Sabah uyandığında Ashton'ın aklında aynı sıkıcılıktaki bir okul günü vardı, Luke ile geçen muhteşem ders araları değil ve şimdi yemek zamanıydı, kırk dakikalık boş boş dolanma süresi. Luke ona Ashton gittiğinden beri hiçbir şeyin değişmediğini, iki gün önceyse fazlasıyla yakışıklı biri tarafından evlat edinildiğini söyledi.
"Babacık?" diye sordu Ashton yüzünde pis bir gülümsemeyle.
"Oh, evet, babacık." Luke sandalyede arkasını yaslandı ve kafasını yukarı, tavana çevirdi. "Babacık gece bir hizmetçiyle sevişti."
"İçimden bir ses bunu ödeteceğini söylüyor."
Luke gülümseyerek arkadaşına döndü. "Beni tanıyorsun."
"Dokuz yıl, ahmak. Tanımamak aptallık olur."
"Ödeteceğim ama bu gece değil." Luke bu sefer bakışlarını çocuklarla dolu alanda gezdirdi, gülümsedi. "Bu gece biraz takılacağız, Ashy."
Ashton güldü. "Babacığının buna izin vereceğini sanmıyorum."
Luke ona öfkeyle baktı ve çok kısa süren bir bakışmanın ardından ikisi de kahkahalara boğuldu. Birkaç kişi bu yüzüne aşina olmadıkları yüz ile bilindik çocuğun arasında geçen konuşmayı ve neden daha önceden tanışmış gibi birlikte oturup güldüklerini merak etmişti ama bilmiyorlardı ki Ashton ve Luke yedi yaşlarından beri arkadaşlardı.
"Oh, tamam" dedi Ashton yüzüne gelen birkaç kıvırcık tutamı geri atarken. "Bu kadar gülmemeliyim."
Luke, arkadaşının kıvırcık ve temizlikle parlayan saçlarına baktı. "Yeni aile sana iyi gelmiş. En azından artık yıkanıyorsun."
"Çok komik." Ashton sandalyesini Luke'a doğru yakınlaştırdı ve kafasıyla tam karşılarında oturan kız grubunu işaret etti. "Kızıl saçlı olan, görebiliyor musun?"
Luke kızın kızıl saçlarının bir kısmından başka bir şey göremiyordu. Kafasını Ashton'ın kafasına doğru yaklaştırdı ve kızın yüzü görüş açısına girdi. Beyaz teni, dolgun sayılabilecek dudakları ve bu uzaklığa rağmen kolaylıkla belli olan mavi gözleri ile seksinin de ötesinde bir kız sayılabilirdi.
"Senin hakkında konuşuyorlar" dedi Ashton. "Kız az önce seni seksi bulduğunu söyledi."
"Tanrım." Luke, Ashton'a baktı ve gülümsedi. "Bazen şu dudak okuma işini nasıl yaptığını merak ediyorum."
Ve evet, Ashton sürekli dudak okurdu. Gözüne kestirdiği kişinin dudaklarını büyük bir dikkatle izler, dudaklarının şekline göre söylemiş olduğu olası kelimelerin kafası içinde bir listesini yapar ve bunu diğer kelimeler ile birleştirerek en uygun olanını belirsiz yere koyardı. Olay buydu, bunu yapmaya alıştığınızdaysa hiçbir sorun kalmıyordu ve Ashton bunu bir hobi haline getirmişti.
"Belki de çıkışta onu da almalıyız" dedi Luke bakışlarını kızıl saçlı olana çevirirken. Birkaç saniyeliğine gözleri kesişti ve Luke'un düz bir haldeki dudaklarının tek bir tarafı yukarı doğru hareket etti. "Kesinlikle onu almalıyız."
luke napıyorsun amk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
he is a good boy || muke (+)
Fanfic"O iyi bir çocuk, çünkü kötü bir çocuk olursa neler olacağını biliyor."