he is a good boy || muke (+)

/17

"Anlamıyorsun, Ashton."

Ashton gözlerini devirdi ve "Şunu yapmayı kes" dedi. "Senden daha çok tecrübem var."

"Kızlar üzerinde" diyerek arkadaşını düzeltti Luke. Ardından kafasını kaldırıp yatağın köşesinde oturan Ashton'a döndü. "Kıçım ağrıyor."

"Görmeden inanmam."

"Siktir git."

Ashton gülerken Luke gözlerini devirdi ve kafasını tekrar yastığa koydu. Kıvırcık saçlı çocuğun güldüğünden dolayı titreyen bedeni yatağı da sallandırıyordu ve bu sinir bozucuydu. Luke'a bir beşikteymiş hissi veriyordu.

"Sana götümle gülebilirdim" diye homurdandı Luke. "Ama ağrıyor."

Ashton sulanan gözlerini elinin tersiyle silerken derim nefesler alıyordu. Luke'a baktı ve gözlerini kapatıp kaşlarını çatmış bir şekilde durduğunu gördüğünde bu kadarının yeteceğini düşündü. Gülmekten çenesi ağrımıştı. Ayağa kalktı, yatağın başına doğru ilerledi ve yere oturup kafasını Luke'un göğsünün önüne, yatağa koydu. "Hey, bana anlat."

"Neyi?" Luke bir anlığına duraksadı ve güldü. "Tanrım, bunu yapmayacağım."

"Hadi ama! Önceden hep yapardık."

"Evet" dedi Luke gözlerini devirerek. "Birbirimize nasıl seviştiğimizi anlatmak mükemmel bir fikirdi."

Ashton güldü. "En azından eğleniyorduk. Bir yıldır nasıl seviştiğini dinlemiyorum, Lukey."

"Tanrım, bu berbat bir cümleydi."

"Anlat şunu!"

Luke iç geçirdi. "Duştaydı."

"Yatak neyinize yetmiyor?" diye sordu Ashton kafasını hafifçe kaldırıp Luke'un yüzüne bakarak. Luke ise ona çenesini kapamasını söyleyip devam etti. "Saçındaki köpükleri halletmeye çalışıyordum ve- Tanrı aşkına sana her boku anlatamam!"

"Dinlemek istiyorum."

"Sikimde değil."

"Söyle yoksa vururum." Luke kaşlarını çattığında Ashton gözlerini devirerek açıkladı. "Kıçına, aptal."

"Seni öldürürüm, Ashton."

"Pekala." Ashton ayağa kalkacakken Luke onun kolunu tutup geri çekti ve "Sikeyim, tamam" dedi. "Anlatacağım."

Kıvırcık saçlı çocuk gülümseyerek eski pozisyonunu alırken Luke iç geçirdi. "Kapı açıldı ve tanrım, Ashton, hayatımda gördüğüm en büyük penise sahipti. Erkek olduğumdan şüphelendim."

"Çünkü sen babacığının küçük prensesisin, Lukey."

"Kapa çeneni, bir şey anlatıyorum." Ashton kıkırdarken Luke kısaca devam etti. "Öpüşme, elleşme ve sonra da final. Sorun şu ki dün gece içtiğimden dolayı öfkeliydi, beni hazırlamadı."

"Bu yüzden mi bu kadar acıyor?"

Luke kafasını salladığında kapı çalındı ve içeriye somurtkan suratıyla şu bilindik hizmetçi kadın girdi. Luke gözlerini devirirken Ashton büyük bir açlıkla kadını süzüyordu.

"Bay Clifford geldi" dedi kadın. Luke 'Clifford' derken gözlerindeki parıltıyı görmüştü. "Sizi bekliyor."

Kadın odadan çıktığında "Sürtük" diye mırıldandı Luke. Ashton omuz silkti. "Seksi bir sürtük."