"Daha açık konuşur musunuz Baran Bey,durumum ne kadar kötü?" ellerini masanın üstüne koyup birleştirdi. Aldığım nefes ciğerlerime gitmiyor, boğazımda düğümleniyordu sanki. Dudaklarını belli belirsiz oynatıp boğazını temizledi.
"Uzun zamandır birlikteyiz Hevin. Bu yüzden açık konuşacağım. Kanser, ciğerlerinin yüzde altmış kadar büyük bir kısmını kaplıyor. Midende de hızla büyümekte olan bir tümör var. Korkarım bu şekilde devam etmen çok zor."
"Ne kadar zamanım var?" dedim sesimn titremesine aldırmadan. Elleriyle dosyaları karıştırmayı bırakıp direk gözlerime baktı. "Bu şekilde düşünmemelisin," dedi. "Tedavilerle toparlanman-"
Konuşmasına izin vermeden sorumu yineledim. "Ne kadar zamanım var?" Gözlerini gözlerimden kaçırıp tekrar önündeki kağıtlarla uğraşmaya başladı. "Bu şekilde devam ederse, tahminen bir yıl, belki de daha az bir süre." Başını sağa sola sallayıp destek vermek istercesine elini elime değdirdi. Ama bu içimde kabaran duyguların yatışmasına yetmiyordu. Bir yıl, belki de az bir süre... Onsekiz yaşında bir kız için çok kısıtlı değil miydi? Oysa yapacak o kadar çok şey vardı ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüyorum...
RomanceTüm hakkı saklıdır.© "Henüz yolun başındayken, sonuna gelmenin hikayesi..." Hevin , on sekiz yaşını doldurmuş, yıllarca kanserle mücadele verip; yenilginin acı sonucuna yaklaşmış bir kız. Hayat ona yaşamının tadında iken vermediği dostluğu, kard...