SS "25" ÖZÜR DİLERİM

374 50 8
                                    

Bölüm düzenlenmiştir.

"Alp'ten"

"Her türlü habere hazırlıklı olun." doktorun bu lafı söylemesinin üzerinden bir saat geçmişti.

O sırada Ela,Samet ve Derya'da gelmişti. Hepimiz hastane koridorlarında oturmuş doktorun vereceği iyi bir haberi bekliyorduk.

Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan şey Ela'nın sesi oldu.
"Biraz hava alalım mı?" Hava almaya ihtiyacım vardı onun için "Tamam" dedim. Ela'yla hastanenin bahçesine çıktık.

Boş bir banka oturduk. Ela'ya döndüm ve "Haklı çıktın" dedim.
Ela bana merakla baktı. "Hangi konuda?"
"Hani demiştin ya Caner'in değerini onu kaybedince yada kaybetme korkusunu tadınca anlarsın diye. Gerçekten de onun değerini şimdi anlıyorum" dedim.

Ela hiçbir şey demedi. O anda yanımıza Eylül geldi. Ağlayarak.
Ela'da bende ayağa kalktık. Eylül "Alp kooşş" diye bağırdı. "Ne oldu?" Diye sorduğumda Eylül "Caner'e bir şey oldu." Dedi ve ağlayıp devamını getiremedi.

Hepimiz hastaneye girip Caner'in olduğu kata doğru koştuk. Geldiğimizde Annem yere oturmuş ağlıyor, Derya Samet'e sarılmış ağlıyordu. Yanlarına gidip "Ne oluyor burada" dedim.

Annem "Caner yürüyemiye bilirmiş" dedi ve hıçkırıklara boğuldu. Ela'ya baktığımda Eylül'e sarıldığını gördüm. O anda polisler geldi. Yanınların da bir tane adam vardı.

Polis "Caner Demir'in ailesi siz misiniz?" Babam "Evet biziz"
"Siz neyisiniz?" Babam biraz duraksadı ve sonra "Babasıyım" dedi. Polis "Oğlunuza çarpan kişi bu. İfadesini aldık. Oğlunuz uyandığında ondanda ifade alacağız" dedi.

Caner'e çarpan adam "Abi özür dilerim bir anda önüme çıktı. Duramadım." Dedi. Kafamı tamam dermiş gibi salladım. Polisler ve adam gitti. Ben yere oturup öylece bekledim.

Caner'i yoğun bakıma kaldırdılar. Yüzü çok soluktu. O arada yanıma Ela geldi. Oda yere oturdu. Ela "Umudunu kaybetme Alp, Caner kurtulacak." Ben durdum ve "Benim yüzümden" dedim.

Ela bana şaşkınca bakarak "Ne senin yüzünden?" "Caner'e araba benim yüzümden çarptı" dedim.
"Ne saçmalıyorsun?" Ona baktım ve olanları anlattım.

Dün gece Caner'le kavga etmiştik. Caner'e Sen benim kardeşim değilsin gibi şeyler zırvalamıştım. Caner'de sinirlenip evden çıkmıştı gecede eve gelmemişti.

Bunları anlattıktan sonra Ela "Iyide bunların kazayla ne alakası var" dedi. "Anlasana Ela eğer ben Caner'e öyle demeseydim Caner evden çıkmayacaktı. Sabah da orada bulunmayacaktı ve o araba Caner'e çarpmayacaktı" dedim ve sonra ekledim "Yani hepsi benim suçum."
Ela "Kendini suçlamayı bırak Alp" dedi ve elimi tuttu.

Bir saat sonra

Doktora yaptığım ısrarlar sonrasında beş dakikalığına da olsa Caner'in yanına girmeme izin verdi.

Son olarak yüzümede maskeyi taktıktan sonra içeri girdim. Caner'in yanına sandalye çektim ve oturdum. Beni duyamayacağını biliyordum ama yinede konuşmaya başladım.

"Özür dilerim böyle olsun istemezdim" dedim ve gözümden bir damla yaş düştü. Erkekler ağlamaz diyenler yalan söylüyorlar. Canımız yandığında bizde ağlıyorduk.

Biraz daha böyle durduktan sonra dışarı çıktım. Maskeyi falan çıkardım. Bizimkilerin yanına gittim. Samet Derya ve Eylül gitmişlerdi.

Selin teyzeyle Levent amca gelmişti. -Ela'nın anne ve babası.-

Yanlarına gittim ve oradaki bekleme koltuklarına oturdum. Ela ortalıkta görünmüyordu. Bir süre sonra Ela ve Kerem ellerinde iki tepsiyle geldiler. Tepsilerde kahve vardı. Hepimize teker teker verdiler sonra kendileride alıp oturdular.

Kahvemden bir yudum aldım. Kafamı duvara yasladım.

"Ela'dan"

Alp iyi görünmüyordu. Hepimiz Caner'in uyanmasını bekliyorduk. O sırada doktor yanımıza geldi. "Hastamızın durumu iyiye gidiyor normal odaya alacağız ama hafıza kaybı, geçici bir süre yürüyememe gibi şeyler olabilir " dedi.
Yinede çok şükür en azından hayattaydı. Alp'e baktığımda yüzündeki tebessüm içimi sıcacık yapmıştı.

Bir süre sonra Caner normal odaya alındı. 1 saate yakın bir süre sonra doktorun izni üzerine Caner'in yanına gittik. O sırada Caner uyandı. Hepimiz mutlulukla duruyorduk ki Canerin söylediği hepimizi şaşkınlığa uğrattı.

"Siz kimsiniz"

SEVMEK Mİ? SEVİLMEK Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin