alp boşuna nefesini tüketiyorsun asıl ben ikinizin tek başınıza durmanıza izin vermem." Alp ofladı sonra hep beraber sınıfa geçtik.
..............

Okul bittiğinde bizimkiler gitti ve bende annemi arayıp biraz okulda kalmam gerektiğini söyledim. Ama ceza aldığımı söylemedim. Annemden izin aldıktan sonra müzik odasına girdik. Bu da neydi böyle...

SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin