/25

1.6K 142 107
                                    

Luke yataktan çıkmadı ve Ashton da okulu ekti, çünkü Michael onu aramış -telefon numarasını nereden bulduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu- ve Luke'un iyi olmadığını söylemişti ki Ashton bunu duyduğunda önce şaşırmış, ardından endişelenmişti. Michael'ın onu arayacağı aklının ucundan dahi geçmezdi. Ayrıca Luke dün konuşmalarında iyiydi, bir gecede ne olmuş olabilirdi?

Ashton, sırtında kırmızı izlerle birlikte yatağında uzanan arkadaşını gördüğünde bir gecede çok fazla şey olabileceğini bir kez daha anlamış oldu.

"Luke?"

Luke kapalı tuttuğu göz kapaklarını araladı ve odanın ortasında duran Ashton'a bakıp zorla gülümsedi. "Hey, Ashy, nasıl gidiyor?"

"Siktir." Ashton birkaç büyük adımda Luke'un yanına ulaştı ve eli çocuğuyataktan doğrultmak için hemen sırtına gittiğinde Luke'un dudakları arasından bir inleme ve küfür savruldu.

"Özür dilerim" dedi Ashton elini hemen çekerken. "Sikeyim, özür dilerim."

"Sakin ol." Luke kısık sesiyle konuştuktan sonra gülümsedi. "Okul bitti mi?"

"Gitmedim."

Kaşlarını çattı, bitkin bakışlarını Ashton'ın yüzüne çevirdi. "Ne?"

"Gitmedim" diye tekrarladı Ashton omuz silkip. "Michael aradı ve senin kötü olduğunu söyledi."

"Tanrım, ben iyiyim."

"Luke..." Kıvırcık olanın gözleri çocuğun kırmızı sırtında ve çiziklerle dolu kollarında gezindi, tekrar yüzünde sabitlendi. "Seni sikerim."

"Belki sonra" dedi Luke tekrar kafasını yastığa gömerken. "Çok yorgunum."

"Seni buradan çıkarabilirim." Ashton yataktan kalktı, gözleriyle Luke'u bir kez daha süzdü ve kaşlarını çattı. "Seni buradan çıkaracağım."

Luke güldü. "O boktan yere tekrar dönmeyeceğim."

"Bunu söylemedim, ben de oraya gitmek istemiyorum."

"Burası güzel. Büyük, sıcak ve istediğim kadar yemek yiyebiliyorum."

"O herif seni dövüyor, aptal!" Ashton çalışma masasının yanındaki Luke'un çantasını aldı ve içindeki defter ve kitapları masanın üzerine koymaya başladı. "Burada kalmana izin veremem."

"Bilerek yapmadı, Ashton. O da bunu istemiyordu."

Ashton durdu, öfkeli gözlerle Luke'a baktı. "Sen çıldırmışsın."

"O hasta" dedi Luke boğazını zorlayarak. "Bu yüzden ilaç alıyor."

Ashton duraksadı ve bir süre öylece bekledikten sonra elindeki çantayı tekrar yere bıraktı, Luke'un yanına geldi, yatağa oturdu. "Seni dövmesine göz yumamam, Luke."

"O sadece ilaçlarını geciktirmiş. Beni dövmeyecek."

Ashton birkaç dakika Luke'un ağlamaktan göz altları şişmiş, yorgun yüzüne baktı ve keşke bir yolu olsaydı, diye düşündü, onu kurtarabilmemi sağlayacak, güvenli bir yol.

Eli arka cebinde duran telefonuna doğru ilerledi, cihazı aldı ve gerekli yerlere tuşladıktan sonra kulağına götürdü, kendisine merakla bakan Luke'a döndü. "Gitmek istemiyorsan Michael'ı arayacağım. En azından bir doktor bulabilir."




he is a good boy || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin