Sevecen bir kız düşünün. Acılara rağmen gülen. En önemli sözü gülmeyi unutma olan.
Ukala bir çocuk düşünün. Aşka küsen. Ukala ama bi o kadarda tatlı.
Bu iki kişinin yolları kesişirse ne olur. Ortaya nasıl bir hayat çıkar. Merak edenler oku bölümüne...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah saat 08:00 da uyandım. Bu gün okula gitmeyecektik. Önce kızlarla buluşup kuaföre gidecek sonra da hepberaber yarışmanın olacağı yere gidecektik.
Elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Annem kahvaltıyı hazırlıyordu. Babamla Kerem'de anneme yardım ediyorlardı. "Günaydın" dedim ve yanlarına gittim.
Günaydın dediler. Hep beraber kahvaltı yaptık. Babam "Yarışmaya Alp'le katılmıştın değil mi?" Diye sordu. "Evet onunla beraber şarkı söyleyeceğiz."
Kahvaltımızı bitirdikten sonra masayı topladık. Kuaföre Deryagille gidecektik. Yukarı çıkıp odama girdim. Dolabımdan kıyafetlerimi çıkardım. Yüksek bel kotumun üstüne siyah bir bluz giydim ve aşağı indim.
Beni kuaföre Kerem bırakacaktı. Kerem'e "Hadi" dedim. Kerem yanıma geldi. Annem ve babamda yanımıza geldi. Ikiside aynı anda
"İyi şanslar" dedi. Teşekkür ederim dedim ve Kerem'le dışarı çıktık. Motorun yanına geldik Kerem kask uzattı. Kaskı takıp motora bindik. Motora binmek ürkütücü ama eğlenceliydi.
Kısa bir süre sonra kuaföre geldik. Tam motordan indim ki aklıma yarışmada giyeceğim kıyafetleri getirmediğim aklıma geldi. "Offf ya." "Ne oldu?"
"Buradan hemen yarışmanın olacağı yere gideceğimiz için kıyafetlerimi yanımda getirecektim ama unuttum" diyerek yeniden ofladım.
"Tamam sen merak etme ben gider alırım"
Kerem'in bunu demesi üzerine "Abilerin en iyisi." diyerek sarıldım. "İşine gelince abi işine gelmeyince Kerem" dedi.
"Hiçte bile öyle olmuyor" derken bal gibide öyle yaptığımı biliyordum.
"Tamam hadi beni tutmada gidip kıyafetlerini alayım" dedi ve gitti. Bende kuaföre girdim. Eylül ve Derya kuafördelerdi. Birmirimize sarılıp vakit kaybetmeden saçlarımızı yaptırmaya başladık.
İki saat Sonra
Saçlarımızın yapımı sonunda bitmişti. O sırada Kerem kıyafetlerimi bırakıp gitmişti. Eylül saçını normal topuzlardan yaptırdı. Derya fön çektirip toplattı. Bende dağınık topuz yaptırıp önümdeki iki tarafada bukle olarak serbest bir biçimde ince saç telleri bırakmıştım.
Kuaförün arka tarafında elbiselerimizi giyecektik. Elbiselerimizi elimize alıp arkaya geçtik. Önce Derya girdi. İki üç dakika sonra beyaz, kalın askılı, kısa bir elbiseyle çıktı.
Kafamı aşağı yukarı salladım. "Mükemmel." Ardından Eylül içeri girdi. İki dakika sonra Eylül kırmızı ince askılı kısa bir elbiseyle çıktı. Derya "Tek kelimeyle ba- yıl- dım" dedi. Sonra içeri ben girdim ve elbisemi giyip dışarı çıktım.
Eylül ve Derya aynı anda "Süper" dediler. Üçümüzde birbirimize bakıp güldük. Elbisem siyahtı. Üst tarafıyla alt tarafını ayıran tül vardı. Kategori bakımından mini kısmına giriyordu. Ayakkabım ise siyah topuklu bir ayakkabıydı. ........................... (Ela'nın kıyafetleri yukarıda var.) .............................
O sırada korna sesi duyuldu. Kuaför'e ücreti ödedik ve dışarı çıktık. Mustafa bizi almaya gelmişti. Caner de yanındaydı. Mustafa ıslık çaldı ve "Süper olmuşsunuz." dedi. Üçümüzde teşekkür ettik ve arabaya bindik.
Bir süre sonra yarışmanın olduğu yere vardık. Alpgil gelmişti. Alpgilin yanına gittiğimde Alp beni baştan aşağı süzdü. Derya Samet'e sarıldı bildiğin sevgili olmuşlardı. Çok yakıştıklarını söylemeliyim. Yarışmanın başlamasına on dakika vardı. Heyecanla yarışmanın başlamasını bekledik.
Derin hiç yok denecek kadar kısa bir elbise giymişti. İçimden "Hiç giymeseydin" diye geçirdim.
