Bölüm 6

4.6K 161 2
                                    

Çağan!?”

Gözlerim kocaman olmuş ona bakarken onunda bana şaşkınlıkla baktığının farkındaydım. Ama çabuk toparlayıp yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirdi.

“ Kalabalığı sevmeyen biri için fazla kalabalık bir ortamdasın.”  Gözlerimi onun karanlık mavisinden alıp önümdeki biraya bakarak konuştum.

“Evet aslında.. Ama yeniliklerede açık olmak lazım.” Bana gülen gözlerle baktığında omzumda bir el hissettim arkama baktığımda ablamla Utkay’ın bana şaşkınlıkla baktığını gördüm. Doğru ya tanıdıkları Hevin barda tanıştıkları erkeklerle konuşmazdı. Ama ben Çağan’ı  bardan tanımıyordum ki. Sadece bunu bilmiyorlardı. Ablamın soran gözlerine baktım.

“Abla bu Çağan.  Onu tanıyorum.” Ablam kocaman olmuş gözlerini daha da büyüterek bana baktığında çok saçma bir şey dediğimi farkettim.  Onu tanıyorum demek buraya daha öncede birçok kez  geldim demek gibi birşeydi. Tam aklımda cümleleri toparlayıp açıklama yapacaktım ki, Çağan benden önce davrandı.

“Merhaba. Ben Çağan. Hevin’nin arkadaşıyım. Ama burada tanışmadık.. Yani içiniz rahat olsun.. Hatta şuan onu burada gördüğüm için çok şaşkınım. Böyle yerleri sevmediğini sanıyordum.”

Çağan yüzüne o tatlı gülümsemesini  yerleştirdiğinde ablamla el sıkıştılar. Çağan elini Utkay’a uzattığında  Utkay bir anlık tereddüt etsede Çağan’ın elini sıktı. “ Bende Utkay. Selin’in nişanlısıyım. “  Sesinin neden bu kadar sert çıktığına anlam verememiştim. Sanırım korumacı yanı yine alevlenmişti Utkay’ın. Ama unuttuğu bir şey vardı ben bugün 19 yaşına girmiştim. Her türlü özgürlüğe sahiptim.  Kendimi koruyabilecek kadarda  güçlüydüm. Ve bugünün diğer günlerden  farklı olmasını istiyordum. Her şekilde…

Saat gece yarısına gelmişti neredeyse ablam çakır keyif olduğunda Utkay ablamın kolundan tutup ona destek oluyordu. Ben hala birinci bardak biradayken Ablam kendinden beklenmeyecek şekilde 4 bardak içmişti. Sarhoş olduğuna yemin bile edebilirdim. Gülen gözlerle Utkay ve ablamı izlediğimde , ablamın şebekliklerine Utkay’ın büyük sabırla katlandığını görmüştüm.  Ama sabrı taşmak üzereyedi farkındaydım.  Gece boyunca Çağan’ı kaçamak bakışlarla izlemiştim. Ne zaman ona baksam onunda bana baktığını görüyordum.  Ve bu içimde ufak kıvılcımları harekete geçiriyordu.

        Utkay’ın yüksek çıkan sesini duyduğumda düşüncelerimden sıyrıldım.

“ Selin! Yeter artık, saçma saçma konuşuyorsun hemen eve gidiyoruz.” Ablam elini Utkay’ın yüzüne götürüp ona baygın gözlerle bakıyordu.

“ Ştt.. sevgilim sesini yükseltme, gülen maymunları uyandıracaksın.”  Utkay ablama delirmiş gibi bakarken araya girdim. “ Tamam ablcım gülen maymunları uyandırmadan evimize gidelim mi?” bahsettiğimiz şeyin saçmalığını farkettiğimde ağız dolusu bir kahkaha patlatmıştım.

Utkay’ın bize delirmiş gibi bakmasına aldırmadan ablamın diğer yanına geçip ona destek oldum.  Utkay’la gözgöze geldğimizde oda daha faza dayanamayıp kahkahayı basmıştı.  Çağan’a gidiyoruz demek için bara baktığımda orada olmadığını farkedip ister istemez boyun bükmüştüm. Utkay’ın sesiyle kendime gelip etrafı gözlerimle taramayı bırakmıştım.

 “ Hevin, hepimiz alkollüyüz. Taksi tutalım. Arabanı yarın aldırırız buaradan.” Sanki damarıma basmış gibi gözlerimi açerken sesimi yükseltmiştim.

“Hayatta olmaz! Arabamı buarada bırakmıyorum.”  Öyle ya daha yeni kavuştuğum arabamı bir barın karşısında mı bırakacaktım. Asla!

Ölüyorum...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin