Sadece birkaç kural, diye düşündü Luke.
- Babacık de (Oh, bunu yapabilirim.)
- Michael'ın sözünden çıkma (Uhm...)
- Burası bir lunapark değil (Sıkıcı.)
- Saat akşam 10'da yatakta olacaksın (Fazla erken.)
- Ben izin vermediğim sürece beni öpemezsin (Yine sıkıcı.)
- İstemediğim hiçbir kişiyle konuşmak yok. (Berbat.)
- Benden izinsiz dışarı çıkmak, içmek -sigara, içki fark etmez- ya da 'arkadaş edinmek' yok (Daha da sıkıcı.)
Ve Luke sadece yatağında uzanmış, bacaklarını yukarı doğru kaldırmış bir şekilde durup bu aptal kuralları nasıl aklında tutacağını düşünüyordu ki büyük ihtimalle yapamayacaktı. Ezberi fazla iyi değildi, Michael ise başlı başına okulda öğretilmesi gereken bir ders gibiydi. Ezberlenecek çok fazla formülü, çözülecek problemleri vardı ve Luke formülleri bırakıp problemlere geçmek istiyordu. Ezberlemek işin sıkıcı kısmıydı.
Çocuk yatağında doğrulup duvardaki saate baktı ve Michael'ın gelmesine üç dakika kaldığını anlayarak tişörtü ile pantolonunu çıkarmaya başladı. Babacığı ona uyku saatine on dakika kala geleceğini ve ilk gün için onunla birlikte uyuyacağını söylemişti. Michael için sadece uyku, Luke için ise küçük bir şans.
Çıkardığı kıyafetleri de öncekilerin yanına, çalışma masasının önündeki sandalyenin üzerine koyduğunda kapı çalındı ve Michael pijamalarıyla içeri girdiğinde Luke somurttu. Onun da boxerı ile uyuduğunu sanıyordu. Michael sandalyenin arkasında duran çocuğa baktı ve "Neden pijamalarını giymedin?" diye sordu. Luke omuz silkti. "Sevmiyorum. Rahat olmuyor."
Michael kafasını hafifçe sallayıp "Pekala, hadi uyuyalım" dediğinde Luke yatağa koştu ve yatağın sağ tarafında yerini aldı. Michael da gülerek onun yanına, sol tarafa geçerken Luke bedenini ona çevirmişti. Michael önce Luke'un bacakları üzerindeki lacivert battaniyeyi onun omzuna kadar çekti ve sonra aynı şeyi kendi üzerine uyguladı. Luke yatak üzerinde Michael'a doğru yaklaşıp onun göğsüne sokulduğunda Michael da kolunu ona sarmış, eli çocuğun çıplak sırtı üzerinde daireler çizmeye başlamıştı ve bu Luke'u yeterince tahrik ediyordu. Ama kendine hakim olabilirdi, bunu yapabilirdi.
"Belki de gözlerini kapatmalısın" dedi Michael gülerek. Luke kafasını yukarı kaldırıp onun yüzüne baktı ve "Böyle uyuyamıyorum" dedi. "Sarılmam gerekiyor, babacığım."
Michael'ın kaşları çatılırken Luke ona umutla bakmaya devam ediyordu ve Michael kısa süre içerisinde gardını indirdi, iç geçirdi. "Pekala. İlk gece için."
Luke gülümseyerek bacağını Michael'ın beli üzerine attı ve koluyla da ona sarıldı, sıkmadan ya da onu kendine çekmeye çalışmadan. Yeteri kadar yakınlardı, şimdilik.
"Luke" diye mırıldandı Michael. Luke gözleri kapalıyken cevap verdi. "Efendim?"
"Belki de böyle sarılmamalısın."
Sarışın çocuk kıkırdasa da sarılmayı kesmemişti. Michael'ın erkekliği kasıkları üzerine baskı yapmaya başlamıştı ve bütün gün böyle kalabilirdi. Michael ise küçük çocuğun bacağını beli üzerinden çekmeyeceğini anlayarak derin bir nefes aldı, kendisini sakinleştirmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
he is a good boy || muke (+)
Fanfiction"O iyi bir çocuk, çünkü kötü bir çocuk olursa neler olacağını biliyor."