Sonunda yarışmanın başladığını belirten anos geldi. İlk olarak sahneye iki tane kız çıktı. Şarkıyı söylemeye başladılar güzel söylüyorlardı.
Sahneye o kızlardan sonra 6 grup daha çıktı. Hepsi de güzel söylemişlerdi. Sıra bize geldi ve sahneye çıktık. (Harun Kolçak ve Gökhan Türkmen Yanımda Kal.)
Şarkı slow olduğu için neredeyse bütün izleyiciler ayakta bizimle birlikte şarkıyı söylüyorlar ve diğer yandanda sağa sola yavaşça sallanıyorlardı. Son nakarattan sonra şarkı bitti. Güzel bir alkış almıştık.
Alp'le selam verdikten sonra sahnede indik. Yarışmanın açıklanmasını burada bekleyecektik. Derya ve Eylül'le sarıldık. Mustafa "Çok güzel söylediniz" dedi. Caner güldü. "Maviş sesin güzelmiş ha"
Hepimiz güldük. Derin yine bir gıcıklık yaparak "Ex aşkın sesini beğenmiş hadi yine iyisin" dedi. Ali "Derin iki dakika rahat dur" dedi ve bana o herzaman ki sıcak gülümsemesinden gönderdi. Bende ona gülümsedim.
Alp en son yanımda duruyordu ama bir anda kayboldu. O sırada sahnenin perdesi yeniden aralandı. Bir gitar sesi duyuldu. Sonra sahnenin ışıkları açıldı ve Alp görüldü. Birbirimize bakıp Alpin ne yaptığını anlamaya çalıştık. Alp şarkı söylemeye başladı.
(Söylediği şarkı medyada var)
Şarkıda Dün sarhoşken söyledim bugün ayıkken dinle seni seviyorum Ne kadar uzaksan bana o kadar ölürüm senin için Seniseviyorum diye bir nakarat geçiyordu Alp bu nakaratı bana bakarak söyledi. Şarkı bitti ve Alp ayağa kalktı ve sonra "Aşka küsmüşken beni yeniden aşka inandırdın için teşekkür ederim Ela Gündoğdu. Dedi ve devam etti. "Benimle, birbirimizi üzmeyeceğimiz bir sevgililik yolunda var mısın?"
Ne diyeceğimi bilemiyordum. Bütün herkes bana meraklı gözlerle bakıyordu. Gözümden bir damla yaş düştü ve kafamı evet dermiş gibi salladım. Alp sahneden indi ve bana sarıldı. O anda herkes bizi alkışladı.
Derin, Melis ve Aslı hemen gittiler. 'Oh olsun' Alp kulağıma eğildi. "Seni hiç bir zaman bırakmayacağım." Bende Alp'in kulağına eğildim. "Seni asla bırakmayacağım." Alp'e sarılarak kokusunu içime çektim.
Yarım saat sonra
Hepimiz koltuklarda oturmuş yarışmanın açıklanmasını bekliyorduk. Alp'le ben yan yana oturmuştuk. Alp kolunu belime atmıştı ve kafamı onun omzuna koymanı sağlamıştı. Mutluluğun ve huzurun doruglarındaydım. Sahneye yarışmayı sunan kadın çıktı ve üçüncü den başlayarak kazananları açıkladı. İlk çıkan kızlar üçüncü olmuştu. İkinciyi açıkladı "Alp Demir ve Ela Gündoğdu" dedi.
Bizim grup delicesine bizi alkışlıyorlardı. Şahsen ben dereceye girebileceğimizi düşünmüyordum. İkinci olmanın verdiği sevinçle sahneye çıktık ve ödülümüzü aldık. Ödülümüzü aldıktan sonra eve gitmek için yola koyulduk.
Alp bana baktı. "Seni ben bırakırım." Kafamı tamam dermişcesine salladım.
Bizimkilerle vedalaşıp Alp'in arabasına bindim. Yolda giderken Alp'e pazar günü doğum günümün olduğunu söyledim. Bir süre sonra eve vardık. Alp " Kendine iyi bak sevgilim" dedi ve yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Bende Alp'e sarılarak onun boynunu öptüm ve arabadan indim. "Sende kendine iyi bak" dedim ve eve doğru ilerledim. Aptal aptal sırıtıyordum.
Eve girdim bizimkilere ikinci olduğumuzu söyledim. Annem gülümsedi. "Tebrik ederim bitanem." "Teşekkür ederim." Babam ve Kerem'de tebrik etti. Bir süre sohbet ettik. Sonra odama çıktım ve duşa girdim.
Kendimi suyun altına bıraktım. Sonra bu gün olanlar aklıma geldi. Alp'in o enfes aşk itirafı. Biz bildiğin Alp'le sevgili olmuştuk. Yüzümde küçük bir sırıtış belirmişti.
Duşta biraz durduktan sonra çıkıp pijamalarımı giydim. Sonra yatıp kulaklığımı kulağıma takıp Alp'i düşünmeye başladım. Mutluydum ve bu inşallah hep böyle devam ederdi.