Bölüm 33

1.9K 93 4
                                    

Hevin ve Ateş'i gelinlik ve damatlıkla multidemiada  görebilirsiniz. ve müzikle okumanızı tavsiye ederim. ♥

 

      Sabahın ilk ışıklarıya gözlerimi açtım. İçimde  dizginlenemez bir heyecan vardı.  Yaptığımın doğru mu yanlış mı olduğunu kendimle tartışamıyordum. Belki yanlış, belki de doğruydu. Ama önemli olan bende ve Ateş'te uyandırdığı duygulardı. 

Evlenecek olmam yeterince heyecan verirken, bir de bunu Ateş'le yapıyor olmam içimdeki volkanı harekete geçirmişti. Küçüklüğümden beri gelinlik hayali kurardım. Bembeyaz olmalıydı her zaman. Giydiğimde kendimi eşsiz hissetmeliydim. Bazen Selin'le kafa kafaya verir, çifte düğünümüzün hayalini kurardık. Zevklerimiz aynı olduğundan muhtemelen gelinliklerimizde aynı olacak diye korkardık. Yine de on unla bir şeyler yapmak çok güzeldi. Kardeşimi özlüyordum. Keşke yanımda olabilseydi. Gelinliğimin bana ne kadar yakıştığını söyler durmadan ağlardı. Selin bambaşkaydı, her zaman diğer yarım gibi olacaktı.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordu Ateş saçlarımı omuzumda toplarken. İç çekim ona doğru döndüm. "Selin'i ," dedim hüznüme engel olamayarak " yanımda olmasını isterdim." Ateş başını salladı ve bir şey demedi. Sırtımı onun  göğsüne yasladım. Bir süre ikimizde konuşmadık. Ateş saçlarımı okşuyordu. 

Yeterince gerilmiştik bu yüzden aha fazla hüzne boğulmamak için bu konuyu kapatmaya karrar verdim. "Ateş," dedim ona dönmeksizin " nasıl olacak? Yani işlemler uzun sürmez mi?" Ateş'in gülümsediğini duydum ve başımı biraz kaldırıp ona baktım. Başımın üstünü öptü ve gülümsedi. "Hayır, bebeğim, hiç zor olmaz. Bugün evlenmiş olacağız."

Doğrulup ona döndüm. "Bugün mü? O kadar çabuk mu?"

Başını sallayıp gülümsedi. "O kadar çabuk."

"Ama ," dedim bütün vücudumla ona dönerek " nasıl o kadar çabuk halledebilirsin ki? Eminim sırada bekleyen birçok kişi vardır."

Ateş ellerini önünde birleştirip gözlerini benden kaçırdı. "Paranın çözemeyeceği, dünya işi yoktur Hevin." dedi tekrar yüzüme bakarken. "Bununla gurur duyduğumu söylemiyorum, ama ilk defa bu kadar işe yarayacak." 

Her ne kadar söylediğine yüzümü buruştursamda haklıydı.  Normal bir şekilde sıraya girmiş olsaydık bu ağlar sürerdi. Ve benim sağlığım bize sorun teşkil ederdi. Bu yüzden ona kızamıyordum. Başıı olumlu anlamda salladım. Ateş saatine baktı ve başımı öpüp doğruldu. "Artık gitmem gerek, güzelim," dedi "Nikah işlemlerini halledip damatlık bakmalıyım." yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi. 

"Bende," dedim doğrulurken  "gelinlik bakmaya gitmeliyim, Baran uyanmış olmalı."

Suratını asıp ellerini belime koydu vebeni biraz kendine çekti. "Seninle ben gelmeliydim," dedi bana sarılırken.

"Olmaz," dedim ona sarılıp "Uğursuzluk getirir." 

Yüzünü buruşturup beni öptü. "Bu saçma hurafe daha kaç yüzyıl devam edecek merak ediyorum."

Gülümsedim ve merdivenlere yöneldim. "En azından bizim için hala geçerli bir hurafe." dedim  "Hadi git artık bende ağrı kesicilerimi alıp Baran'la çıkacağım."

Başını salladı ve gülümsedi.  " Telefonunu açık tut, sana ulaşabileyim. " 

"Tamam, bebeğim," dedim ve merdivenlere yöneldim. Baran'ın odasına geldim kapayı çalmak ve çalmamak arasında kaldım. henüz erkendi ve o gerçekten yorgundu. Tam geri dönmek üzereyken kapı açıldı ve Baran dışarı çıktı. "Günaydın," dedimkocaman gülümseyerek.

Ölüyorum...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin